Genç ve yağız delikanlı sesine güvenerek doğduğu büyüdüğü topraklardan koparak İstanbul’a göç etmişti…
Kadere inat, bir şekilde yırtmalıydı…
Birileri tutmalıydı elinden…
İyi de kim vardı ki?
Dilovası’nda bir yer…
O yerin en yükseğinde bir bina…
O binanın içinde bir oda,
O odada bir adam…
O adam ANAP’ın belediye başkanı Ercan Dalkılıç…
Sanırım 90’lı yılların sonu...
Dilovası Belediyesi sünnet şöleni düzenliyor, Diliskelesi’nde Tren İstasyonunun orada…
Gazeteci Murat Çaltepe’yle birlikteyiz…
Elimizde kamera ATV için çekiyoruz…
Kalabalık, hem de çok kalabalık…
Bir süre sonra o yağız delikanlı çıkıyor sahneye, konuşmasını yaptıktan sonra, gazetecilere dönerek, ‘’ Arkadaşlar, çekimlerinizi sağ tarafımdan yapacaksınız!’’ diyor…
Ancak, türkülerini söylerken bir o yana bir bu yana gittiği için, biz arada bir ‘’sağ’’ tarafı kaçırıyoruz doğal olarak…
Şarkıyı kesiyor ve, ‘’ Arkadaşlar, size sağ tarafımdan çekim yapacaksınız demiştim, eğer buna bir daha uymazsanız, kameraları kapattırırım !’’ dedi…
Hızla tırmandığı şöhret basamakları, o yağız delikanlıyı hümanist, egosu yüksek, ukala bir kişilik sahibi yapsa da O, yıllar önce elinden tutarak ünlü olmasında pay sahibi olan Ercan Dalkılıç ağabeyini unutmamış ve Dilovası’na gelerek bir şekilde vefa borcunu ödemek istemişti…
Peki kimdi bu şöhret sahibi ünlü sanatçı?
O, önce ses sanatçısı, sonra artist, sonradan da yönetmen olan Mahsun Kırmızıgül’dü…
Artist Kırmızıgül, geçtiğimiz günlerde tweetler atarak doğduğu büyüdüğü Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşananları kendi uslubuyla paylaşırken’’ Yaralı çocukları yaşlı insanları ölüme terk etmek hangi dinde yazar? Günah değil mi? Nasıl bu kadar merhametsiz oldunuz ey başbakan ?’’ diye sormuştu.
Büyük çoğunluğunda olduğu gibi doğup büyüdüğü ev belki de yok olmuştu, sokaklarında başı kabak, yalınayak koşturduğu Sur, eski ‘Sur’’ değildi !.. Komşularının, çocukluk arkadaşlarının bir çoğu belki de şimdi yoktu!...
İşte bu nedenle, O’nun penceresinden bakıp O’nu anlamaya çalışıyorum…
Mahsun Kırmızıgül’ün, o coğrafyanın çocuğu olması nedeniyle o ruh haliyle böylesine sözleri sarf ettiğini düşünürken, bu yönde yazdıklarının henüz mürekkebi dahi kurumamışken, beyefendi,
nin avukat sevgilisiyle 13 Şubat tarihinde Amerika’da yapılacak bir törenle dünya evine gireceği haberleri düştü…
Bir yanda, Diyarbakır’ın acısını paylaşacaksın, diğer yanda çocuk ölümlerinden dem vurarak ajitasyon yapacaksın…
Ammaaaaa, öbür taraftan da, ‘’ Kendi toprağım ‘’ dediğin yerde değil de, teeeee Amerikalara gidip düğün yapacaksın!...
Yıllar önce de böyle yapmıştın, ‘’Ordan çekmeyin, burdan görüntü almayın!’’ gibi kaprislerinle bir sürü insanın kalbini kırmıştın. Sonra da ropörtajlarında, demeçlerinde mahsun çocuğu oynamıştın Mahsun Kırmızıgül !
Kısacası, iki yüzlülük edip durdun yıllarca, bu millet sana inanmıştı, alkışlarıyla besledi, çuvalla para kazandırdı, ama sen, ayda 10 Bin dolara talim ettiğini söyledin geçen gün…
Bir yanda 10 bin dolarla yetinen adam, diğer yanda göz yaşı ve Amerika’da düğün!
Oh ne alâ, ne alâ….
FACEBOOK YORUMLAR