Kılıçdaroğlu, bölgemizdeki muhtarlarla buluştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda 'evet' çıkması halinde yapılacak değişiklikle cumhurbaşkanı yerinden ayrıldığında yerine seçimle gelmeyen başkan yardımcısının vekalet edeceğini söyledi.
29 Mart 2017 - 10:03
Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyen biri temsil edebilir mi? Seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe dönemleridir" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Gebze, Dilovası, Çayırova ve Darıca ilçelerinde görevli muhtarlarla sabah kahvaltısında buluştu. Muhtar ve azalarla gerçekleşen toplantıya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Genel Başkan Başdanışmanı Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Kocaeli Milletvekilleri Haydar Akar, Tahsin Tarhan ve Av. Fatma Kaplan Hürriyet, İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay, İl yöneticileri Harun Yıldızlı, Bilgi Dehmen , Sabriye Şahin, Neşe Celep, Hasan Akar, Hikmet Koçoğlu, Lütfü İlhan, Ali Akdemir, Genel Başkan Danışmanı Cuma Karavar, İl Referandum Kurulu Başkanı Bozkurt Uslu, İzmit İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya, Gebze İlçe Başkanı Recep Dursun, Darıca İlçe Başkanı Yakup Törk, Çayırova İlçe Başkanı Selahattin Kaya, Dilovası İlçe Başkanı Kerem Aydemir, Derince İlçe Başkanı Nihat Değer, Körfez İlçe Başkanı Mehmet Kaçar, Kartepe İlçe Başkanı Cumhur Karakadılar, Kocaeli eski Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Erzurum Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Pekyörür, Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Ülker Yiğit, Darıca İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurcan Çağlar, Çayırova İlçe Kadın Kolları Başkanı Suna Çınar, İl Gençlik Kolları Başkanı Murat Erinç, ilçe gençlik kolları başkanları, meclis üyeleri ve partililer de katıldı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, "Gittiğim her bölgede her yörede muhtar arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Hangi sorun var, nasıl çözülür onu da üç aşığı beş yukarı biliyorum. Çözümün adresi nerede? Çözümün adresi TBMM'de. Muhtarlık kanunu nasıl çıktıysa muhtarların yetkilerinin genişletilmesi veya kaldırılması veya güçlendirilmesi yetkisi TBMM'nin yetkisinde. Sorun var mı? Tabi ki var. En büyük sorun, milletvekili seçimle gelir, belediye başkanı seçimle gelir, aylık alırlar sosyal güvenlik primlerinin bir kısmını devlet öder. Muhtar da seçimle geliyor, mahallenin, köyün güvenini kazanarak geliyor. Ama onun sosyal güvenlik primlerini devlet ödemiyor. Sizin sorunlarınızın farkındayız, nasıl çözülmesi gerektiğini biliyoruz. Bu konuda her türlü çalışmayı yapmış ve hazır vaziyetteyiz" dedi.
Referandumda siyasi kimliklerin bir tarafa bırakılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "16 Nisan da sandığa gideceğiz ve referandum nedeniyle oy kullanacağız. Bir, bu süreç bir parti seçimi, bir hükümet seçimi değil. Bir cumhurbaşkanı seçimi değil. Anayasada yapılan değişiklikleri oylaması süreci. Anayasa değişikliği hem beni, hem muhtar olarak sizi ev kadını, okula giden çocuğu ve hangi partiye üye olsun veya olmasın bütün vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Referandum sürecinin bir seçimle, bir parti ile, bir kişi ile ilgisi yok. Neyle ilgili anayasa ile ilgisi var. Siyasi kimliklerimizi bir tarafa bırakacağız. Eğer bir partinin üyesiysek onları bir tarafa bırakacağız. Bu anayasa değişikliği bizim hangi derdimizi çözüyor ve niye bu anayasa değişikliği geldi onun üzerinde tartışacağız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu referandumla ilgili sorular sorarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birinci sorumuz şu? Muhtar olarak değil, aza olarak değil, sade bir vatandaş olarak cumhurbaşkanının taraflı mı, tarafsız mı olmasını istersiniz? Birinci sorumuz bu? Cumhurbaşkanı tarafsız mı, yoksa partizan mı olmalı? Başkan 80 milyonu mu temsil etmeli, sadece kendisine oy veren partilinin üyelerini mi temsil etmeli? Bunun partilerle ilgili veya kişilerle ilgisi var mı? Hayır. o zaman tercih yaparken oy kullanırken bunu düşüneceğiz. Derseniz ki biz tarafsız bir cumhurbaşkanı istemiyoruz cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı olsun, tarafsız olmasın o zaman gideceksiniz sandıkta evet oyu kullanacaksınız. Hayır cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, devletin sigortası olmalı, bir sorun olduğunda bütün siyasi partileri gerekirse davet etmeli, o sorunları dinlemeli ortak aklı egemen kılmalı o nedenle tarafsız olmalı diyorsanız gideceksiniz hayır oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle bir ilgisi yok. Olayı bir parti çekişmesi haline getirmek yanlış. Anayasa bir partinin anayasası değil, hepimizin anayasası. Bu konuda kafamızda tartacağız, akıl süzgecimizden geçireceğiz ve sandığa öyle gideceğiz. Soru iki sayın cumhurbaşkanı diyelim Afrika'ya ziyarete gitti veya hastalandı veya Allah uzun ömür versin gün geldi vefat etti, yerine kim refakat edecek. Bugün ki modelde sayın cumhurbaşkanı koltuğundan ayrıldığında yerine TBMM başkanı gelir ve vekalet eder. Neden? TBMM başkanı seçimle gelmiştir. TBMM başkanı seçimle gelmiştir, iki milletvekilidir, üç tarafsızdır dört grubu olan siyasi partilere eşit mesafededir."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemlerin darbe dönemleri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla cumhurbaşkanı olmadığında TBMM başkanı yerine vekalet eder. Gelen değişiklikte başkan yerinden ayrılırsa resmi ziyaret veya başka bir şekilde ayrılırsa yerine seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı vekalet edecek. Başkan yardımcısı kim? Seçimle mi geliyor? Hayır. O zaman şu soruyu kendi vicdanımıza soracağız. Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyen biri temsil edebilir mi? Ne zaman temsil etmiştir? Türkiye Cumhuriyeti'ni seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe dönemleridir. Kenan Evren geldi darbeyi yaptı, başkan oldu. Seçimle mi geldi? Hayır. O zaman şu soruyu soracağız. Sayın cumhurbaşkanını milletin aynı zamanda parlamentonun seçtiği TBMM başkanı mı temsil etmeli, yoksa seçimle gelmeyen biri mi temsil etmeli? Diyorsanız ki seçimle gelmeyen biri temsil etsin o zaman gidip 'Evet' oyu kullanacaksınız. Seçimle gelen birisi, TBMM başkanı milli irade temsil etsin diyorsanız gideceksiniz 'Hayır' oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle bir ilgisi yok kişilerle de ilgisi yok. Bu tamamen demokrasi tercihi. Oturup düşüneceksiniz ve vicdan terazisinde tartıp oyunuzu öyle kullanacaksınız. Bu kadar basit." dedi.