Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti mi? Anlatayım..

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti seçimlerinde yapılan kavganın, savrulan küfürlerin ve yalvar yakar oy isteyişlerin nedeni çuvallarla dolusu altına sahip olmak mı acaba ?

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti mi? Anlatayım..
17 Aralık 2018 - 01:53

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı Çetin Gürol’u ilk gördüğüm yıllarda ondan önceki başkan Halit Yılmaz ile kol kola idi..

Sonraki danışıklı döğüşte (!..) Bu defa başkanlık Çetin’e verilmişti…

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti başkanı olan Çetin Gürol, koltuğa oturur oturmaz gömleğinin kollarını sıvarken, yönetimindeki arkadaşlarından bazıları ondan önce davranarak düğmelerin bile orada olmaması gerektiğine kanaat getirerek koparıp attılar.

Kendilerine bahşedilen bu üstün görevin (!..)   altında kalmak istemeyen bu arkadaşlar, ‘ en iyiyi biz yapacağız(!..) ‘ güdüsüyle gömleklerinin kollarını değil dirseklerine, taaaa omuzlarına kadar sıvadılar (!..)

Kim mi bunlar ?..

Hakan Süer, Levent Altun, Nebiye Azak, Erol Kaçmaz, Zeynep Kübra Özçiçek, Emre Tuncay, İsa Turhan, Cennet Ceyhan, Kadriye Karademir, Şengül Oymak, Cem Şakoğlu, Yunus Kahraman, Muharrem Şenol, Ayşegül Kalaycı, Ahmet Akçaalan, Ulaş Tekin, Nurşah Şahin.

 

Sonra:

Çetin Gürol ile kol kola, omuz omuza vererek o gün ki yönetimde yer alan ve söz sahibi olan, Hakan Süer, Kadriye Karademir, Şengül Oymak ve Yunus Kahraman ile yeni listede Denetleme Kurulu’na seçilen Ulaş Tekin ve Basın Vakfı Delegesi olan Emre Tuncay, sözde kötü gidişatta hiç payları yokmuş gibi Olağanüstü Genel Kurul Kararı aldılar. Hatta Çetin Gürol’a,  başkanlığı altın tepside sunan eski başkan  Halit Yılmaz’da yeni listede kendisine ayrılan Federasyon Delege Üyesi kısmına adını yazdırırken kaytan bıyıklarını sıvazlıyordu… 

 

Sormak lazım; Çetin Gürol eğer başarısız ise, bu anlamda sizlerde bunda pay sahibi değil misiniz? Kampanyanızda bahsettiğiniz ‘’Yüzde yüz gazeteciler’’ ibaresine sizler ne kadar sadık kaldınız? Çaycılar, otoparkçılar  ve fikir işçileri dışında farklı meslek guruplarında uğraş verenler cemiyete üye yapılırken siz yalama şekeri mi alıyordunuz?

Bakın ‘’Fikir işçisi’’ diyorum, ‘’ Gazeteci’’ diyorum…

Bakın bakalım ‘’ yüzde yüz gazeteci’’ deyip de ortaya attığınız listede, kaç tane yüzde yüz gazeteci var?

Matbaacılar orada, tasarımcı orada, gazeteci olmayıp da ne köşe yazabilen, ne haber yapabilecek, ne de haber kovalayabilecek kapasitede olmayan gazete sahibi olanlar da orada, eğer siz, bütün sarı basın kartı sahiplerinin gazeteci olduğunu sanıyorsanız zaten sizden ve sizin gibi düşünenlerden de şüphe ederim. Onlar da orada…

Demek istediğim, bu bir bayrak yarışıydı, kazanmak ve kaybetmek olası olmasına rağmen bunu bedava kahramanlığa dönüştürmenin anlamı yok ki. Kavga etmek de ne demek, küfür hiç yakışıyor mu?

Son olarak;

Ben ve benim gibi isimler, ne yönetim de bulunduk, ne de niyetlendik, size oy veren veya vermeyen yüzlerce üye, inanın o kavganın içinde yer almadı…

Sahi, siz veya kaybeden yönetim, neyin kavgasını yaptınız?

Memleket için mi, yoksa paylaşılamayan bir çuval altın için mi?

Hadi bilmeyenler içi söyleyeyim;

Kazanan listenin başkanı Mesut Çatak, benim çok sevdiğim ve değer verdiğim kardeşimdir. Aynı medya gurubu için çalıştığımız için haftada en az 8-10 defa telefon görüşmesi yaptığımız olur… Kazandığında  arayıp tebrik dileklerimi de sunmuşumdur.

Oy verdiğim Çetin Gürol ile inanın onca yılda  8-10 defa karşılaşıp sadece merhabalığımız olmuştur.

Ben ve ekibim, Çetin Gürol’a değil, Gebze’ye ve Gebze’deki gazetecilere değer verdiği için oy verdik. 

Seçimler öncesi yaptıkları çalışmalarda yeni yönetim bize bunu hissettirseydi alıp başımızın üstüne koyardık. 

Olmadı…

Kazanan yeni liste oldu…

Ama inanın kaybeden Gebze olmayacak !..