Ödülü aldı, huzurevine koştu

İstanbul'un "7 tepeli şehir" olmasına atfen ekonomi, kültür-sanat, bilim, sosyal sorumluluk, yatırım, marka ve şehircilik olmak üzere 7 ayrı kategori altında başarı gösteren kişi, kurum ve kuruluşların ödüllendirildiği törende ‘’Bilim’’dalında ülkemizi uluslar arası camiada en iyi şekilde temsil ettiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden ödülünü alan Prof. Dr. Serap Tilav, törenin hemen ardından 15 yıldan bu yana Darıca Memduh  Kızılağaç Huzurevi’nde kalan anne Leyla Tilav ile baba Adnan Tilav’ı ziyaret ederek mutluluğunu paylaştı.

1991 yılında Amerikalılar adına Astro Fizik dalında Güney Kutbu Noktasına giden ilk Türk Bilim Kadını olan  Prof. Dr. Serap Tilav, bir araştırmanın başarıyla sonuçlanmasının ardından Amerikalılar tarafından da ödüllendirilerek  10 yıl önce Antartika’daki bir dağa Tilav Cirqua ismini vermişlerdi.

Çocuklarıyla her zaman gurur duyduklarını söyleyen anne Leyla Tilav, 15 yıl önce geldikleri Darıca Memduh Kızılağaç Huzurevinde de mutlu olduklarını söyleyerek, ‘’ İstanbul Erenköy’deki evimizde yıllarca 3 boyutlu maket evler yaptım. Daha sonra bu maketlerde kullandığım yapıştırıcılar ve açtığım sergiler nedeniyle rahatsızlanınca doktorum, bana havası temiz ve deniz kenarı bir yerde yaşamamı tavsiye etti. Biz de, burayı bulup araştırdık ve 15 sene önce yerleştik. Hiçbir şikayetimiz yok çok mutluyuz,. Kızımız da işi gereği uzun yıllardan bu yana Antartika’da çalışıyor. O da bizim burada huzurlu ve mutlu olduğumuzu bildiği için içi rahat olup gözü arkada kalmıyor’’ dedi.

Pof. Dr. Serap Tilav ise, aldığı ödülün kendisini onurlandırdığını, özellikle Türkiye’nin bilime verdiği değer nedeniyle oldukça mutlu olduğunu söyleyerek, devamını dilediğini söyledi. Serap Tilav, ‘’ 1991 yılında Antartika’nın sıfır noktasına Güney Kutbu’na, giden ilk Türk Bilim Kadını olmuştum. Antartika’nın buzullarında bir sürü keşifler oldu, o keşiflerden dolayı Antartika’ya verdiğim emekten dolayı 2005 yılında Antartika’nın kıyısında, Antartik dağlarının tepesinde bir dağa soy adımı verdiler. Çanak gibi çok tatlı bir buzulun doğduğu yer olması ve benim de bayan olmam nedeniyle adımı oraya verdiler. Aslında o dağa 1995 yılında benim adımı vermeyi kararlaştırmışlar ama 10 sene beni inceledikten sonra 2005 yılında resmileştirmişlerdi.’’dedi

Uluslar arası başarısının Türkiye’de 10 yıl sonra duyulduğunu belirten Prof. Dr. Serap Tilav, yeni bulgularından dolayı geçen yaz yurt dışındaki konferanslarında çok olaylar yarattığını da sözlerine eklerken,Türkiye’nin diğer keşiflerinden haberdar olmasının da tahminine göre 10 yıl gibi bir süreyi kapsayacağını aktardı.