ÖĞRETMEN
Darıca’da bir okul müdürü, anlatmıştı…
Geçmiş yıllarda Güneydoğu’da görev yaparken, bindikleri bir otobüsün PKK’lı teröristlerce önlünün kesildiğini!..
‘’İnin!’’ demişler…
Tek amaçları oralardaki çocuklara eğitim verip ailelerine iyi bir evlat, vatana hayırlı bir birey kazandırmak olan öğretmenleri…
Şiddet silah nedir bilmeyen eğtimcilerin hepsi korku içinde araçtan indirilerek kalem gibi tek sıra diziliyorlar.
Kiminin eşleri de yanında…
Yüzleri poşuyla gizlenmiş olan teröristlerden biri, bizim okul müdürünü işaret ediyor, ‘’Öne çık’’ diyor…
Arkada feryad-ı figan kopuyor…
Diğerleri birbirine sarılıp korku içinde ağlaşıyorlar…
Elinde uzun namlulu silah olan teröristle bizimkisi yolun aşağısına iniyorlar!.. Belli ki aşağıda bir yerde infaz edilecek…
Yamacın dibindeler…
Bizim öğretmen, kesin infaz edileceğini düşünürken, terörist yüzündeki poşuyu açıyor ve ‘’ Beni tanıdın mı hocam?’’ diyerek ellerinden öpmeye kalkıyor…
Şaşırıyor bizimkisi
Elde yok, avuçta yok, yalınayak başı kabak ama biraz iri kıyımdı…
İlkokula giden fakir bir ailenin çocuğuydu…
Bizim öğretmen, palto veriyor, ayakkabı veriyor, gömlek ve pantolonla sevindiriyor ufaklığı…
Yıllar geçiyor…
15-20 sene…
Sonra bir yamacın altı…
İki kişiler, biri silahlı, biri ölümü bekleyen bir öğretmen…
‘’Beni tanıdın mı, hocam ?’’ diyor, elini öpmeye yelteniyordu…
Kader onları o yolun aşağısındaki yamaçta buluşturmuştu…
‘’Benim hocam, hani yıllar önce yalınayak gelmeyeyim diye ayakkabı verdiğin, üşemeyeyim diya üzerime palto giydirdiğin o çocuk benim’’ diyor…
Biri, çoktan insan olmayı unuttuğu, diğeri ise korku ve şaşkınlığı nedediyle ağlayamıyor… Ama yine de bir insan gibi sarılıyorlar…
Bir insan gibi…
Geçtiğimiz hafta bir öğretmeni, Necmettin Yılmaz’ı şehit ettiler…
Siyaset, din, ırk ve mezhep ayrılığı yapmadan çocukların gelecekleri için çabalayan Necmettin hocayı acımadan vurdular…
Yetmezmiş gibi bir dere yatağına attılar, tıpkı bir hayvan leşi gibi…
Aslında insanlığın bittiği yerdi o dere kenarı…
Koruyamadığımız, kollayamadığımız bir yerdi o dere kenarı….
İnsanlığı derin dehlizlerde unutan, vicdanını karanlık gecelerin en kuytu yerlerine fırlatıp atanlarla, hangimiz, kaç dere kenarında, kaç yamaçta karşılacağız bilmiyoruz…
Bildiğimiz tek şey, siyasi çıkarlar nedeniyle bizi birbirimize düşman edenlerin, bu gidişata artık ’’ Dur’’ demesi….
Sağlıcakla…