Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Cezaevi şartlarını araştırıp çanta hazırlayıp, eski eşini 29 salisede öldürmüş

Darıca ilçesinde sokakta 2 yıl önce boşandığı Tülay Dağaşan (44), tabancayla vurularak öldürülen Şefik Karaali’nin (52) yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında sanığın saat 19:05.17’de aracından indiğini, 19:05:38’te maktulü silahla vurduğunu, 19:05:46’da ise olay yerinden ayrıldığını belirtti. Sanık Karaali’nin cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içerisinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığını belirten savcı, sanığın ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Duruşma sonrası açıklama yapan anne Gülbahar Dağaşan, “Benim yavrum 44 yaşındaydı; kara topraklara koydu. Benim yavrum daha baharın dalındaydı. Benim yavrum yok etti” ifadelerini kullandı.

20 Aralık 2024 - 18:53 - Güncelleme: 20 Aralık 2024 - 19:24
Olay, 4 Ocak 2024 Darıca ilçesi Abdi İpekçi Mahallesi’nde 1542/1 Sokak’ta meydana geldi. Sokakta yürüyen Tülay Dağaşan, 2 yıl önce boşandığı Şefik Karaali’nin silahlı saldırısına uğradı. Tabancadan çıkan mermilerden 5’inin vücuduna isabet etmesi sonucu yaralanan Tülay Dağaşan, ambulansla Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Saldırgan Şefik Karaali ise olay yerine geldiği servis minibüsüne binerek kaçtı. Tülay Dağaşan, hastanede hayatını kaybetti. Olayın ardından Şefik Karaali, polis merkezine giderek teslim oldu. Şefik Karaali emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.  

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ 

Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede çiftin aldatma iddiası nedeniyle boşandıkları, boşandıktan sonraki süreçte sanık Karaali’nin evli oldukları dönemde Dağaşan’ın kendisini aldattığına yönelik şüpheler duyarak Dağaşan ile bu konuda tartıştıklarını ifade etti. Kamera kayıtlarının da yer aldığı iddianamede, sanığın olayın olduğu 1542/1 sokağın çapraz karşısına gelerek aracını park ettiğini, saat 19:05:17’de aracından inerek maktulün bulunduğu 154/21 sokağa koşarak gittiği, 19:05:32’de maktulün önünü kestiği, 19:05:38 ‘de maktulün geri geri kaçtığı ve şüpheli tarafından silahla ateş edilmek suretiyle vurulduğu, maktulün yere düştüğü, şüphelinin tabanca ile ateş etmeye devam ettiği, 19:05:46 koşarak geldiği araçla olay yerinden ayrıldığı belirtildi. Savcı, tutuklu sanık Şefik Karaali’nin ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ‘Ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma’ suçu kapsamında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. 

‘MAKTULE TAMPON YAPMAYA ÇALIŞTIK’

Olayla ilgili davanın 3’üncü duruşması Gebze 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Şefik Karaali, Tülay Dağaşan’ın annesi Gülbahar Dağaşan ve taraf avukatları katıldı. Sanık Şefik Karaali tahliyesini talep ederken oğlu Arda Karaali ise babasından şikayetçi olmadığını söyledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen ve Tülay Dağaşan ile aynı mahallede yaşayan Adnan Kapar, “Ben olay günü dükkandaydım. Maktulün evi benim eşimin çalıştığı dükkana yakındır. Kendisi bazen bizim dükkana alışverişe geliyordu. Daha sonra dükkanın civarında ufak bir tartışma oldu. Bir bayan ile bir erkek sesi duydum. Daha sonra 5-6 el silah sesi duydum. Hafif bir silah sesiydi. Daha sonra yandaki komşuyu koşarken gördüm. Ekrandan baktığımda yanımızdaki perdeci komşumuzu koşarken gördüm. Bir şey olduğunu düşündüm. Daha sonra olay yerine gittiğimizde yerde yatan bir bayan vardı. İlk etapta perdeci ile beraberdik. Daha sonra herkes olay yerine toplandı. Daha sonra maktule tampon yapmaya çalıştık; sonrasında bir sağlık çalışanı gelerek müdahalede bulundu. Ben sanığı daha öncesinde görmedim. Sanığın kullandığı araçla gelip gelmediğini de bilmiyorum. Ben sadece olayın olduğu akşam konuşulanlar arasında daha önce de beyaz bir minibüsün aynı şekilde olaydan birkaç gün öncesinde de park ettiğini söylüyorlardı. Ancak kimin söylediğini de bilmiyorum” dedi.
 
ÖLDÜRMEYE KARAR VERİP CEZAEVİ İÇİN ÇANTA HAZIRLAMIŞ

Cumhuriyet savcısı duruşmada verdiği mütalaada, yeni bir hayata başlayan Dağaşan’ın hal ve hareketlerinden rahatsız duyan sanığın Dağaşan’ı bu konuda uyardığı, sanığın, Dağaşan’ın iş ve özel yaşantısını sürekli takip ederek hayatına müdahale etmeye ve rahatsızlık vermeye başladığı belirtildi. Savcı, Dağaşan’ın kendi istediği şekilde hayatını sürdürmesini kabullenemeyen sanığın, Dağaşan’ı öldürmeye karar verip bir plan yaptığı, bu plan doğrultusunda ruhsatsız tabanca temin ettiği, cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içerisinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığını belirtti. Sanığın telefonunda yapılan incelemede maktulün başka adamlarla ilişkilerinin olduğunu iddia ettiği, 29 Ekim 2023 ve 4 Kasım 2023 tarihinde internet üzerinden kasten öldürme suçunun cezası, kadın cinayeti ile ve Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili araştırmalar yaptığı savcı tarafından ifade edildi. 
Savcı, sanığın, ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ‘Ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma’ suçu kapsamında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Savcının mütalaasına karşın dinlenen tutuklu sanık Şefik Karaali “Pişmanım böyle olsun istemezdim. Ben tasarlayarak cinayet işlemedim. Tamamen tesadüftür” dedi. Duruşma, dosyadaki eksiklikler nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi. 

‘KADIN CİNAYETLERİ KANAYAN BİR YARA’  

Ailenin avukatı Semra Yıldız duruşma sonrası yaptığı açıklamada, Kadın cinayetlerinin Türkiye'de artık bu noktalara gelmesi kanayan bir yara. Bu anlamda biz, bu aldığımız kararlarla daha fazla cinayetin işlenmemesi, daha fazla kadının canının yanmaması, daha fazla annelerin ağlamaması adına elimizden geleni yapıyoruz. Türk yargısına da binlerce teşekkürler çünkü artık son zamanlarda bu cinayetlerin bu şekilde ‘Beni aldattı, beni tahrik etti, bana kötü söz söyledi, erkekliğime dokundu’ gibi tanıdık ifadelerle ve beyanlarla haksız indiriminden ve de cezasızlık ilkelerinden faydalanmak isteyen sanıklara da bu kararlar, bu mütalaalar, alacağımız ağırlaştırılmış müebbet cezaları, birer emsal olacaktır ve erkekler bu anlamda bu kararları kendilerini örnek alsınlar; bundan sonra artık ve bu adaletsizlik ve cezasızlık indirimden yararlanmayacaklarını bilsinler” ifadelerini kullandı. 

‘BENİM YAVRUMU KARA TOPRAKLARDAN ÇIKARSIN VERSİN’ 

Duruşmanın ardından konuşan Tülay Dağaşan’ın annesi Gülbahar Dağaşan, “Benim yavrum 44 yaşındaydı; kara topraklara koydu. Benim yavrum daha baharın dalındaydı. Benim yavrum yok etti. Benim yavrum kara topraklarda. Ağır ceza da alsa benim için hiç de bir şey ifade etmiyor. Benim yavrumu kara topraklardan çıkarsın versin. Benim yavrumun suçu neydi, günahı neydi? İşindeydi, gücündeydi; kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyordu. 5 yıl oldu ayrılalı; onun soy ismini bile taşımıyordu. Onun ekmeğini bile yemiyordu. Benim yavrumu dalından kesti attı” diye konuştu.  
 
“MÜEBBET TALEBİNİ SEVİNÇLE KARŞILADIK” 

Duruşmayı takip eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Duygu Diarra adliye önünde yaptığı açıklamada, “Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini de sevinçle karşıladık. Umarız davanın sonucu da böyle olur. Gebze’de ve diğer illerde kadın cinayetleri davalarını takip etmeye çalışıyoruz. Daha fazla kadının öldürülmesini istemiyoruz” dedi. 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum