Kocaeli'deki zorunlu görevlendirmeden haberiniz var mı?

TBMM İçtüzüğü'nün 96. ve Anayasa'nın 98. maddeleri gereğince aşağıdaki sorularımım T. C. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Yeni eğitim-öğretim yılında hem uzaktan eğitim süreci hem de yüz yüze eğitimle ilgili tartışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bilindiği üzere hatırı sayılır miktarda öğrenci internete sağlıklı bir şekilde ulaşamamaktadır. Ayrıca EBA tüm ülke çapında çökmüştür. Okulların fiziki şartları ve hijyen koşulları ise yüz yüze eğitime uygun değildir. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen, öğretmenler, bu zor süreçte, MEB’in meslek tanımıyla tanımlanmış, yasal zeminde verilen her görevi yerine getirmişlerdir. Eğitim-öğretim faaliyetlerine hazırlık amacıyla düzenlenen seminer programlarına katılmak, EBA üzerinden, kendilerine tanımlanmış dersleri hafta içi ve hafta düzenli bir şekilde vermek, okulda yüz yüze eğitime katkı sunmak öğretmenlerin meslek tanımları içindeki başlıca görevleri arasındadır. Tüm bunların yanında birçok öğretmenimiz salgın süresince, filyasyon ekiplerinde gönüllü görevler alarak Covid-19’la mücadeleye de katkı sunmuştur. Ancak Valilik kararlarıyla öğretmenlerimiz zorunlu ve resen filyasyon ekiplerinde görevlendirilmeye başlanmıştır. En son olarak Kocaeli Valiliği bu yönde bir karar almıştır. Öğretmenler, öğretmenlerin aileleri ve eğitim-öğretim faaliyetini yüz yüze yürüten öğrenciler bakımından büyük riskler barındıran bu adaletsiz uygulama eğitim ve sağlık sistemlerimize zarar vermektedir.

Bu bağlamda;
Milli Eğitim Bakanlığı Kocaeli Valiliğinin zorunlu görevlendirme kararından haberdar mıdır?
Valilikler eğitim-öğretim yılı devam ederken Milli Eğitim Bakanlığının olumlu görüşü, oluru veya onayı olmadan böylesi kararlar alabilir mi?
Öğretmenler tıp eğitimi almamıştır. Ayrıca salgın hastalıkla mücadele konusunda da uzman değildir.
Konunun uzmanı olmayan öğretmenlerin salgınla mücadele sürecinde zorunlu bir şekilde görevlendirilmesi bu kişilerin hayatını tehlikeye atmak anlamına gelmez mi?
Öğretmenlerin filyasyon sürecinde görevlendirilmesi eğitim-öğretim faaliyetlerinde öğretmen açığına yol açmış mıdır?
Zorunlu görevlendirme kararı hangi ölçütlere göre yapılmaktadır?
Filyasyon ekiplerinde görevlendirilen öğretmenlerimiz ile bu uygulamadan muaf tutulan öğretmenlerimiz
arasındaki farkı hangi nesnel kıstaslara göre belirlenmektedir?
Uzmanlık alanı dışında zorunlu görevlendirme uygulaması Anayasanın angarya yasağı, eğitim-öğretim hakkı ve devlet memuriyetini düzenleyen maddeleriyle çelişmekte midir?”