Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam

Ayşegül'den sonra yaşayan bir ölü gibiyiz

Gebze’de, Afganistan uyruklu A.M.’nin (20) cinsel istismar girişiminde bulunup taşla başından yaraladığı Ayşegül Aydın (16), hastanede 132 günlük yaşam mücadelesini kaybederken, ailesi kızlarının hatırasını odasında yaşatıyor. Ayşegül’ün oyuncakları, eşyaları, yarım bıraktığı pet şişedeki su bile odasında tutuluyor. Suçlunun en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen baba Metin Aydın, “Ayşegül benim her şeyimdi. O yıkıldı biz de yıkıldık" dedi

09 Mart 2022 - 10:35 - Güncelleme: 09 Mart 2022 - 12:34
Olay, geçen yıl 12 Temmuz günü Gebze ilçesi Pelitli Mahallesi’nde meydana geldi. Dershaneden eve dönen Ayşegül Aydın, kendisini takip eden Afganistan uyruklu A.M. tarafından ağaçlık alana sürüklendi. Cinsel istismar girişiminde bulunan A.M., kendisine direnen Ayşegül Aydın'ın boğazını sıkıp, başından yaraladıktan sonra yol kenarına taşıdı. Yoldan geçenlerin görüp ihbar etmesi üzerine bölgeye gelen sağlık ekibi, Ayşegül Aydın’ı hastaneye kaldırdı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Ayşegül, hastanedeki 132 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Olayla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında yakalanan A.M. ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.  


‘AYŞEGÜL ÖLDÜKTEN SONRA BİZİM HAYATIMIZ KALMADI’ 

Ailesi, Ayşegül’ün hatıralarını evindeki odasında yaşatmaya devam ediyor. Ayşegül’ün odasındaki yatağına Türk bayrağı serilirken, Ayşegül’ün oyuncakları, eşyaları, yarım bıraktığı pet şişedeki su bile odasında özenle saklanıyor. Kızının fotoğraflarından oluşan albüme bakarak hasret gidermeye çalışan Metin Aydın, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini ifade ederek gözyaşları içerisinde, “Ayşegül öldükten sonra bizim hayatımız kalmadı. Yaşayan bir ölü gibiyiz. Bizim hayatımız bitmiş durumda, bizim dünyada bir amacımız, gayemiz, hiçbir şeyimiz kalmadı. Ayşegül ile hepsi gitti.” dedi. 
Kızının yaşamak için çok çırpındığını ifade eden Metin Aydın, “Ayşegül’ü, her akşam saat 5’te yolda karşılıyordum. Köy içerisindeki çay ocağında minibüsten inmesini bekliyordum. O saatlerde orada otururken aklıma geldiği zaman ağlıyorum. Ayşegül benim her şeyimdi. Hayat doluydu, çok çırpındı yaşamak için, çok mücadele etti ama hiçbir şey yapamadık. O yıkıldı, biz de yıkıldık. Yaşamamızın hiçbir anlamı kalmadı.” diye konuştu.   


‘BAŞKA KİMSE BİZİM DURUMUMUZA DÜŞMESİN’   

Yaşadığı acının günden güne arttığını söyleyen Metin Aydın, sözlerine şöyle devam etti: 
“Meclisteki bütün partilerimizden isteğim artık bu acıların durması için, böyle şerefsizlerin cezalandırılması için, insanların canına kasteden adiler için idam cezasının çıkarılması. Benim gibi yüreği yanan anaların, babaların acılarını dindirsinler lütfen. Başka kimse bizim düştüğümüz duruma düşmesin, çocuklarımız böyle şerefsizlerin heveslerine, böyle adilerin saldırılarına maruz kalmasın. Tek isteğim budur. Başka bir şey istemiyorum, biz zaten bitmişiz, bu saatten sonra bizim için yaşamanın bir anlamı yok. Bir hiç uğruna benim çocuğum evine gelirken, evine 50 metre kala katledildi.” 

ZANLININ İFADESİ KAN DONDURMUŞTU

Olayın yaşandığı ertesi günü jandarma tarafından göz altına alınan Afgan Uyruklu A.M., çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, verdiği ifadesinde, Olayı alkolün etkisiyle yaptığını öne sürerek, "Birkaç aydır Gebze ilçesindeyim. Pelitli Mahallesi´nde bulunan metruk binalarda kalıyorum. Olay günü alkol adım ve cami civarında dolaştığım sırada isminin sonradan A.A. olduğu tarafıma iletilen bayanı gördüm. Alkolün etkisiyle bayan hoşuma gitti. Beğendim ve gittiği yöne doğru arkasından takip ettim. Tenha ve ağaçlık bir yere geldiğimizde arkadan yaklaşarak habersizce boğazını sıktım ve etkisiz hale getirmeye uğraştım. Aniden baygınlık geçirip yüz üstü yolun kenarına düşerek kafasını çarptı. Sürükleyip çalılık ve ağaçlık alana soktum. Pantolonunu çıkarttım. Çevreden sesler gelince pantolonunu giydirdim biraz uzaklaştım, sonra geri gelip yaşayıp yaşamadığını kontrol ettim. Yüzünde sıcaklık ve ağzında köpük vardı. Çantasındaki ıslak mendille ağzını ve yüzünü sildim. Yarım saat ayıltmaya çalıştım, başaramayınca sırtıma alıp yol kenarına taşıdım. Yoldan geçen araçları durdurmaya çalıştığını söyleyen A.M. ifadesine şöyle devam etti: "Yakın bir iş yerinden bir şahıs geldi. Bir araç durdu, sağlık ekiplerine haber vermelerini istedim. Kalabalık olunca biri kızı tanıdı ve ailesine bilgi verdiler. Olup bitenleri kenardan izledim, hatta kız arabaya konulurken yardım ettim. Sonra kız götürülünce ben de olay yerinden uzaklaştım. Pelitli´de oturan bir tanıdığım Afganistan uyruklu arkadaşımın yanına gittim ve akşam orada kaldım. Kendime çok kızıyordum, sinirle elimi aynaya hızlıca vurdum, ayna kırılarak camlar sol elimi kesti kendi kendime yarayı sardım. Saklandığım evde jandarma ekiplerince yakalandım. Elimi görünce ambulansla hastaneye götürdüler. Tedavi edilip karakola götürüldüm. Olay nedeniyle çok üzgün ve pişmanım, bu olaya her ne kadar kalkıştıysam da kaçabilecekken kaçmadım ve yardım çağırdım, kıza herhangi bir cinsel eylemde de bulunmadım. Sadece soyup tekrar giydirdim, pişmanım.." demişti.
  

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum