Süleyman Özışık…
www.internethaber.com’da yazıyor…
15 Temmuz’dan bu yana, yazdıklarının tamamına yakını FETÖ ile ilgili…
Daha doğrusu Süleyman Özışık, son zamanlarda ‘’belediyeler ve FETÖ ilişkileri ‘’ ni gündeminde tutmayı kendisine vazife edinmiş ve yazdıklarıyla da oldukça ses getiren bir isim..
Bizim bölgemizde ise Süleyman Özışık’ın hedef tahtasındaki isim, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak…
Süleyman Özışık yazılarının ikisinde de, ‘’Ben Şükrü karabacak’ı tanımıyorum, bir defa konferans için davet edildim, o sırada da ayaküstü yarım saat kadar konuşabildik’’ diye…
‘’Yarım saat…’’
Ben ise siyasete atıldığı günden bu yana Karabacak’ı iyi tanıyanlardanım…
Üstelik kendisi bu ilçenin belediye başkanı, ben de bu ilçenin gazetecisi olarak sıklıkla binlerce kez görüşmüşlüğümüz, yemiş içmişliğimiz oldu… Kimi zaman o beni, kimi zaman ben onu üzdüm… Bazen birbirimizi sevdik, bazen de diş gösterdik…
Karabacak, kindardır!..
Karabacak, kendisine yapılan yanlışı ömrünün sonuna kadar unutmaz…
Karabacak, intikamcıdır…
Kılıçlar çekildiğinde sonuna kadar savaşmak ister!..
Karabacak, bazen doğrulardan da taviz verir !
Gerektiğinde yalan da söyler !…
Ama çok hırslıdır, azmi Everest’in doruklarındadır…
… Ve, en önemli özelliği, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak, vatanseverdir…
En değme Milliyetçilerden daha milliyetçidir…
Bayrağını seven, toprağına yüz süren bir adamdır..
Biliyorum şaşıracaksınız ama, partisinden bazı ibişlere göre
İyi bir Atatürkçü’dür Karabacak…
Tüm bunlara rağmen, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’a FETÖ’cü demek ve bunun üzerinden vatan haini yaftasını yapıştırmak adilik ve acımasızlıktır…
Başkan Karabacak’ın kaderi, evladının FETÖ’cü bir adamla evlenmiş olmasıyla ilişkillendirilemez… Kader, Allah’ın, olmuş, olacak her şeyi bilmesi demektir. Biz kullar, bazen kendi kaderimizi kendimiz de çizebiliyoruz. ‘’Kader’’ dendiğinde, insan iradesi de yok sayılmıyor elbette, bilmek ayrı, yapmak ayrıdır.
Bilen Allah’tır, yapan kuldur.
Yani biz kullar, bazen neyi nerede ve nasıl yapacağımızı bilemeyip kendi kaderimize kendimiz de yön verebiliyoruz !..
Bu bağlamda, başkan Şükrü Karabacak, Türkçe Olimpiyatları düzenleyen, her ülkede Türk okulları açan, Türkçe’nin, dünyanın her yerinde konuşulur hale getirilmesinde ön ayak olan Fettullah Gülen’in yanlış üstüne yanlış yapacağını vatan haini olacağını nereden bilebilirdi ki?..
17-25 Aralık’tan önce ülkenin yarısından fazlası böyle düşünmüyor muydu?
O süreçte, Şükrü Karabacak’ın kızını bu aileye gelin vermesi gayet normal değil miydi?
Belki, bu kentin belediye başkanı, bunu açık açık söyleyemiyor ama, ben söyleyeyim o zaman, 17-25 Aralık’tan sonra Şükrü Karabacak, damadıyla, damadının ailesiyle ve hatta kızıyla olan ilişkilerini sonlandırmış ve o tarihten bu yana hiç bir şekilde bir ‘merhaba’sı dahi olmamıştır.
Bir babayı ve anneyi, evladı üzerinden vurmak hangi er veya hatun kişiye yakışır?
Bir baba, öz evladından nasıl vazgeçebilir ?
Demek ki geçebiliyormuş!
Peki neden?
Yukarıda bahsettim ya; ‘’ Karabacak, vatanperver, milliyetçi, bayrağını seven, hatta şaşıracaksınız ama iyi de bir Atatürkçü’dür’’ diye…
Karabacak için iyi bir belediye başkanı olmadığını, hizmet konusunda eksikleri olduğunu, çok yakışıklı, ya da çok çirkin olduğunu ben de dahil herkes söyleyebilir, ama Şükrü Karabacak’ın FETÖ’cü olduğunu söylemek hatta düşünmek bile biraz insafsızlığa kaçmıyor mu?
Sahilde düzenlenen dernekler şölenindeki alan, kapasitesi el verdiği sürece bütün derneklere açık…
Darıca’da şubesi olmadığı halde, bir çok dernek bu güne kadar o şenlikte stand açmıştır…
Bunlardan birisi de Kayseriler Derneği’dir…
Süleyman Özışık’ da zaten buradan vurmak istiyor!..
Diyor ki,’’ 2013 ve 2014 yıllarında, "Kayserililer Derneği" diye bir dernek olmamasına rağmen, dünürü Şükran Bozdağ'a "Kayserililer Derneği" adı altında Darıca sahilinde standlar verip, Fetö'ye para aktarılmasına göz yumdunuz mu?’’
Yapma be Süleyman, o yıllarda dernek şölenleri 1 ay bile sürmüyordu…
Bu zaman diliminde hangi dernek ne kadar para kazanabilir ki ?
Sence, Kayserililer Derneği’nin orada kazanacağı paraya FETÖ tamah eder miydi ?
Başka şeylerin varsa…
Şöyle dişe dokunur…
Sen. onları yaz Süleyman !..
Bu işler kabak tadı vermeye başladı !..
SAĞLICAKLA…
FACEBOOK YORUMLAR