Dünya'da yaşanan;
"terör,küresel ısınma,
mültecilik,işsizlik,eğitim,
yoksulluk,doğal afetler,
siber savaşlar,çevre katliamı,insan hakları ihlalleri,hayvan hakları,
kadın-erkek eşitliği,
ekonomik işgalden,
sömürgeciliğe ve
sağlık,barınma vb." sorunlar yaşamı tehlikeye atmaktadır.
Bu gidişle ;
düne şükreden ,bugüne direnen ve gelecekte
ne olacak kaygısını yaşar oldu toplumlar.
Ya sınırsız kötümserlikle iyi olana da karşı duran,
Ya da iyimserlik ile kötü giden , eksik yapılanı da görmezden gelen olduk.
Her iki yaklaşım da "Gerçekçilik ve gerçekçi olumluluktan"uzaktır.
Anais Nis:"
İnsan Dünya'yı olduğu gibi görmez.Kendisi nasılsa Dünya'yı da o halde görür."der.
Bu yaklaşım insanın kendi yeter-yetmez yanını ve de Dünya içindeki yaşanan gerçekliği ortadan kaldırmaz.
Bu gün yaşadığımız bir çok sorun var.Ve dün yaşanan insanlık sorunlarının bir çoğu çözüldüğü halde..
Peki yarın yani gelecekte çocuklarımızın geleceği ve yaşayacağı Dünya daha mı yaşanılır olur?
Bu sorunun yanıtı bugünün insanlık aleminin eseri olacak.
Yaşadığımız Dünya'yı mapus damı görüp çevremizi demir parmaklıkarla çevrili adlandırabiliriz.
Fakat aynı Mapus damında ,gökyüzünde yıldızların olduğunu da keşfetmek var.
Negatif(olumsuz)
haberleri tıklama oranı
Pozitif(olumlu)haberleri tıklama oranlarından %63 daha fazla.(21 Şubat 2014/Adweek)
Toplumun eğitim düzeyi,ilgi alanları,
yaratılan algı,izlenme reytinglerini belirliyor.
Ve reklamlar da buna göre gelir yaratıyor.
Soralım, her birimiz kendimizi ve çevremizi ne düzeyde aydınlatıyor ya da karartıyoruz?
Düşüncelerimiz kendimizi ne kadar etkiliyor,belirliyor ?
Düşüncelerimizi dışımızdaki etkenler
ne kadar etkiliyor
ve belirliyor?
Giderek karmaşıklaşan
sosyal ve siyasal gelişmeler geleceği doğru analizde işi zorlaştırıyor.
Bazı küresel olayları isabetli hesaplamak mümkün.
Örnek:2050 yılı büyük bir Güneş Tutulması Oluru.
(www.timeanddate.com
"Yıldızların hareketlerini hesaplayabiliyorum fakat insanların deliliğini hesaplayamüyorum."
diyor.( Isaac Newton)
Birey,aileler,kurumlar,
toplumlar,uluslar
bil cümle tüm Dünya;
nelere ihtiyaç duyduklarını bunun için neler yapılması gerektiğini "gerçeklik ve gerçekçi olumluluk"
ile değerlendirmeli, gereğini yapmalıdır.
Anadolu kültürünün tüm yönleri ve yapılarıyla günümüze kadar mirasının devamı insanlık tarihi için çok önemlidir.
Bu kültürde ana-babalar sonraki bir kaç kuşağı düşünecek bilgelik,sabra sahiptir.
Böylesine toplumcu,
özveri dolu,ilerici düşünme ve dayanışma günden güne zorlaşıyor.
Olağanüstü girişimci bir geleceğe hepimiz hazırlıklı olmalıyız.
Giderek; fikri mülkiyetin değer kazanacağı,
bugünkü çalışma düzeninin yerini insan+yapay zekanın ortak sinerjisinin alacağı bilinmelidir.
Çocuklar koşulsuz ve mutlaka "
Özgür düşünceli,
Sorgulayan,tartışan,
Soru değil sorun çözen,
Sorumluluk bilincinde,
Çözüm üreten,
Sosyal ve duygusal olgunluk içinde
Endişe ve stresten arınmış haliyle yetiştirilmelidir. Buna emek vermeliyiz.
Çocuklar ;
her istediğini alan,
Her dediği yapılan,
Denileni yapan,
Sadece sınava odaklı robotlar olmaktan öteye
İNSAN ERDEMİ ile ele alınmalıdır.
Dün insanlık; yaşadığı onca sorunu yanında bugün yaşanan bir çok sorunu yaşamadı.
Doğa bakir,
Hava temiz,
Sular berrak,
Besin organik,
İnsan daha sade
Ve yaşam olağandı.
Daha bilge bir yaşam vardı.
Şimdi ;
BİLGİ KARMAŞASINDA BİLGİÇ yaşam hüküm sürer oldu.Böylece
İnsan da karmaşık bir hal aldı.
Yüzyıllardır ;
Ahmet Yesevi,Mevlana,
Hacı Bektaşi Veli,Şeyh Edebali,Şeyh Bedreddin,
Yunus Emre,Harakani....
Her biri
Anadolu olan...
Bu felsefe bahçesinin ürünü,devamı olan
Ve Alpaslan
Ve Fatih Sultan Mehmet
Ve Mustafa Kemal ATATÜRK....
Dünya sorunlarına çözüm şifrelerini çağlar boyu sunmuştur.
Bu şifrelerin ortak adı:
Sevgi/Barış,
Dayanışma,
Farklılıklara Saygı,
Bilime ve İlme Bağlılık,
Liderlik,
Sorumluluk bilinci
İnsanlığa hizmet..
.....
Geleceğin Dünyası daha yaşanılır olsun diye istiyorsak;
Çocuklarımızı;
Sorumluluk bilinciyle
SEVGİ ile büyütelim,
BARIŞ kültürlü eğitelim.
Gelecek ile ilgili iddia edilen bir çok bilgi şu an inandırıcı gelmese de
o bilgiler de bir gün gerçeğimiz olacak.
Nasıl ki bugün olan bitenleri ,yaşadıklarımızı 200 yıl öncesi insanlara anlatabilsek inandırıcı gelmeyeceği gibi..
Gelecek de bir gün geçmiş olacak..
Aslında gelecek hep gelecek.
Önemli olan
GELECEĞİN DÜNYASI
Gerçeklik ve Gerçekçi olumlulukla ;
TÜM
İNSANLIK İÇİN
GELSİN...
FACEBOOK YORUMLAR