Serçe'yi şoför olmadan kullandılar
Gebze'deki Bilişim Vadisi’nde Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması’na katılan Karaelmas ekibi, hurda olarak aldıkları 1989 yılına ait Serçe model aracı 'sürücüsüz taksi' haline getirdi. Takım kaptanı Berat Cansız, "Ekip olarak büyük çabayla 1989 model klasik aracın, 2021 yılında otonom, sürücüsüz gidebilmesini sağladık" dedi.
13 Eylül 2021 - 13:40
Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması, Bilişim Vadisi'nde bugün başladı. Yarışmaya Bülent Ecevit Üniversitesi’nden katılan Karaelmas takımı, araçlarının tamamını kendileri ürettikleri malzemelerden yapan diğer takımlardan farklı olarak, hurdalıktan aldıkları 1989 yılına ait Serçe model otomobili otonom araca dönüştürdü. Robotaksi yarışmasının formatına uygun olması için sarı renge boyayıp, üzerindeki içten yanmalı motoru söken takım, modifikasyonları yaklaşık 8 ayda tamamlayıp sürücüsüz bir araç elde etti. Yapılan işlemler sonrasında yaklaşık 15 bin TL’ye mal olan 'sürücüsüz Serçe', bugün parkura çıkarak Robotaksi görevini tamamlayacak. Parkurda tamamen üzerindeki sensörleri kullanarak yolunu bulacak olan araç, belirlenen noktadan aldığı yolcuyu başka bir yere götürdükten sonra parkur sonundaki alana kendi kendini park edecek. Yarışmaya 'Özgün Araç' kategorisinde katılan ekip, tüm görevleri tamamlayarak birinci olursa 75 bin TL para ödülünü de kazanacak.
'ROBOTAKSİ’YE UYGUN OLMASI İÇİN SARIYA BOYADIK'
İnternette gördükleri modifiyeli bir otomobilden esinlenerek hurdalıkta araç aramaya başladıklarını söyleyen Karaelmas Takımı Kaptanı Berat Cansız, "Takımımız yarışmaya 3 yıldır katılıyor. Son 2 yıldır Robotaksi yarışmasında finale kadar geldik. Geçen sene Türkiye üçüncüsü olduk. Bu sene de yine ilk 3’te bir derece almayı hedefliyoruz. Aracımızı hurda bir Serçe gövdesi kullanarak yaptık. Daha önce internet üzerinde modifiye edilmiş 1989 model bir Serçe görmüştük. ‘Neden biz de bu şekilde katılmayalım?’ diye kendimize sorduk. Yarışmaya bu araçla katılmaya bu şekilde karar verdik. Yarışmanın adı Robotaksi olduğu için, tasarımın bu konsepte çok uygun olacağını düşündük. Ondan sonra, aracı hurdalıktan bulup bu aşamaya getirme süreci başladı. Güzel bir araştırma sonrasında, hurdalıktan 3 bin TL karşılığında lacivert renk olarak aldık bu aracı. Daha sonra sanayide üzerine birtakım geliştirmeler yaptık. Aracı Robotaksi’ye uygun olması için sarıya boyadık. Ondan sonra aracımızın üzerine elektronik sistemini kurduk. Bizim kendi tasarımımız olan elektronik bir kartımız var. Tamamen özgün bir biçimde yaptık. Daha sonra yazılımcı arkadaşlarımız araç üzerinde birtakım testler ve çalışmalar gerçekleştirdi. Kendi yazılımlarını araca yüklediler. Bu da tamamen özgün biçimde gerçekleşti" dedi.
'1989 MODEL ARACIN SÜRÜCÜSÜZ GİDEBİLMESİNİ SAĞLADIK'
Aracı hurdadan aldıktan sonra ilk olarak üzerindeki içten yanmalı motoru söktüklerini anlatan Cansız, şöyle konuştu:
"Aracın hurdadan alınması haricinde üzerinde yapılan bütün modifikasyonlar bizim özgün çalışmamız oldu. Burada çok olumlu tepkiler de bizim için çok güzel oldu. Aracı yarışma konseptine uydurabilmek için sanayide aylarımızı harcadık. Aracın ilk olarak direksiyonunu ayırdık. Daha sonra araçtaki motor ve şanzımanı söktük. Çünkü elektrikli bir proje olacaktı. Aracın üzerindeki içten yanmalı motoru kullanmayacağımız için ağırlık yapmasını istemedik. Bütün sistemleri komple söktük. Aracın üzerindeki hazır direksiyon kutusuna bir elektrik motoru bağladık. Bunun belirli kademelerde ölçümlerini yaparak elektronik bir dönüş mekanizması oluşturduk. Daha sonra arkadaki 13 inçlik jantlarımızın içini oyarak, oraya elektrikli hub motorları kaynattık. Bu da tornalanması, kaynaklanması ve testlerinin yapılması süreçlerinde 3 hafta kadar sürdü. Ekip olarak büyük bir çaba ile 1989 model klasik bir aracın, şu anda 2021 yılında otonom, sürücüsüz bir şekilde gidebilmesini sağladık."
'ROBOTAKSİ’YE UYGUN OLMASI İÇİN SARIYA BOYADIK'
İnternette gördükleri modifiyeli bir otomobilden esinlenerek hurdalıkta araç aramaya başladıklarını söyleyen Karaelmas Takımı Kaptanı Berat Cansız, "Takımımız yarışmaya 3 yıldır katılıyor. Son 2 yıldır Robotaksi yarışmasında finale kadar geldik. Geçen sene Türkiye üçüncüsü olduk. Bu sene de yine ilk 3’te bir derece almayı hedefliyoruz. Aracımızı hurda bir Serçe gövdesi kullanarak yaptık. Daha önce internet üzerinde modifiye edilmiş 1989 model bir Serçe görmüştük. ‘Neden biz de bu şekilde katılmayalım?’ diye kendimize sorduk. Yarışmaya bu araçla katılmaya bu şekilde karar verdik. Yarışmanın adı Robotaksi olduğu için, tasarımın bu konsepte çok uygun olacağını düşündük. Ondan sonra, aracı hurdalıktan bulup bu aşamaya getirme süreci başladı. Güzel bir araştırma sonrasında, hurdalıktan 3 bin TL karşılığında lacivert renk olarak aldık bu aracı. Daha sonra sanayide üzerine birtakım geliştirmeler yaptık. Aracı Robotaksi’ye uygun olması için sarıya boyadık. Ondan sonra aracımızın üzerine elektronik sistemini kurduk. Bizim kendi tasarımımız olan elektronik bir kartımız var. Tamamen özgün bir biçimde yaptık. Daha sonra yazılımcı arkadaşlarımız araç üzerinde birtakım testler ve çalışmalar gerçekleştirdi. Kendi yazılımlarını araca yüklediler. Bu da tamamen özgün biçimde gerçekleşti" dedi.
'1989 MODEL ARACIN SÜRÜCÜSÜZ GİDEBİLMESİNİ SAĞLADIK'
Aracı hurdadan aldıktan sonra ilk olarak üzerindeki içten yanmalı motoru söktüklerini anlatan Cansız, şöyle konuştu:
"Aracın hurdadan alınması haricinde üzerinde yapılan bütün modifikasyonlar bizim özgün çalışmamız oldu. Burada çok olumlu tepkiler de bizim için çok güzel oldu. Aracı yarışma konseptine uydurabilmek için sanayide aylarımızı harcadık. Aracın ilk olarak direksiyonunu ayırdık. Daha sonra araçtaki motor ve şanzımanı söktük. Çünkü elektrikli bir proje olacaktı. Aracın üzerindeki içten yanmalı motoru kullanmayacağımız için ağırlık yapmasını istemedik. Bütün sistemleri komple söktük. Aracın üzerindeki hazır direksiyon kutusuna bir elektrik motoru bağladık. Bunun belirli kademelerde ölçümlerini yaparak elektronik bir dönüş mekanizması oluşturduk. Daha sonra arkadaki 13 inçlik jantlarımızın içini oyarak, oraya elektrikli hub motorları kaynattık. Bu da tornalanması, kaynaklanması ve testlerinin yapılması süreçlerinde 3 hafta kadar sürdü. Ekip olarak büyük bir çaba ile 1989 model klasik bir aracın, şu anda 2021 yılında otonom, sürücüsüz bir şekilde gidebilmesini sağladık."
FACEBOOK YORUMLAR