Chicago O’Hare hava alanı dünyanın sayılı hava yollarına ait uçak terminalerinin entegrasyonu ile oluşmuş dünyanın en büyük hava alanlarından biridir. Amerikan hava yolları terminali bu entegrasyonun en büyük dilimini teşkil eder. Yıllar önce uzayıp giden terminalleri, trenleri, otoparkları, otel, bar, kulüp ve lokantalarıyla bu büyük hava alanını gördüğümde adeta büyülenmiştim. Aradan geçen on yıl akabinde epeyce yaşlanmış olan Amerikan Hava yollarının yaklaşık bir mil uzunluğundaki 3 numaralı American Airlines (Amerikan Hava Yolları) terminalinin güncelleştirme proje ve inşaatını yapmak şansına nail oldum. O günlerde O’Hare ismini gelenek dışı bir isim olarak algılamış ve bu ismin nerden geldiğini araştırmıştım. Şimdi aşagıdaki iki hikâye ile bunu açıklayacağım.
Hikaye 1:
Yıllar önce azılı gangester Al Capone Chicago yu kaçak içki, genel ev işletmeciliği ve işlediği cinayetleri ile avucunun içine almış vaziyette idi.
Al Capone’un Yumşak Eddie (Easy Eddie) adında bir avukatı vardı. Avukatı oluşunun ana nedeni ise çok iyi bir avukat oluşuydu ve onun hukuki manevraları sayesinde büyük gangaster Al uzun zaman pek çok suçlamadan paçasını sıyırmış ve hapisten kurtulmuştu. Memnuniyetini ishar için Al ona çok iyi bir ücret ödüyordu hatta Eddie mafya ğelirlerinden özel hisse payı almaktaydı. Ailesiyle birlikte şehrin göbeğinde uşakları ve özel muhafızları olan etrafı demir parmaklık ve duvarlarla çevrilmiş bir şehir blogu büyüklüğünde kırk dönümlük (10 acre) koca bir malikanede oturuyordu. Yumşak Eddie Etrafında dönen vahşete aldırmaksızın yüksek bir yaşam tarzı içindeydi.
Fakat Yumuşak Eddie’nin hakikaten yumuşak olan bir yönü vardı, o da son derece sevgi ile bağlandığı oglu idi. Eddie oglunun her şeyin en iyisine sahip olması için gereken her şeyi yapıyordu. En iyi elbiseler, arabalar, egitim her şey onun içindi ve masrafın yüksekliği konu dışıydı. Organize cürüm şebekesine bulaşmış olmasına rağmen oğluna hep dogru olan şeyleri öğütlüyor ve eğitiyordu. Oglunun kendisinden daha iyi bir adam olmasını istiyordu. Bütün aldığı eğitim ve zenginliğe rağmen fakat ne yazıkki Eddie nin oğluna miras olarak bırakabileceği iyi bir isim ve ünvanı yoktu.
Günlerden birgün Eddie zor bir karara parmağını bastı ve yaptıgı kötülükleri düzeltmek istedi. Resmi makamlara gidip Al Capone yolsuzluklarını ifşa ederek kirlenmiş olan ismini temizlemek ve arkasında oğlu için temiz bir aile ismi bırakmak istedi.
Bunu yapması için kendisine çok pahallıya malolacak şey ise mahkeme önünde mafya babası aleyhinde ifade vermekti ve gözü kapalı bu kararını yerine getirdi. O yıl içinde ıssız bir Chicago sokagında kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Fakat ölürken dahi gözlerinde oğluna verebilecegi en büyük hediyenin sevinci ışıldıyordu.
Hikaye 2:
ABD için İkinci Dünya harbi pek çok kahramanlar doğurdu bu kahramanlardan biride Butch O’Hare idi. O bir avcı pilotuydu ve Güney Pasafikte Uçak gemisi Lexington da göreve atanmıştı.
Birgün bütün avcı uçakları bir devriye uçuşuna yollanmıştı. Butch O’Hare de misyonun içindeydi epey yol aldıktan sonra benzin tankı göstergesinde pek az benzin kaldıgını ve hizmet personelinden birinin uçağın tankını tam doldurmadığını farketti, misyonunu tamamlamadan gemiye dönmesi için ancak yeterli benzini kalmıştı ve gemiyle yaptıgı bağlantı sonucu derhal uçak gemisine dönmesi emredildi. Filoya yetişmesine az kalmıştıki kanını donduran bir manzarayla karşılaştı. Kalabalık bir Japon uçak birliği savunmasız kalmış olan Amerikan filosuna dogru yol almaktaydı. Uçak gemisine onların gözünden kaçarak erişmesine yada yaklaşan tehlikeden filoyu haberdar etmesine ne zamanı ne de konumu müsaitti. Bütün uçakları uçuş devriyesine çıkmış olan müdafasız filoyu kurtarması için yapacagı tek şey düşmanın dikkatini kendi üzerine çekip onları yolundan saptırmaktı. Şahsi güvenliğini bir kenara atıp düşman savaş uçaklarının içine daldı. Altdan ve üsten dalışlar yaparak mühimmatı bitene kadar saldırıya devam etti, gayesi mümkün olduğu kadar çok uçak tahrip etmek ve düşmanları rotasından saptırmaktı. En sonunda Japon uçuş filosu başka bir istikamete dogru uzaklaştı. Kendiside paçavraya dönmüş uçagıyla güç bela yan yatarak Uçak gemisine inebildi. Makinalı tüfek kabinesine monte edilmiş olan kamera bütün açıklıgıyla tegmem O’Hare in yaptığı kahramanca savaşın filimleri ile dolmuştu. Filosunu korumak için yaptığı cansiperane savaşta beş uçak düşürmüştü. Tegmen Butch O’Hare Ocak 20, 1942 de ABD nin en yüksek şeref madalyası olan (Congressional Medal of Honor) Milletmeclisi Şeref Madalyası ile onurlandırıldı. Donanmanın İkinci Dünya harbinde bu yüksek şerefe ulaşan ilk elemanıydı o.
Bir yıl sonra ne yazıkki bir hava savaşında 29 yaşında hayatını kaybetti. Fakat Chicago lu hemşerileri bu kahramanın isminin tarih içinde sönüp kaybolmasına müsaade etmediler ve şehirlerinin o koca hava alanını onun şerefine hitaben O’Hare hava alanı olarak isimlendirdiler.
Şimdi bu iki hikâyenin birbiri ile ilişkisi ne diye düşüneceksiniz. Butch O’Hare, Yumşak Eddie ‘nin oğluydu.
Eger yolunuz O’Hare, Chicagoya düşerse 1 ve 2 nolu terminaller arasında onun heykelini ve madalyasını ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
FACEBOOK YORUMLAR