Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Büşra'yı işkence ederek öldürmüş!

Gebze'de, Taner Yaylacı'nın (29) lise öğrencisi Büşra Kabataş'ı (15) işkence ederek öldürdüğü belirlendi. Büşra'nın annesi Aylin Çetin'i öldürmek için girdiği binada dairenin önünde genç kızla karşılaşan Taner Yaylacı'nın, Büşra'yı elektro şok cihazıyla etkisiz hale getirdikten sonra ağzını koli bandıyla kapatıp, ellerini çamaşır ipiyle bağladığı, genç kızın saçlarını kestikten sonra defalarca bıçaklayıp, yastıkla boğup, yatağına yatırıp üzerine yorganı örttükten sonra yatağı ateşe verdiği tespit edildi. Büşra'nın avukatı Cemal Tınarlıoğlu, suçlunun en ağır şekilde cezalandırılması için çalışma yaptıklarını anlatarak, "Büşra eziyet edilerek öldürüldü, olay yerindeki bulgularda işkence edildiği çok açık" dedi.

11 Ekim 2022 - 09:48 - Güncelleme: 12 Ekim 2022 - 12:09

Gebze, Mustafapaşa Mahallesi'ndeki 3 katlı binanın 2'nci katındaki evde, geçen cumartesi günü yangın çıktı. Evden yükselen dumanları görenlerin ihbarıyla polis, sağlık ve itfaiye ekipleri geldi. Yangını söndüren itfaiye erleri, Büşra Kabataş'ın cansız bedeniyle karşılaştı. İnceleme sonrası Kabataş'ın cenazesi, otopsi için morga götürüldü. Gebze Atatürk Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi Kabataş'ın cenazesi, önceki gün toprağa verildi. 

POLİS, YANGIN SONRASI CİNAYETTEN ŞÜPHELENDİ 

Olayın ardından polis, geniş çaplı soruşturma başlattı. Delillerden yola çıkan ekipler, olayın bir cinayet olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Ekipler, yangının Büşra Kabataş'ın öldürülmesinin ardından delilleri karartmak için çıkarıldığını tespit etti. Polis, Kabataş'ı öldüren kişinin, anne Aylin Çetin'e platonik aşk besleyen Taner Yaylacı olduğunu belirledi. Kaçma hazırlığındaki Yaylacı, olaydan sonra Tokat'a gitmeye çalışırken yakalandı. Gözaltına alınan Yaylacı, işlemlerinin ardından canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçlamasıyla sevk edildiği adliyede tutuklandı.

YAKMADAN ÖNCE ELEKTRO ŞOK CİHAZIYLA BAYILTMAYA ÇALIŞIP, SAÇLARINI KESMİŞ

Olayın ardından polis tarafından yapılan incelemelerde Taner Yaylacı'nın, olay yerine yanıcı madde, çamaşır ipi, koli bandı ve elektro şok cihazıyla beraber geldiğini tespit etti. Yaylacı'nın  uzun süre evin önünde gözlem yaptığını belirleyen polis, katilin anne Aylin Çetin'i öldürmek için geldiği ancak evde karşılaştığı Büşra Kabataş'ı öldürdüğü öğrenildi. Evin kapısında bekleyen Taner Yaylacı'nın, okula gitmek için kapı önünde ayakkabılarını giyen Büşra Kabataş'ı görüp, yakaladığı ardından odasına götürüp bıçakla yaraladıktan sonra boğduğu, üzerine yorgan örtüp, beraberinde getirdiği yanıcı maddeyi üzerine döküp yaktığı öğrenildi. Polis ekiplerinin yaptıkları incelemelerde yatağın bazı noktalarında yanıcı maddenin bulunduğu ve yanıcı madde kutusunun genç kızın ellerine tutuşturulduğu belirlendi. Öte yandan olay yeri inceleme raporunda Büşra'nın vücudunun çeşitli yerlerinde göğüs bölgesi ağırlıklı olmak üzere 20'den fazla bıçak yarası olduğunu ve katilin yangını çıkarmadan önce Büşra'nın saçlarını keserek yere attığı bilgisi yer aldı. 

'SOKAKTA GÖZLEM YAPARKEN BÜŞRA'NIN ABLASIYLA KARŞILAŞMIŞ'

Katil Taner Yaylalı'nın cinayeti işlemeden önce evin çevresinde gözlem yaptığı anlar çevrede bulunan güvenlik kameralarına yansıdı. Yol kenarında Anne Aylin Çetin'in gelmesini bekleyen Taner Yaylacı'nın, abla Başak Kabataş'ın evden çıktıktan sonra yanından geçtiği ve Başak'ın, Yaylacı'yı görmeden yoluna devam ettiği görülüyor.    

'SUS, ANNENLE GÖRÜŞÜP GİDECEĞİM'

Savcılıktaki ifadesinde olay anını anlatan Taner Yaylacı şunları söyledi: "Derince'de bulunan evimden çıktığımda, yaklaşık bir ay önce marketten aldığım iki adet mangal tutuşturucu jeli, ablamın evinde boşta duran 3-4 parça halindeki yaklaşık 3 metre uzunluğundaki çamaşır ipini, atkımı ve daha önce internetten satın aldığım elektro şok cihazını yanıma aldım. Gebze'ye vardığımda marketten koli bandı aldıktan sonra bir pansiyona giderek geceyi burada geçirdim. Saat 06.30'da uyandım ve hazırladığım eşyalarımı yanıma alarak bir pastaneye kahvaltı yapmaya gittim. İşlerimi tamamladıktan sonra Aylin'in evine gitmeden önce 15-20 dakika oyalandım. buradaki amacım Aylin'in kızlarının evden gitmesi ve Aylin'i evinde tek başına beklemekti. Ben Aylin'in her iki kızının da kaçta işe ve okula gideceğini bilirdim. Ben evin önünde beklerken Büşra'nın ablası Başak, benim bulunduğum yerin önünden geçerek işe gittim, bu sırada Büşra'nın da okula gittiğini tahmin ederek evin kapısına gidip beklemeye başladım. Bu sırada Büşra elbiselerini ve ayakkabılarını giymiş bir vaziyette apartman kapısından dışarıya çıkıyordu. Büşra beni görür görmez bağırarak bana 'Ne işin var burada?' deyince bende elimle Büşra'nın ağzını kapattım. Onu demir kapıdan içeriye sokarak, koluna girdim ve onu oturdukları daireye çıkardım. İçeriye girdikten sonra Büşra'ya susmasını söyledim ama Büşra bağırmaya ve devam etti. Bende tekrar Büşra'ya 'Sus annen ile görüşüp gideceğim' diye söyledim ama Büşra susmayınca Büşra'yı odasına götürerek yatağına yatırdım. Sonrasında ise yanımda getirdiğim elektro şok ile Büşra'nın karın bölgesine bayılması için bir kaç kez tuttum. Bayılmayınca, Büşra'nın üstüne çıkarak, onun ağzını önce atkı ile sardım sonra ise bant ile üstünü bantladım" 

'ELİMDEKİ BIÇAK, BOĞAZINA SAPLANDI'

Amacının Büşra'yı öldürmek olmadığını anlatan Yaylacı, ifadesinin devamında şöyle konuştu: "Ellerini ve ayaklarını yanımda getirdiğim çamaşır ipiyle bağladıktan sonra onu korkutmak için mutfağa gittim ve tezgah üzerinde bulunan bir bıçağı alıp bulunduğu odaya gittim. Ben odaya vardığımda Büşra ellerini ve ağzındaki bandı sökmüştü. Büşra yine bana küfürler etmeye başladı ve bir yandanda tekme atıyordu. Büşra bu şekilde bana tekme atarken ben elimde bulunan bıçakla Büşra'nın üzerine düştüm. Benim elimde bulunan bıçak Büşra'nın boğaz kısmına saplandı. Buna rağmen Büşra yerinden kalkmaya, bağırmaya çalışınca orada bulunan yastığı Büşra'nın kafasının üstüne koydum ve bastırmaya başladım. Ben bu şekilde bastırdıktan sonra neler olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ancak kısa bir süre sonra kendime geldim ve Büşra'nın üstüne yanımda getirdiğim mangal jelini döktüm Jeli döktükten sonra ise yanımda bulunan çakmak ile jeli ateşledim. Jel kutularını ise Büşra'nın yanına atıp, elektroşok ve olayda kullandığım bıçağı yanıma alarak evden ayrıldım. Evden çıktıktan sonra sokakta üzerimde bulunan kıyafetleri çıkardım. Elbiselerimle elektro şok cihazı ile yine olayda kullandığım bıçağı bu sokak arasında bulunan çöp konteynırına attım. Daha sonra Tokat'a kaçmak isterken, polis tarafından yakalandı"

'GAYEM AYLİN İLE KONUŞMAKTI'

Olay anında kendisini kaybettiğini ve olayın bir kısmını hatırlamadığını belirten Taner Yaylacı: "Benim gayem işten atılmama sebep olan Aylin ile konuşmaktı. Bu eşyaları yanımdaki götürmekteki amacım Aylin bana karşı gelir bağırır, çağırırsa onu bağlayıp susturmak için götürmüştüm. Benim öldürme amacım yoktu. Pişman ve üzgünüm. Olay anında kendimi kaybettim" dedi. 

'SOKAĞI GİRİŞ-ÇIKIŞA KAPATAN POLİS SUÇ ALETLERİNİ ARADI'

Cani Taner Yaylalı'nın cinayeti işledikten sonra polise verdiği ifadesinde olayda kullandığı bıçağı, elektro şok cihazını ve elbiselerini evin yakınlarında bulunan bir çöp konteynerine attığını söyledi. Sokak giriş-çıkışlarını yaya ve insan trafiğine kapatan polis çevrede bulunan 20 çöp konteynerinde arama yaptı ancak suç aletlerine ilişkin bir şeye ulaşılamadı.

'VAHŞETİN YAŞANDIĞI ODA GÖRÜNTÜLENDİ'

Liseli Büşra'nın canice öldürüldüğü oda görüntülendi. Odada bulunan yanık izleri vahşetin boyutunu gözler önüne seriyor. Görüntülerde odanın büyük bir kısmının yandığı, Büşra'nın öldürüldüğü yatağın küle döndüğü görülüyor. 

'İŞKENCE SONUCU ÖLDÜRÜLDÜĞÜ SABİT'

Katil Taner Yaylalı'nın, cinayeti gerçekleştirmeden önce Büşra'ya uzun süre işkence yaptığını belirten Büşra'nın avukatı Cemal Tınarlıoğlu "Yaptığımız ilk incelemelerde şüphelinin ciddi bir şekilde intikam almak amacıyla genç kızımızı katlettiği, dosyadan aldığımız izlenimler ve otopsi raporunda uzun bir işkence sonucu öldürüldüğü sabit. Yani intikam amacıyla yapıldığı sabit. Sanığın ifadelerindeki tutarsızlıklar da açık. Olay yerinde gelirken getirdiği materyallerin hepsi işkence yapmak amacıyla kullanılan materyaller. Vücudunda fazlasıyla kesik var, 20'nın üzerinde. Özellikle bazı bölgelerde yoğunlaşıyor bu kesikler. O bölgelere işkence yapıldığı, bıçağın rastgele vurulmadığı görülüyor. Darbeler öldürücü mahiyette değil, çok sayıda olması işkence için yapıldığını gösteriyor. Bir kere bu kadına karşı ciddi bir işkence ve kadın cinayeti olarak görülüyor. Burada amaç ister küçük kızın öldürülmesi isterse annesinden intikam olarak da olsa sonuçta kadına karşı cinayet davası. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor" dedi. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum