Kapı hızla açılır…
İçeriye giren ve burnundan soluyan kişi, bölgemizdeki eski belediye başkanlarından biridir…
O dönem, Kocaeli Ak Parti İl Başkanı olan şimdinin Milletvekili Zeki Aygün, iş yerinin kapısından içeriye giren bu kişiyi gözleriyle süzer…
Tokalaşmazlar!…
‘’Merhaba’’ bile demeyecek kadar Zeki Aygün’e kırgın olan eski belediye başkanı, öfkeyle,’’ benimle neden uğraşıyorsun, ne yaptım ben sana?’’ şeklinde çıkışır!…
Zeki Aygün, gayet sakin ve normal bir ses tonuyla, ‘’Sen bana küfrettin!’’ der…
Bizimkisi şok olur!..
‘’Yok böyle bir şey, nereden çıkarıyorsunuz?’’ der…
Gerçekten de çok şaşırmıştır…
Zeki Aygün, ‘’Senin bir kez daha belediye başkan adayı gösterilmemen için Başbakan Erdoğan’la dahi görüştüm..’’ der..
Eski belediye başkanı, halâ şaşkındır, gerçekten de küfretmediğine inanmaktadır, böyle bir şeyi yapmadığına o kadar çok emindir ki, yeminler ederek, ’’ ben size küfretmedim, böyle bir şeyi nasıl aklınızdan geçirirsiniz ?’’ der.
‘’Peki’’ der, Zeki Aygün…
…Ve, az ilerdeki cihazı alarak eski belediye başkanının yanına gelir,..
Gözlerinin içine bakar ve elinde tutuğu cihazın tuşuna basar….
Cihazdaki ses, eski belediye başkanının sesidir, başka sesler de vardır, ama Zeki Aygün’e küfür eden ses, eski belediye başkanına aittir…
Gerçekten de küfür etmiştir…
Eski başkan, o an yerin yarılması için dua eder, ‘’yarılsaydı da içine girseydim !…’ ‘ diye …
Oldukça mahçuptur, ‘’Kem, küm’’ eder, alabildiğine kızarmış yüzüyle Zeki Aygün’ün iş yerinden hızla dışarı fırlar…
Eski belediye başkanı, ‘’Kim yapabilirdi ki bu kepazeliği?..’’ diye, düşünür, düşünür…
Aracının direksiyon başında dahi kendi kendisini sorgular, ‘’Kim bu adi !’’ diye..
Ve, ne zaman, nerede, hangi ortamda kayıt yapılmıştı ?..
Bu tezgah, gırgırlı şamatalı, samimi bir sohbet havasında hazırlanmıştı…
O sohbet sırasında bilakis Zeki Aygün’ün ismi konu edilmiş, özellikle ileri geri konuşulmuş, sonra da altın bir tepside başkanın kucağına bırakılmış !…
Veeeee, kucağına bırakılan ikrama aynı düzeyde karşılık veren eski belediye başkanının sözleri ‘’ Şak ! …’’ diye kayıt altına alınmış!..
Peki kimdi bunlar?
Gazeteciler mi?..
‘’Hayır…’’
CHP’liler, MHP’liler veya diğer muhalifler mi?…
‘’Hayır…’’
Belediyeye iş yapamayan, ihale alamayanlar mı?..
‘’Hayır…’’
Peki, iş yeri veya fabrikası mühürlenen kişiler mi?…
‘’Hayır…’’
Bu işi yapanlar, partilerini düşünmeyen, sadece menfaat peşinde olan, kendi çıkarları için, kendi adamlarını aday göstermeye çalışan bazı Ak Partili’lerden başkası değildi…
Bu şekildeki kahpece düzenlenen saldırılar, inanın, ne CHP’den, ne Saadet Partisi’nden, ne de diğer muhaliflerden gelmiyor…
Parti içine bir şekilde sinsice yerleşmiş, kendi menfaatlerini, kendi çıkarlarını düşünen, milleti veya yaşadığı bölgenin çıkarlarından çok, kendi adamını belediye başkanı, milletvekili, ya da teşkilat başkanı olarak görmek isteyen, bazı sözde Ak Partli’lerden geliyor !..
Tıpkı şimdilerde olduğu gibi…
Ak Parti’de, birilerinin gözünü oymaya çalışan, ne kadar çirkin, ne kadar kalleş senaryo varsa hepsini sahneye koymaya çalışan bazı ahlâksızlar var… Bu ahlâksızların bir kısmı da reislerinin gölgesinde kalmayı yeğleyerek, güneş çarpmalarına karşı kendilerini güvende tutmaya çalışıyor!…
Bu nedenle…
Ak Partililer, birilerinin atletiyle donuyla uğraşacaklarına, kendi içlerindeki hayâsızları bünyelerinden söküp atma çabalarına girsinler…
Bunu yapmadıkları sürece bizde bu konular inanın bitmeeeezzz !
SAĞLICAKLA…
FACEBOOK YORUMLAR