Arslan; Okul öncesi eğitimde her öğrenciye bir öğün yemek verilecek
Kocaeli Ekmek Ve Gül Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Selda Arslan yaptığı açıklamada ''Mücadelemiz sonuç veriyor: Okul öncesi eğitimde her öğrenciye bir öğün yemek verilecek'' dedi.
27 Aralık 2022 - 14:14
Kocaeli Ekmek Ve Gül Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Selda Arslan yaptığı açıklamada ''Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği olarak ‘okullarda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek her çocuğun hakkı’ diyerek mayıs ayından bu yana sürdürdüğümüz imza kampanyamız Türkiye geneline yayılmıştı.
Pek çok kadın derneği ve veli derneği ile birlikte ülkenin dört bir yanında “Tüm devlet okullarında tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” talebiyle yüzbinlerce imza topladık. Okul önlerinden işyerlerine, mahallelerden kent meydanlarına her yerde bu talep için buluşmalar, etkinlikler yaptık. Kapı kapı dolaştık. Bu talebi TBMM’de, yerel yönetim meclislerinde tartıştırdık, siyasetin gündemi haline getirdik. Talebimiz çok geniş kesimlerce sahiplenildi. Verilen kanun tekliflerini reddedenler “Çocukların aç olduğunu söyleyenler spekülasyon yapıyor” da dedi, “Bunlar sosyalistlerin uydurması” da dedi, “Böyle bir sorun yok” da dedi.
Bugün ise Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı'nın ikinci döneminin başladığı 6 Şubat 2023'ten itibaren Türkiye'deki tüm okullarda, okul öncesi eğitimdeki çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. Ayrıca taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda da tüm öğrencilere ücretsiz yemek verileceğini dile getirdi.
Öncelikle, bu adımın “Her okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyasını ilmek ilmek ören kadınların, kadın örgütlerinin, veli derneklerinin kazanımı olduğunu belirtmek isteriz. Halkın en temel gündemlerinden biri haline gelen bu talebi sahiplenen, bunun için mücadele eden herkes, hükümetin bu adımı atmak zorunda kalmasında pay sahibidir. Okul öncesi eğitimde bir öğün ücretsiz yemek, kimsenin sunduğu bir lütuf değil, talep ederek, birlikte hareket ederek, örgütlenerek, konuyu gündemden hiç düşürmeyerek yürüttüğümüz ortak çalışmamızın sonucudur. Bu mücadelenin sonucunda oluşan baskının etkisiyle uygulanacağı söylenen okul yemeği programının, çocukların en doğal hakkı olan sağlıklı beslenme hakkının hükümet eliyle bir “seçim yatırımına” dönüşmesine izin vermeyeceğiz.
Milli Eğitim Bakanlığının tüm okul öncesi eğitimde, taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek kararı kazanımımızdır. Ancak bununla yetinmeyeceğiz. Çünkü yetmez! Biz, tüm devlet okullarında, ayrımsız her çocuğa devlet eliyle, sağlıklı bir öğün yemek istiyoruz. Bunun anayasal ve yasal düzeyde garanti altına alınmasını istiyoruz.
Taşımalı eğitimde ve pansiyonlu okullarda verilen yemeğin niteliği, yaş gruplarına uygunluğu, hijyeni ve besleyiciliği her zaman tartışma konusu olmuştur. Okul yemeği kamusal bir haktır, kamu eliyle, kamu denetiminde sağlanmalıdır. Biz, okul yemeği uygulamasının “ihaleciliğe, taşeronlaştırmaya, şirket ihyasına” dönüştürülmesine de esastan karşıyız. Devlet, her eğitim kademesinde tüm devlet okullarında tüm öğrencilere sağlıklı, nitelikli, besleyici yemek vermeyi, öğretmenler üstüne ek bir yük haline getirmeden sürdürülmesi için gerekli istihdamı sağlamayı, kamu eliyle denetimi de garanti altına almalıdır. Takipçisiyiz. Bakanlığa bir kere daha ifade etmek isteriz: Gözümüz üstünüzde!
Bu talebi sahiplenen herkese de çağrımızdır: Birlikte kazanabileceğimizi gösterdik, eğitimin tüm kademelerinde okul yemeğini kamusal bir hak haline getirmek, olması gerektiği gibi kamu eliyle yürütülen bir hizmet olarak en nitelikli biçimde uygulanmasını sağlamak da elimizde! Mücadeleye devam… '' dedi.
Pek çok kadın derneği ve veli derneği ile birlikte ülkenin dört bir yanında “Tüm devlet okullarında tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” talebiyle yüzbinlerce imza topladık. Okul önlerinden işyerlerine, mahallelerden kent meydanlarına her yerde bu talep için buluşmalar, etkinlikler yaptık. Kapı kapı dolaştık. Bu talebi TBMM’de, yerel yönetim meclislerinde tartıştırdık, siyasetin gündemi haline getirdik. Talebimiz çok geniş kesimlerce sahiplenildi. Verilen kanun tekliflerini reddedenler “Çocukların aç olduğunu söyleyenler spekülasyon yapıyor” da dedi, “Bunlar sosyalistlerin uydurması” da dedi, “Böyle bir sorun yok” da dedi.
Bugün ise Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı'nın ikinci döneminin başladığı 6 Şubat 2023'ten itibaren Türkiye'deki tüm okullarda, okul öncesi eğitimdeki çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. Ayrıca taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda da tüm öğrencilere ücretsiz yemek verileceğini dile getirdi.
Öncelikle, bu adımın “Her okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyasını ilmek ilmek ören kadınların, kadın örgütlerinin, veli derneklerinin kazanımı olduğunu belirtmek isteriz. Halkın en temel gündemlerinden biri haline gelen bu talebi sahiplenen, bunun için mücadele eden herkes, hükümetin bu adımı atmak zorunda kalmasında pay sahibidir. Okul öncesi eğitimde bir öğün ücretsiz yemek, kimsenin sunduğu bir lütuf değil, talep ederek, birlikte hareket ederek, örgütlenerek, konuyu gündemden hiç düşürmeyerek yürüttüğümüz ortak çalışmamızın sonucudur. Bu mücadelenin sonucunda oluşan baskının etkisiyle uygulanacağı söylenen okul yemeği programının, çocukların en doğal hakkı olan sağlıklı beslenme hakkının hükümet eliyle bir “seçim yatırımına” dönüşmesine izin vermeyeceğiz.
Milli Eğitim Bakanlığının tüm okul öncesi eğitimde, taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek kararı kazanımımızdır. Ancak bununla yetinmeyeceğiz. Çünkü yetmez! Biz, tüm devlet okullarında, ayrımsız her çocuğa devlet eliyle, sağlıklı bir öğün yemek istiyoruz. Bunun anayasal ve yasal düzeyde garanti altına alınmasını istiyoruz.
Taşımalı eğitimde ve pansiyonlu okullarda verilen yemeğin niteliği, yaş gruplarına uygunluğu, hijyeni ve besleyiciliği her zaman tartışma konusu olmuştur. Okul yemeği kamusal bir haktır, kamu eliyle, kamu denetiminde sağlanmalıdır. Biz, okul yemeği uygulamasının “ihaleciliğe, taşeronlaştırmaya, şirket ihyasına” dönüştürülmesine de esastan karşıyız. Devlet, her eğitim kademesinde tüm devlet okullarında tüm öğrencilere sağlıklı, nitelikli, besleyici yemek vermeyi, öğretmenler üstüne ek bir yük haline getirmeden sürdürülmesi için gerekli istihdamı sağlamayı, kamu eliyle denetimi de garanti altına almalıdır. Takipçisiyiz. Bakanlığa bir kere daha ifade etmek isteriz: Gözümüz üstünüzde!
Bu talebi sahiplenen herkese de çağrımızdır: Birlikte kazanabileceğimizi gösterdik, eğitimin tüm kademelerinde okul yemeğini kamusal bir hak haline getirmek, olması gerektiği gibi kamu eliyle yürütülen bir hizmet olarak en nitelikli biçimde uygulanmasını sağlamak da elimizde! Mücadeleye devam… '' dedi.
FACEBOOK YORUMLAR