"Darıca'ya su verdiğim için mahkemeye gittim"

"O dönemde bir baktım ki, fevkelade dinamik yapısı olması gereken bir kurum, iflas eder noktaya gelmiş. 'Nasıl oldu?' diye merak ettim. Hiç denetim olmamış. Rastgele yürümüş ve iflas eder noktaya gelmiş. 1994 yılında İSKİ'yi 1,5 milyar dolar borçla devraldım. Esnaf, eczacılar, nalburlar, İSKİ'ye vadeli mal satamayacak hale gelmiş. Bunun sebebinin denetimsizlik olduğunu kavradım. İlk defa 1994 yılında ihale yaptık. Kamu kaynakları bize emanettir. Milletin bize emanet ettiği bu önemli değerler, mali imkanları en iyi şekilde sarf etmek, kamuda görev yapan herkesin en önemli vazifesidir. Bunu israf etmememiz lazım."

 

"Darıca'ya su verdiğim için mahkemeye gittim"

Eroğlu, Türkiye'de en çok denetime maruz kalan kişinin kendisi olduğunu belirterek, görev aldığı yerlerde her hafta müfettişin geldiğini bildirdi.

Denetçinin şeffaf ve objektif olması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu: "Burada ben maruz kaldım. Darıca'ya su verdiğim için mahkemeye gittim. Ben kararlı bir insan olmasam 'çekip gideyim, üniversite daha rahat' diyebilirdim." Eroğlu, denetimde, zamanın önemine değinerek, şunları anlattı:"Zamanla yarışmak gerekiyor. Kamu kurumlarına, bu anlayışı getirmekten son derece mutluyum. Zamanında bitmeyen bütün işler enflasyonun temel sebeplerindendir. Takip edilmeyen, denetlenmeyen iş, istenilen vakitte bitmez. Bütün işlerin sıkı takibi gerekir. Ben de sıkı bir takipçiyim, bütün işlerimizin takipçisiyim."Sayıştay Başkanı Doç. Dr. Recai Akyel ise kurum olarak eleştirilere açık olduklarını, hesap verebilir ve güvenilir olmaya özen gösterdiklerini belirtti.Çalıştaya, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, İl Emniyet Müdürü Mustafa Uçkan ve diğer yetkililer katıldı.

 
Emre POLAT