Adı gibi ‘’Coşkun’’ bir insandı sevgili Coşkun…
Hayatı bu kadar seven ve hayata bu kadar bağlı olan ender insanlardan biriydi…
Kendisini çok uzun yıllardan bu yana ve de çok iyi tanıyan birkaç şanslı insandan biriyim…Onunla iş hayatımız hep ucu ucuna kesişti… Ben, Ercan Sarıçam’la çalışırken o az önce gitmişti… Ben İsmail Kadı ile gazete yaparken yine o çoktan başka yerdeydi… Ben Kaşif Şahinkesen’in Marmara Gazetesi’nden ayrıldığımda bu defa o beni yakalayamadı…
Ta kiii…
Çayırova Gazetesi’ne iş başı yaptığı gün birbirimizi yakalamış olduk…
Sevgili Coşkun, Marmara Gazetesi’nden ayrılıp Çayırova Gazetesi’ne iş başı yaptığında biz de Çayırova Gazetesi’nin sahibi Ercan Kurt ile müşterek olarak gazete baskı makinesi satın almıştık… İşte o tarihten bu yana yaklaşık olarak 4-5 sene boyunca her gün Coşkun ile görüşür olmuştuk …
Kimi zaman 3 zeytini paylaştık Coşkun’la, kimi zaman da bir dilim ekmeği… Buna rağmen Coşkun hep mutluydu…
Hayatı ve insanları bu kadar çok seven adam gibi adam sevgili Coşku’nu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktayım. Ölümünden 10 gün önce telefonla görüştüğümde hasta olduğunu söyledi…. O’na ‘’ Ya oğlum ne var sanki, yarın ayağa kalkarsın’’ derken bunu inanarak söylemiştim!...
Her şeyi bu kadar erken, bu kadar çabuk ve yarım yamalak bırakarak gideceği aklımın ucundan geçmedi ki…
O’nu kaybettiğimiz gün,Erol Selamet aradı;
’’ Coşkun öldü!’’ dedi!...
Ne kadar da kolay söyledi!..
Sanki dev bir taş ocağını kökünden dinamitleyip üzerime devirdi
Ne bilirdim o illet kansere yakalandığını!
Vay be Coşkun;
Sende mi düşüp gittin Azrail’in peşinden?
Yani sen şimdi gittin,
Bi daha olamayacak mısın?
Yani, bir daha
‘’Erol abi’’ demeyecek misin?
Ulan Coşkun;
Ne vardı sanki de çekip gittin?
Hani bazen okumamı istiyordun ben nazlanıyor okumuyordum ya …
Al ulan, işte en sonunda okuttun o şiiri bana!..
Coşkunum, cokunum; Toprağın bol olsun…
Nur içinde yat!...
FACEBOOK YORUMLAR