CHP'li Kaplan, 'Feniş'i sordu, Bakan Çelik umutları söndürdü
CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Gebze’deki Feniş Alüminyum fabrikasının iflas etmesi sonucu 637 işçi ve memurun düştüğü mağduriyeti TBMM’de yeniden gündeme getirdi.
25 Ekim 2013 - 08:31
Milletvekili Kaplan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e, “Feniş Alüminyum, 1970'lerde, 80'lerde Türkiye'deki kendi sektöründeki en büyük şirketlerden bir tanesi. 2001 yılında yaşadığı ekonomik krizle uluslararası sermayeye bir miktar ve bankalara borçlandı. Bu borçlanmanın sonucu, şu anda, işverenin ekonomik sıkıntısı nedeniyle orada çalışan 637 işçi ve memurun işlerine son verildi ve kapının önüne kondu. Siz, Çalışma Bakanı olarak, işçilerimizin ve memurlarımızın bu yaşadığı sıkıntıyı gidermek adına gerek işverenle gerekse de sendika yetkilileriyle bir görüşme yaparak bu olayın tatlılıkla çözülmesi ve barışın sağlanması adına bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise verdiği yanıtta adeta çözümün imkansız olduğunu itiraf ederek çalışanların umutlarını söndürdü.
Bakan Çelik verdiği yanıtta şöyle dedi:
“Gebze'de bir fabrika ile ilgili oluşan iflas neticesinde 637 işçimizin şu anda gerçekten ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğu… Hatta bu işçilerle bizzat da görüşme imkânım oldu, ilgili sendikayla da görüşme imkânım oldu, işverenle de görüşme imkânımız oldu. Bu görüşmelerde, tabii ki iflas gerçekleşmiş ise hareket alanımızın ne kadar daraldığını hepiniz tahmin edersiniz. Bu konuyla ilgili, acaba kısa çalışma ödeneği çerçevesinde işçilere bir imkân temin edebilir miyiz diye o girişimlerimiz de oldu ama maalesef işletmenin konumu, iş yerinin konumu bu tür imkânları da işçilerimize sağlamaktan uzak bir tablo arz ediyor. Bundan dolayı biz özellikle şunu ifade ediyoruz: Bahsettiğiniz işletmede çalışan bir işçimiz on yedi gün kaldığını emekli olmak için, bir diğer işçimiz birkaç ay kaldığını ifade ediyor. Yani, düşünebiliyor musunuz, on yedi gün sonra tazminatını alacak, belki de bir ev sahibi olacak, belki de sıkıntılarını giderecek. Otuz yıldır beklediği bir süreci tam yakalama noktasındayken, işverenin iflası neticesinde bu işçinin karşı karşıya bulunduğu durumu öyle tahmin ediyorum ki hepimiz görüyoruz ve hissediyoruz.Bunun çözümü ne olabilir? Otuz yıl işçiyi beklettikten sonra tazminatı vereceğimize, aylık çalışmasının neticesinde bireysel hesabına acaba tazminatını yatırsak da iş yeri iflas etse bile, bireysel hesabında tazminat birikeceği için bu işçimizin mağduriyetini ortadan kaldırsak diye bir çalışmayı tarafların huzuruna getiriyoruz.”