Benim oyum belli. Ya sizin ?

Kaldır elleri…

İndir elleri…

İlikleyin düğmeleri…

Düşün bakiimm peşime şimdi !..

Gülün ulan !..

Sen sus, sen konuş !..

Toplanın… 

Şimdi de dağılın !..

Kimlerden mi bahsediyorum ben, Belediye Başkanı ve tabiiki onun meclis üyelerinden…

Bunu sakın olaki meclis üyelerine hakaret olarak kabül etmeyin.. Kimi insan vardır, dimdik durur, boyun eğmez, kimi insan vardır, yalakalığı kimseye vermez… 

Darıca Belediye Meclis Üyesi arkadaşlardan bir kısmı ;

Hiç bir vasfı.. 

Hiç bir kabiliyeti..

Hiç bir öngörüsü olmadığı halde,  boşu boşuna yıllarca ve lüzumsuz olarak orada temsil makamını işgal etti…

Kimileri halkın içinde olmaksızın, halkın sorunlarına eğilmeksizin, sadece ve sadece kendi egosuna tavan yaptırmak ve protokolde yer bulmak için hasbel kader seçildiği meclis üyeliği koltuğunda sadece ve sadece sayı olarak kalmaktan öte gidemedi !..

İlçeyi yönetenlerden biri olduğunu dahi bilmeyen işte bu bazı meclis üyeleri, görevinin, başkanın önünde eğilmek, onun her dediğini yerine getirmek ve koltuğunu bir dahaki sefere de sağlama almak için yalakalığın ve yılışıklığın ön şart olduğunu sanıp asli görevi olan bu kent için bir tek projeyi dahi sunmaktan aciz kaldı !..

Bundan bir kaç yıl önce Büyükşehir Belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na , ‘’ Neden bütün hizmetler Çayırova’ya yapılıyor, Darıca üvey evlat mı?’’ diye sorduğumda.. Verdiği cevap oldukça düşündürücüydü, ‘’Biz, kimseye üvey evlat muamelesi yapmıyoruz, projeye bakarız, önümüze ayakları yere basan aklı başında proje gelsin neden yapmayalım?’’ diyordu…

Peki projeyi kim yapacak?

Ben mi, yoksa köşedeki bakkal Ahmet amca mı?

Kenti yönetenlerden olan ve orada vatandaşın oyları ile temsil yetkisi olan meclis üyelerinin görevi sadece birileri istedi diye el kaldırıp indirmek mi?

İsteyen herkesin gazeteci, müteahhit ve siyasetçi olduğu bu ülkede,  Yüz-Yüz Elli TL’ye kurduğu internet sitesinde ordan burdan çaldığı haberleri yayınlayarak kendisini  ’’Gazeteci’’ sanan, 4 tuğlayı üst üste koyup, azıcık da sıva yaptıktan sonra inşaat işinin sadece bundan ibaret olduğu savıyla apartmanlar dikmeye yeltenenlerin ’’Müteahhit’’ olduğu..

Hangi aday olur sa olsun, hangi parti olur sa olsun, sırf egosu için, sırf ‘desinler’ için, sırf caka için ve sırf protokolde yer edinmek için elinde yağdanlıkla dolaşan tiplerin  ‘’Siyasetçi’’ olduğu ülkede, iktidar kim ise onun borazanlığını yapan gazeteci kılıklı tipler, yüzlerce vatandaşın enkaz altında kalmasına neden olan sözde müteahhitler ile vatandaşı değil kendini düşünen siyasetçiler hiç eksik oldu mu? ?

Darıca’da şimdilik iki belediye başkan adayı var.. Ak Parti’den Muzaffer Bıyık, CHP’den Yakup Törk…

Büyük ihtimalle Selim Çetinkaya’nın Saadet Partisi’nden aday gösterilmesinin ardından, ilçede 31 Mart 2019 için sadece 3 aday yarışmış olacak. 

3 adaydan da beklenti kesinlikle şu olmalı;

Ego tatmini için değil, Darıca’nın sorunlarını çözebilecek nitelikte olan… 

Sırf muhalifler istiyor diye peşinen tepki gösterme zihniyetini gütmeyen…

Yanlış olduğunu bile bile sadece ve sadece ‘’başkan öyle istedi ‘’ diye el kaldıran veya kaldırmayan…

Darıca cadde ve sokaklarında  hava civa yapan, ancak halkın içinde olmayan,

En küçük de olsa fikir belirtmeyen, üretmekten aciz, cahil cühela takımı meclis üyesi o kapıdan içeri sokulmamalı…

Eğer, sırf hatır gönül için bu tarzdaki bir tek kişiye dahi o sandalye verilirse, kaybeden inanın Darıca olacaktır.

Merakla bekliyoruz. 

Bakalım kimler belediyenin en üst katındaki salonda kendine koltuk bulacak ve bu koltuğu bulmasında kimler buna vesile olacak? 

Az bir zaman kaldı…

Eğer, hatır gönül diye bu meclis üyesi tiplerinden birini dahi listesine alan aday olursa benden ona ve partisine oy moy yok!..