Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

EMEP Kocaeli: ''Emekçiler kaderine terk edildi!''

EMEP, Türkiye’de resmi olarak ilk vakanın açıklanmasının birinci yılında yaptığı açıklamada "Ekonomik krizle birleşen salgın sürecinde bir yılı geride bırakırken; işsizlik ve yoksulluk kıskacında sürü bağışıklığına terk edilen halkımızı insanca yaşam ve insanca çalışma koşulları için birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz" dedi.

EMEP Kocaeli: ''Emekçiler kaderine terk edildi!''
11 Mart 2021 - 13:31
Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının resmen ilan edilmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Emek Partisi (EMEP) yaptığı açıklamada salgının yıl dönümüne ‘Kontrollü normalleşme’ altında girildiği ifade edildi. Hızla artan vaka sayılarının 14 bine yaklaşıldığının ifade edildiği açıklamada, "‘Normalleşme’ kararının tıbbi gerekçelerle alınmadığı gerçeği her geçen gün tablonun kötüleşmesine neden olmaktadır" denildi. 

"PATRONLARA KESENİN AĞZI AÇILDI"
EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan imzalı basın açıklamasında bu süreçte işçilerin "Hastalık mı, açlık mı" ikilemi arasında çalışmak zorunda bırakıldığı ifade edildi. Daha önce yaptıkları açıklamaları da hatırlatan Erkan, "Pandeminin 1 yılı geride kalırken, üretimin durmasını göze alamayan sermaye ve onun hükümeti, işçi ve emekçileri salgın koşullarında dahi çalışmaya zorladı. Ekonomik krizin giderek derinleşmesi ile işçi ve emekçiler açlık ile ölüm ikileminde yaşamaya zorlandı. Pandemi döneminde Kocaeli’de her 10 işçiden biri ücretsiz izne çıkarıldı. Dört işçiden biri gelirinin dörtte birini kaybetti. Virüsün yayılma hızının pik yaptığı dönemlerde dahi, iktidarın 'ne olursa olsun üretim sürsün' tutumu nedeniyle, patronların karı uğruna çarklar dönerken, işçi ve emekçilerse sürü bağışıklığına terk edildi. Kısıtlama kararlarının dışında tutulan işçiler özel izinlerle çalıştırılmaya devam etti/ediyor. Pandemi süresince 'hastalık mı, açlık mı' ikilemi arasında çalışmak zorunda bırakılan işçilerin her türlü talebini görmezden gelen iktidar, sıra patronlara gelince adeta kesenin ağzını açtı" dedi. 

"PATRONLARIN TAZMİNAT ÖDEME ZORUNLULUĞU ORTADAN KALKTI"
"Hükümet tarafından açıklanan tüm paketlerden patronlara teşvik ve destekler çıkarken işçilerin payına ise kazanılmış haklarının gasbı, güvencesizlik ve esnek çalışma düştü" diyen Erkan, "Kısa çalışma ödeneği adı altında işsizlik sigortası fonu patronların yağmasına açılırken, 'işten atmalar yasaklanıyor' propagandası eşliğinde gündeme getirilen torba yasayla ücretsiz izin ve tazminatsız işten çıkarmaların önü açıldı Kod 29 ile birlikte işçi ve emekçilerin hak araması engellenerek, işsizlik tehditi ile milyonlar bir yandan hastalıkla boğuşurken bir yandan da işten atılma tehdidi ile baş etmeye çalışmaya devam etmekte. Resmi Gazetede önceki gün yayınlanan karar ile işten çıkarma yasağını 2 ay daha uzatan hükümet, toplu işten atmaların önüne geçmek için yaptığı bu yasaklama ile milyonları ücretsiz izinle cezalandırmaya devam ederken ‘İşten çıkarma yasağı’ uygulamada işten çıkarmaları değil, işten atmalarda patronlar için tazminat ödeme zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır. Üstelik uygulama işçinin haklı fesih hakkını da ortadan kaldırmıştır" ifadelerini kullandı. 

"İŞÇİLERİN PAYINA HER ŞEYE RAĞMEN ÇALIŞMAK DÜŞTÜ!"
İşçilerin payına her şeye rağmen çalışmanın düştüğünü belirten Erkan, "Pandemi süreci boyunca fabrikalardan, işletmelerden görüştüğümüz işçi ve emekçiler sürecin kendileri için giderek 'içinden çıkılmaz' bir hal aldığını dile getirmektedir. Maske ve mesafe kurallarının uygulandığı fabrikalarda işçiler çalışma sahasında iş yoğunluğunun giderek artması ile kendi sağlıklarının patronlar için önemsiz olduğunu, kendilerini 'değersiz' hissettiklerini dile getirmişlerdir. Hem bedensel hem de  psikolojik olarak zorlu geçen bir yılda işçi ve emekçilerin payına hastalığın pençesinde daha zorlu koşullarda 'her şeye rağmen' çalışmak düşmüştür" dedi. 

"KADIN İŞÇİLER DAHA YORGUN, DAHA YOKSUL, DAHA ÖFKELİ"
Kocaeli ve Gebze bölgesinde kadın işçilerle yaptıkları görüşmeleri de aktaran Erkan, "Pandemi dönemi kadın işçiler hem evde hem de işyerinde artan yükler ile birlikte 'daha yorgun, daha yoksul, daha öfkeli' bir hale bürünmüştür. İşyerlerinde temizlik ihtiyacının da iş tanımında olmaması rağmen kadın işçilere yaptırıldığı dile getiren kadınlar, hem evde hem de işyerinde temizlik ve hijyen koşullarının sağlanmasının  yine kendi paylarına düştüğünü ifade etmişlerdir. Kocaeli ve Gebze bölgesinde metal, petrokimya, temizlik, gıda, depo, sağlık, tekstil gibi iş kollarından görüştüğümüz kadın işçiler, salgın ile birlikte fabrikalarda daha az kişiyle daha çok iş yaptıklarını, pandemi tedbiri adı altında uygulamaya konan esnek çalışmanın kadınların çalışma sürelerini uzattığını ortaya koymuştur. Okulların kapalı olması sebebiyle çocuklarını ya aile üyelerine emanet eden ya da evde yalnız bırakan kadınlar, bu süreçte psikolojik olarak da sürekli çocuklarına birşey olur kaygısı ile geçirmişlerdir. ücretsiz izne çıkarılma ya da KOD 29 ile işten atma tehdidi ile amirlerin bu süreçte kendileri üzerinde daha çok baskı kurduğunu dile getiren kadın işçiler pandemi sürecinin iyi yönetilmediğini ve bu sürecin sorumlusu olarak da hükümet ve patronları gördüklerini dile getirmiştir" ifadelerini kullandı. 

"BİRLEŞMEYE VE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ"
Pandemi döneminde; Kocaeli'de her 4 çalışandan 1’inin pandemi süreci boyunca normalde aldıkları ücretin en fazla %75’ini alabildiklerini ve bu işçilerin gelirlerinin dörtte birini kaybettiklerini söyleyen Erkan, "Her 10 çalışandan 1’i ücretsiz izne çıkarıldı. Her 3 çalışandan 1’i pandemi sürecinde gelir kaybına uğradı, daha fazla yoksullaştı" dedi. Pandeminin yükünü sırtlanan işçi ve emekçilerin bunca çalışmaya ve işletmelerin kârına kâr katmasına rağmen yoksullaşmaya devam ettiğini söyleyen Erkan, "Emek Partisi olarak, hükümetten talebimiz olan 21 günlük tam kapanma gerçekleştirilmemiş, işçi ve emekçiler bilinçli bir biçimde sürü bağışıklığına terk edilmiştir. Ya hastalık ya ölüm ikileminde bırakılan işçi ve emekçiler, ekonomik ve sosyal koruma alamayarak, kelimenin tam anlamıyla 'kaderlerine terk edilmiştir'. Bununla birlikte, aşıda patent uygulaması insanlık onuruna aykırıdır, işçi ve emekçiler ivedilikle aşılanmalıdır talebi ise, sınırlı sayıda gelen aşıların öncelik gruplara kısıtlı bir biçimde yapılması ile, toplumsal bağışıklık kazanmak imkansız hale getirilmiştir. Tüm bunlara karşı Emek Partisi olarak diyoruz ki bu çürümüş düzenin değiştirilmesi işçi ve emekçilerin mücadelesine bağlıdır. Ekonomik krizle birleşen salgın sürecinde bir yılı geride bırakırken; işsizlik ve yoksulluk kıskacında sürü bağışıklığına terk edilen halkımızı insanca yaşam ve insanca çalışma koşulları için birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz" dedi. 

Erkan, taleplerini de şöyle sıraladı: 

* Virüse karşı mücadele halk sağlığı sorunudur. 
* Halkın sağlığı için bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlara ve göçmenlere parasız, ulaşılabilir nitelikli sağlık hizmeti verilmelidir.
* İşten atma ve ücretsiz izin yasaklanarak işçi emekçilerin kayıpları karşılanmalıdır. 
* 21 gün tam kapanma sağlanmalı, yoksul halka ekonomik koruma sağlanmalıdır.
* Aşı ve halk sağlı ticaret aracı olmaktan çıkarılmalı, patent kaldırılmalı ve aşı formülleri açıklanmalıdır. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum