Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Bu başkanı tebrik etmek lazım..

Başkanın şoförü, makam aracının direksiyonuna geçtiği zaman kural tanımaz bir adama dönüşür…

Bu başkanı tebrik etmek lazım..
13 Aralık 2017 - 11:33

Başkanın şoförü, makam aracının direksiyonuna geçtiği zaman kural tanımaz bir adama dönüşür…

Kırmızı ışıkta geçer, hız sınırını aşar, emniyet şeridini babasının evinin koridoru gibi kullanır…

Polis de boş durmaz elbette, yazar da yazar cezayı…

Başkan bu duruma için için kızmaktadır, ama ‘’Gariban adam’’ der ve cezayı kendisi öder, üstelik defalarca…

Başkan şoförünü sürekli uyarmaktadır, daha dikkatli olmasını söylediği halde, bir gün yine ceza tutanakları gelince kan beynine sıçrar, dayanamaz ve şoförünü makama çağırır, ‘’Oğlum nedir bu, defalarca uyardık seni, bundan sonra aynı şeyler olursa cezayı sen ödeyeceksin!’’ der…

Şoför, elini cebine atar, makam aracının anahtarlarını çıkarır ve başkanın hiç beklemediği bir şekilde masanın üzerine atar ve ‘’O kadar biliyorsan al sen kullan !…’’ der…

Hangi belediyeden mi bahsettim.. 

Çayırova…

 

Yıllar öncesindeki bu olay sonrası o köprünün altından çoook sular geçti…Laçkalaşmış, borç batağından çıkılmaz bir hâl almış bir dönemin ardından,  2014 Yerel Seçimlerinde Çayırova Belediye başkanı olan Şevki Demirci’nin işi gerçekten zordu !.. Ben de dahil, ‘’Demirci, Çayırova’nın bırakın sokaklarını, mahalllerini dahi bilmiyor!’’ şeklinde peşin hükümde bulunurken,  ‘’Orada neler olacak?’’ merakıyla beklemeye başladık..

 

Adeta enkaz bir belediyeyi devralan Şevki Demirci’nin gerçekten işi çok zordu. Borçlar kapıya kadar dayanmış, keşmekeşlik almış başını yürümüş, laubalilik diz boyuna çıkmış, kimin eli kimin cebinde olduğu dahi belli değildi… Bırakın ‘’Hizmet’’i içinde bulunulan mevcut sıkıntıları dahi çözmek uzun yıllar alacaktı…

 

Şevki Demirci’nin o koltuğa oturmasıyla birlikte bugün neredeyse 4 yıl olacaki. Orada, Çayırova’da bu zaman zarfında  bir şeylerin olduğu aşikârdı, ama yerinde görmek gerekti…

‘Alo, alo, alo’lardan sonra, Çayırova Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Malkoç’un odasındayım…

Havadan sudan sohbetin ardından, ‘’ Neler oldu?’’ sorusunun, cevabını sıralıyor, büyük bir heyacanla, Mustafa Mlalkoç…

Önce belediyeye çeki düzen verilip gırtlağa kadar olan borçlar temizlenmiş, sonra ivedilik sırasına göre projeler geliştirilmiş… Masaya yatırılan her projede beyin takımları oluşturulmuş, herkesin fikirlerine  saygı duyduğu bir beyin takımı bu… Kaliteyi ucuza getirme prensibi dahilinde kollar sıvanmış… Çayırova halkının daha kolay, daha iyi bir yaşam sürmesi için gece-gündüz ve mesai kavramı gözetilmeden Başkan Şevki Demirci’den mühendisine, memurundan işçisine kadar herkes seferber olmuş, ..

 

Tüm hizmetler yapılırken, kent estetiği en üst sıraya konmuş…Caddelerdeki ışıklandırma çalışmaları Beyoğlu Belediyesi’nin dahi dikkatini çekmiş olmalı ki, herifler atlayıp yerinde görmek için Çayırova’ya gelmişler.

Sokak pazarları kaldırılıp, kısa zamanda 2 tane modern sabit pazar kurmuşlar,…

Yaşlısından gencine, annesinden bebeğine kadar Çayırova halkı için herşey düşünülmüş ve hayata geçirilmiş… Adamlar hem, arsa sorunu yaşamamak, hem de maliyetini düşünerek neredeyse tüm spor salonlarını binaların üstüne inşaa etmişler…

 

Engelli kardeşlerimiz için benim burada anlatamayacağım kadar büyük projeler geliştirmişler, daha mutlu bir Çayırova için…

Ben konuya dışarıdan ve objektif bakıyorum.. Adamlar yaklaşık olarak 3 senede o kadar çok iş yapmış ki, geriye yapacak bir şeyleri kalmadığını söylediğimde Başkan Yardımcısı Mustafa Malkoç, hayıflanarak, ‘’Var Erol bey var !!… Bizim tek eksiğimiz deniz…’’ diyor… Hemen ardından ekliyor, ‘’1 Km’de olsa İnşallah onu da getireceğiz!’’ diyor…

Nasıl yani ?…

En azından 1 Km.’de olsa deniz suyunu Çayırova’ya getirecekleri konusunda iddialı konuşuyor Mustafa Malkoç… Sırf denizi görmeyen, bilmeyen Çayırovalı, o hazzı yaşasın diye…

Çocuklar ve eğitim her projenin mutlaka ve mutlaka içinde yer alıyor tüm projelerde. bir de sadece ve sadece çocukların düşünüldüğü başlı başına projeler yaratılmış ve hayata geçirilmiş… Şimdi ise vadiye bir nehir yapma projesi var… Nedeni ise bir çoğunuzun aklına dahi gelmez… İçerisinde, kurbağaların, balıkların ve çeşitli canlıların barındığı bir nehir projesi bu.. Çocuklar görsün, dokunsun ve o anı yaşasın diye…

 

Çayırova’da yaşam sürmeyen bir çoğumuzun kıskanacağı bu projeler içerisinde yer alan sosyal tesisilerde kâr marjı düşünülmeden en güzel yemekler en ucuza ve en kaliteli şekilde halka sunulmuş.. Çayırovalı artık evine kapanmış, dışarıya çıkmayan bir halk değil, yaşamları yaz veya kış farketmeyecek şekilde dışarıda da  dizayn edilmiş, semt konakları, kütüphaneler, oyun alanları, spor salonları, dini tesisiler, engelliler için rehabilite ve sosyal donatılar, spor kompleksleri, cafeler, yürüyüş alanları, yüzme havuzları vs vs.. Kısacası herşey yapılmış veya yapılmak üzere… 

Çayırova belediyesi bunlarla da yetinmemiş…

Şaşıracaksınız ama adamlar uçak dahi almışlar…

Restaurant yapacaklar… Uçağa hiç binmeyen veya değişik bir atmosferde yemek yeme keyfini yaşamak isteyenler için…

Keyife bak abi…

 

Yaklaşık olarak 3 seneye sığdırılan o kadar çok şey var ki Çayırova’da, ben burada yazmaya kalksam 30 cm kalınlığında bir ansiklopedi olur… 

Özellikle değişen ve gelişen Çayırova’yı bundan böyle büyük bir zevkle takip etmeye karar verdim.

Son olarak ise, bir vatandaş olarak Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci’yi ve çalışanları tebrik etmek lazım. Bravo başkan..

SAĞLICAKLA…