Pala; Herşeyi belediyeden beklemek yanlış!

 

Darıca Gazetesi:  Konu, küçük sanayicilere gelmişken, Gebze'nin ve Darıca'nın sanayi atığı problemi için ne diyeceksiniz? 

 

Orhan Pala: İşveren olarak bizim  geçmişten gelen maalesef olumsuz  bazı alışkanlıklarımız var. Bizler artık bu alışkanlıklardan kurtulmalıyız. Hem teknoloji hem de yaşam şartları çok hızlı bir şekilde gelişiyor, değişiyor. Bizler de buna ayak uydurmak zorundayız.Bunu kendi iş yerlerimiz için hızlı bir şekilde uyguluyoruz. Artık bu gibi konular bizim de sorumluluk alanımız içindedir. Bütün hizmetleri belediyeden ya da devletten beklemek yerine bizim de elimizi taşın altına koymamız gerekir. Mesela belediye evsel atıkları almakta bir problem göstermiyor. Fakat sanayi atıklarında problem yaşanıyor. Bu bizlerin de sorumluluk alanı içinde olan bir konu. Bu gibi konularda belediyelerle ortak bir noktada buluşup sorunların halledilmesi lazım. O çöp yığınları günümüz Türkiye'sine hiç yakışmıyor. Bakın Büyükşehir Belediye Başkanlığı Gebze Küçük Sanayi Sitesi'nin altyapısını kanallarını bütün asfaltlama çalışmasını yaptı. Orası özel bir mülkiyet 'Sanayici esnafı bunu yapsın.' demedi, kendi sorumluluk bilinciyle bunları yaptı. Bizim Darıca Sanayi Sitesi'nde de bu tip sanayi atıkları alınmadı. Biz Darıca belediyemizin sorumlu kişileriyle irtibata geçtik. Özel bir şirkete bu atıklarımızı aldırdık. Ve o çirkin görüntüyü ortadan kaldırdık. Bizler malesef geçmişten gelen birçok alışkanlıklarımızı terketmede zorlanıyoruz. Geçen ay Amerika'da 380 milyon dolar ikramiye kazanan birinin eline vergi kesintilerinden sonra 158 milyon dolar para geçti. Bir kıyaslama olsun diye bu misali verdim. Bizler de kendimizi bir çek etmemiz gerekir. Bizim de sorumluluk alanımız içinde olan bu sanayi atıklarının alınması temiz bir çevrenin oluşması için gayret göstermemiz lazım. İnsan sağlığı açısından da bunun ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. İş verenler olarak bize düşen bedel (maddi olarak) neyse onu karşılamakta bizim görevimizdir.

 

Darıca Gazetesi: Yukarıda sanayici olarak konuştunuz, sizin bir de siyasi kimliğiniz var  ülkenin terörle ilgili durumu ortada, bununla ilgili olarak da bir değerlendirme yaparmısınız 

 

Orhan Pala: Bugün Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de PKK terörüdür. Başbakanımızın ustalık döneminde kesinlikle minimize edeceği bir problemdir. Millet olarak bu işi hızlandırmak istiyorsak başbakanımızın başlattığı Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine ne kadar inanır ve destek verirsek bu sorunu da o kadar çabuk hallederiz. Sadece Irak sınırını kullanan PKK, artık İran- Irak ve Suriye sınırlarını kullanmakta. 

Aldığı lojistik destekle daha çok saldırıyor ve daha çok zaiyat veriyor. Öyle ki 15-16 yaşlarında ki kız çocuklarını bile kanlı terör eylemlerinde kullanabiliyorlar. 

O çocuklara da yazık. Ben şahsen o çocuklara da acıyorum. 

Anneler babalar çocuklarına sahip çıksın. Artık annelerin babaların da korku duvarının arkasına sığınmayıp PKK terörüne karşı dik durmalarının zamanı geldi de geçiyor bile. Birliğimizi, kardeşliğimizi pekiştirme adına Ak Parti Hükümeti'nin verdiği bu çetin mücadeleye rağmen Ak Parti'yi küçük düşürme adına koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin o bölgede zafiyet içinde olduğunu düşünenler ve bunu savunanlar var. Kendi siyasi ikballerinin devamı için o bölgede devletin zayıf düşmesine sevinecek siyasiler var. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti 780 bin kilometrekarenin tek hakimidir.

Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. Bizim ülkemizde Suriye'de iktidarını devam ettirebilmek için yüzlerce vatandaşını katleden canilere destek verenler var. Bu onların iç meselesidir, bize ne oluyor diyenler var. PKK terörü ile Suriye'de ki Esad'ın savunması aynı diyenler var. Biz değil komşumuzdaki vahşete seyirci kalacak, bize sığınan yahudilere kucak açmış onları korumamız altına almış Osmanlı Devleti'nın torunlarıyız biz. Dün ne isek bugün de o olacağız. Dünyaya adalet dağıtan bir millet olacağız.