Tarhan; Bırakın, ülkeyi biz yönetelim

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın orman yangınları ile ilgili belediyelerin sorumlu olduğuna dair açıklamasını değerlendiren Tarhan, “Sayın Cumhurbaşkanı yangınların ormanlık alanda çıktığını ve buradan yerleşim yerlerine yayıldığı ya bilmiyor ya da milleti yanıltmak için bu gerçeği saklıyor. Bakanlığın sorumluluğunda olan ormanlık alandaki yangını söndürme sorumluluğunu bile bizim belediyelerimize yüklüyor. Buradan sesleniyorum eğer her şeyden sorumlu bizsek o zaman işgal ettikleri koltukları terk etsinler. Biz liyakatli kadrolarımızla onların yönetemedikleri bu güzel ülkeyi iyi yönetmek için hazırız” dedi.

“Artık yolun sonu geldi”

Ekonomik verileri de değerlendiren Tarhan, rakamlarla oynayarak virgül farkıyla Merkez Bankasının faiz artırımının önüne geçilmesinin hayatın gerçeklerini değiştirmediğini, halkın giderek yoksullaştığını söyledi. Tarhan “Halk her geçen gün yoksullaşırken, esnaf işyerini kapatırken, 5’li ihale çetesi devlet ihalesi alan şirketler listesinde dünyada bir numaraya yükseldi. Cumhurbaşkanının uçak sayısı 13 iken yanan ormanlarımızı söndürmeye 10 uçak bulamadık.”diyerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yapılan harcamalara dikkat çekti. “Artık yolun sonu geldi. Yerli uçak, yerli otomobil, yerli tank yalanlarıyla halkı yanıltmaya çalışanların mumu yangınla söndü. Yanan ormanlarımız, yitirilen her canımız halkımızın vicdanında büyük yaralar açtı. Tüm bunlar itibardan tasarruf olmaz diyerek devletin kaynaklarını kendilerine ve yandaşlarına gelince harcamakta beis görmeyenlerin halka hizmete geldiğinde ne kadar da eli sıkı olduklarını gösterdi.” dedi.

“Ülkeyi yönetenler ülke gerçeklerinden kopmuşlar”

Tarhan, yangınlarla ilgili yapılan açıklamaları da değerlendirdiği konuşmasında ülkeyi yönetenlerin ülke gerçeklerinden koptuklarını söyledi. “Gerçeklerle bağları öyle koptu ki, Bakan santral tehlikede değil dedikten sadece birkaç saat sonra yangın santrale erişiyor, selde, depremde, yangında zarar gören vatandaşa Cumhurbaşkanı çay dağıtıyor, daha yangınlar söndürülmeden, TOKİ yanan evlerin, ormanların yerine yapılacak konut projelerini kamuoyuyla paylaşıyor, bir belediye başkanı çıkmış yangında evi yanmayanların bu evleri görünce keşke evimiz yansaydı diyeceklerini bile söyleyebiliyor” diyen Tarhan, tüm bu yaşananların halkı yorduğunu, üzdüğünü hatta öfkelendirdiğini gördüğünü ancak her gecenin en karanlık anının gün doğmadan önceki an olduğuna dikkat çekerek “Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Hep birlikte yeniden demokrasiyi, hukuku, adaleti, liyakati tesis edeceğiz” dedi.

“Körfez sanayiye önemli katkılar sunsa da yeterli yatırımı alamıyor”

TÜPRAŞ, İGSAŞ, GÜBRETAŞ gibi önemli sanayi kuruluşlarının yer aldığı Körfez’in sadece Kocaeli ekonomisine değil, ülke ekonomisine de önemli katkı sağladığını ama yeterli yatırımı alamadığını söyleyen Tarhan “Ülkemizin sorunları ilimizin ve Körfez’in de sorunları aslında. Türkiye genelinde olduğu gibi kentimiz ve ilçemizde de en büyük sorun işsizlik. Sanayi üretiminin yoğun olduğu Kocaeli ilimizde dahi işsizlikle karşı karşıyayız. Gençlerimiz iş bulamıyor, ülkeden gitmek istiyorlar. Gençlerimize yeni iş sahaları açmalı ve onları nitelikli bir biçimde istihdam etmeliyiz. Burada temel sorun eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Sanayinin ihtiyacı olan nitelikli elemanı yetiştirmek için mesleki eğitim sistemini yaygınlaştırmalıyız.” diyerek ülkede yaşanan tüm sorunların çözülmesi için CHP’nin yol haritasının hazır olduğuna dikkat çekti.

“CHP tüm kadrolarıyla iktidara hazır.”

Tarhan, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaklarını söyledi ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kamuoyuyla paylaşılan İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesini de hatırlatan Tarhan, “Yeniden tesis edilecek güçlendirilmiş parlamenter rejim ülkemizin dağlarında yangınlar değil çiçekler açtıracak, ülkemize bahar gelecek” dedi.