Yaşam ,yaşadıklarımızın ve yaşattıklarımızın ortalama bileşkesidir.
Yaşamımız; hep sunulan limanlara demir atarak geçer aslında.
Çocukluğunda limandır AİLEN...
Öğrenciliğinde OKUL.
İşte ise İŞYERİN...
Bu limanlardaki kaptanlardır yön verir yaşama.
Bir zamanlar anan baban .
Bir zaman,
öğretmenlerin,
Bir zaman iş yasamının paydaş ve öncüleri..
Her bir süreçte çokça yük yüklenirsin aslında; istesen de istemesen de.
Taki kendi yaşamını sorgulayıp,sorumluluklarının gereğini, haklarını da koruyup geliştirinceye kadar ...
Bundan sonrasın da yüklendiklerini ,birikimlerini ve biriktireceğin yükleri kendi limanına demirleyip;boşaltma zamanı gelir elbette...
İşte o zaman kendi limanından seyre dalmak gerek geçip giden zamanı ...
Ve de uzak diyarlardan, farklı limanlardan bakıp getirdiklerini de hesaba katarak...
Neler yaşadığını bilip,
Neler yaşattıklarının da muhasebesini sahici yapabilenler ileriye doğru yol alırlar...
Vardıkları limanları kirletmeden.
Arınırlar, ari olurlar...
Yüzleşirler, yüzsüzleşmemek için ve kamil insan olurlar..
Bence insan hep aynadaki görüntüye bakmamalı..
Çünkü, o görüntüdür.
İşin özü ,yürekte yani içindeki aynadadır.
Hep dışarıdan doğru kendine değer biçmek değil aslında, içinden dışa doğru yolculuktur aslolan...
Evlilik,iş,çocuk,torun,yeni süreçlerin gelişiminde hayatın azgın dalgalarında yüzmeye başlarsın ki limana varmaktır hep hedefin..
İşte o zaman yaşamının limanında KAPTAN SENSİN...
Sahi kendimize soralım:
KENDİ YAŞAMIMIZDA, KENDİ LİMANIMIZA DEMİR ATIP, YÜREKTEN DİNLEDİK Mİ YÜREĞİMİZİ?
Yoksa hep başka diyarlarda,farklı limanlardan yük alıp yüreğinizce yüklenip, yaşam yolculuğuna mı devam ettiniz?
Samimi olarak kendimize yanıt verelim:
KENDİ YAŞAMIMIZDA GERÇEKTEN KENDİMİZ OLARAK NE KADAR VAROLDUK ve VARIZ?
Dedim ya bir zamanlar yetiştirilirken oluşan edinimlerimiz ,yaşamsal temelimiz olurken; kendi süzgecimizden geçenler bizi var eden değerlere dönüşür.
Buradadır işin özü.
Çünkü bu sonuca,süreci yöneten ve yönlendiren BİLİNÇ DÜZEYİMİZLE varırız ..
İşte o bilinç düzeyimiz ile kendimize, KAPTAN oluruz...
Alacağımız yükün çeşidine ve ağırlığına dikkat ederiz.
Hangi limanlara ve niçin uğramamız gerek bu duruma da objektif karar veririz.
Yani hangi denizlerde yüzeceğimize kendimiz karar verebilmeliyiz.
Vebali de sevabı da bize ait olmak kaydıyla..
Yoksa yaşamınıza yön verenlerin, yükledikleri yüklerle; sürükledikleri limanlara gider gelirsiniz hem de KENDİNİZ olmadan...
Biliriz ki yaşamımızda İDRAK ETTİĞİMİZ ve İDRAK EDİLDİĞİMİZ kadar varız.
Çocukluğumuzun ilk gününden itibaren bize yüklenen yükler, yarınımızda hem kendimize hem de dışımızdaki dünyaya yükleyeceğimiz yükler ve değerler olacaktır.
Kendi limanımızdan el sallayalım dostlara...
Dostlarımızı ağırlayalım gönül limanlarımızda.
Bizim yükümüz emek, sevgi ,doludur . .
Sevgimizle yürek olalım dostlara ...
Kendi limanında sevgi ve emekle demir atan ve yaşamının kaptanı olanlara selam olsun...
FACEBOOK YORUMLAR