Darıca bizim gözbebeğimiz!
MHP’de il başkanlığı yarışında heyecan artarken, mevcut İl Başkanı Aydın Ünlü’nün miladını doldurmuş bir il başkanı olduğunu söyleyenSelim Çakır ise, 318 delegenin oyunu garantilediğini, bu sayıyı arttırmak istediğini belirtti. Darıcalı partililere daha da önem verdiğini de açıklayan Çakır, ‘’Darıca bizim gözbebeğimiz’’ dedi.
14 Ocak 2015 - 07:25
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan MHP Kocaeli İl Başkan adayı Selim Çakır, Dört adayın yarışacağı il kongresinin bayram havasında geçeceğini söyledi. Çakır açıklamasında ‘’İlçe teşkilatlarımıza hayırlı olsun ziyaretlerinde bulunuyoruz. Ülkücü iradenin il delegasyonu kim partimizi daha ileriye taşıyacaksa ona oy vererek başkan seçecek” dedi.
AYDIN ÜNLÜ HATALAR YAPTI
640 delegeden 600’ünün oyunu alacağını söyleyen Ünlü’yü de eleştiren Çakır, “Aydın Ünlü böyle hatalar yaptığı için zaten miladını doldurmuş bir il başkanı. Delege artık böyle şeylere prim vermiyor. Ben de dahil kimse ülkücü iradenin oyuna ipotek koyamaz. Ben yönetimime aldığım isimlere de söylüyorum. Eğer seçilirsek Kocaeli’deki tüm teşkilatları güçlendireceğiz” diye konuştu. Çakır, Ünlü’nün iki seçim kaybettiği halde yeniden aday olmasını da eleştirdi.
ÇALIŞMALARA ÇOK ÖNCEDEN BAŞLADIK
Ülkü Ocakları il başkanlığı yaptıktan sonra il başkanlığına aday olan ikinci kişi olduğunu söyleyen ve bunu çok önemseyen Selim Çakır, “Biz kongrelerden önce zaten çalışmalara başlamıştık. Bu çalışmalar devam ediyor. Birlik ve beraberlik içinde kongrelerimiz oldu. Biz delegelerimize birilerinin kötü olduğunu anlatmak yerine kendi projelerimizi anlatıyoruz. Çünkü bu hareketin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. İl başkanı olan kişinin etrafında kilitlenip çalışmaya devam etmeliyiz” dedi. 640 delegeden 318’inin oyunu alacağını ifade eden Çakır, “Bunun açıklamasını kongreden sonra yapacağım. Bu dönem delege tanımadığı, projelerinden bir haber olduğu kimseye oy vermeyecek. Herkes başarı istiyor” şeklinde konuştu.
TEK ÜNİVERSİTE MEZUNU OLAN ADAY
Dernek başkanı değil MHP’ye il başkanı seçtiklerini belirten Çakır, “Delegeden isteğim, bir çerçeve çizsinler ve bu çerçeveye kimin fotoğrafı uyuyorsa onu başkan yapsınlar. Biz oy istemiyoruz, delegemize bu şekilde telkinde bulunuyoruz. İl başkanı olacak kişi, ülkücü olsun, üniversite mezunu olsun. Adaylar arasında üniversite mezunu olan tek kişi benim. Ben Ülkü Ocakları il başkanlığı yaptığım için tabanda ki sıkıntıları biliyorum” ifadelerine yer verdi.
HEDEF EN AZ ÜÇ MİLLETVEKİLİ
Ünlü’ye de gönderme yapan Çakır, “Başkan olursam 2015 yılı genel seçim hedefim en az üç milletvekili. Sıralamada Selim Çakır ve ekibinin görüşleri alınırsa en az üç milletvekilliği kazanırız. Kazanamazsam istifa ederim. Ancak adaylar benim ve ekibimin görüşü alınmadan belirlenirse de elimden gelen çalışmayı yaparım” dedi.
KOLTUĞUMUZDA OTURMAYACAĞIZ
‘’ Yönetim oluşturacağınız zaman pazarlıklarla ve taahhütlerle bir yönetim kurarsanız, sözlerinizi yerine getirmediğiniz zaman o kişiler ya çalışma yapmıyorlar, ya çalışmalara katılmıyorlar veya istifa edip dışarıda kalmayı tercih ediyorlar. Biz yönetime aldığımız hiçbir arkadaşımıza herhangi bir taahhütte bulunmadık. 60 kişilik il yönetimi ve 14 kişilik disiplin kuruluyla toplamda 74 kişilik bir yönetim kadrosu olacak. Sahada sürekli çalışabilecek bir kadro oluşturmayı hedefliyorum. Bizim için önemli olan Selim Çakır’ın il başkanı olması değil, Milliyetçi Hareket Partisi’nin başarılı olmasıdır. Bir tarafta benim babam MHP İl Başkan adayı olsa, bir tarafta da başka bir arkadaşım aday olsa burada babamı mutlu etmek yerine, MHP’yi ileri götürecek kişiye oy verir, babamın da içinde olduğu ülkücü hareketi mutlu etmeyi tercih ederim. Amaç koltuk olsaydı ben eski ocak başkanıyım, bir yıl da teşkilat başkanlığı yaptım. Gittiğim ortamlarda bize koltuk uzatan bir topluluk zaten var. Bizim için koltuk bağlayıcı değil. Çünkü koltukta da oturmayacağız, sürekli hareket halinde olacağız. Bu harekete oy vermiş olan 150 bin seçmenle kucaklaşmak istiyoruz.
ÇALIŞAN BİR YÖNETİM KURULU
Milli ve manevi hassasiyeti olan arkadaşlarımız olmasına özen gösteriyoruz. Dışarıdan partimize oy olarak katkı getirebilecek kişileri seçmeye özen gözetiyoruz. Belli bir konuma gelmiş ve temsil yeteneği olan arkadaşlarımızı seçiyoruz. Yapmak istediğimi şey; fabrika sahibi ile o fabrikada çalışan işçiyi aynı koltukta oturtturup aynı amaca hizmet ettirmek. Birisinin çok parası var, diğerinin yok ayrımı yapmıyoruz. Evet, biri ekonomik olarak katkı sunmuştur ancak diğeri de asgari ücretle çalıştığı halde ailesinden fedakarlık yaparak canını ortaya koymuştur. Bizim için bağlayıcılık, Milliyetçi Hareket Partisi’ne vermiş olduğu emekle ölçülür. Böyle bir anlayış getireceğiz. Yönetimimizde; 2 doktor, 3 avukat, 2 mali müşavir arkadaşımız, iş adamı, esnaf, emekli arkadaşlarımız var. Hizmet edebilecek, çalışabilecek bir yapı. Herkesin kendine göre bir sorumluluğu olacak. Mesela emekli olan arkadaşlarımızın görevi; partiye gelen misafirleri ağırlamak olacak. Oraya gelen insanlar biz olmasak dahi bir muhatap bulacaklar. Ayrıca en az 8 tane il başkan yardımcısı her hafta kendi konularıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirecek. Sadece il başkanı çıkıp bir kaç cümle açıklama yapıp gündemi geçiştirmeyecek. Sadece gazeteye çıkmak için teşkilatçılık yapılmayacak. Sürekli hareket halinde olan, kentin tüm dinamiklerini bilen, AKP’nin yapmış olduğu tüm hataları, haksızlık-hukuksuzlukları yakınen takip edecek bir kadro oluşturuyoruz. Avukat arkadaşlarımız hukukla, doktor arkadaşlarımız sağlıkla ilgili, mali müşavirlerimiz ekonomiyle ilgili konuşacaklar. Ortay koydukları somut durumlarla konuşan bir Milliyetçi Hareket Partisi olacak. Bir de Aydın başkanın şöyle bir söylemi var; ‘Ben milletvekilliği düşünmeyen bir il başkanıyım.’ Konu neyi düşündüğün değil, herkes MHP’nin başarısını düşünmekle mükellef. Milletvekili olması gerekiyorsa kimsenin istemesine gerek yok, kamuoyu onu olması gereken yere taşıyacaktır. MHP’de bir yere gelmek isteyen arkadaşımız tabanda çalışacak, kendisini kamuoyunda kabul ettirecek, kamuoyu teşkilata onun olması gerektiğiyle ilgili baskı yapacak.
DELEGELERDEN TEK İSTEĞİM
‘’Kişisel taassubu ve dostluk ilişkilerini bir kenara bırakıp, il başkanı nasıl olmalı diye bir kriter belirlesinler ve bu kriterlere uyan arkadaşımıza oy versinler. Bir de adaylarla birebir kontak kurmaya gayret etsinler, tanışsınlar. En azından ne yapmak istediklerini, ne gibi projeleri olduklarını öğrenip ona göre oy versinler. Biz arkadaşlarımızla aramızdaki ticari bağlantılarımız ya da vefa duygusu nedeniyle beraber değiliz. Sadece durumdan rahatsız olup Milliyetçi Hareket Partisi’ni bir adım öne taşımak niyetiyle birlikteyiz. Bulunmuş olduğumuz durum ve konum gereği partimizin her ferdine hizmet etmek durumundayız. İnsanlara yapmış olduğumuz iyilik ve güzellikleri yarın için bir alacakmış gibi hanemize yazmak kadar çirkin bir hareket yoktur.’’
DARICA’YA GEREKLİ ÖNEMİ VERECEĞİM
Mevcut İl başkanı, Darıca’ya yeteri kadar önem vermedi. Buraya gelip, partililerini bile dinlemedi. Ben il başkanı olduğumda Darıca ve Gebzeli partililerime gerekli önemi vereceğim. Burası çok önemli bir bölge. Bu bölgeye önem vermeyen bir il başkanı nasıl başarılı olabilir ki?. Darıca benim dostlarımın çok olduğu bir yer. İster istemez bu bölgeye daha çok önem veriyorum. Darıca bizim gözbebeğimiz. Yönetim kurulu listemde de bunu göreceksiniz’’ dedi.