29 Ekim'i zehir ettiler!
Birilerinin ekmeğine yağ çalındı’’ Cumhuriyet Bayramı’’nda!...
‘’Olay çıkarmanın tam da zamanı, olay yapalım, vatandaşı alanlara toplayıp eylemlerle masum halkı kargaşanın tam içine itelim, bu bayram o bayram!’’ şeklindeki düşünenlere, birlik ve beraberlik dersi vermek yerine, bölücülerin ekmeğine yağ sürüldü ne yazık ki!...
Aslında her aklı selim insan gibi, CHP’lilerin ve bazı STK’ların da amaçları bu değildi!
Ancak, bu seneki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları siyasetçilerin kendi aralarındaki kürsü - balkon atışmalarının bir tezahürüydü galiba...
Sizce bu, ne derece doğru?.
Cumhuriyete sahip çıkmak, O’nu gururla göğsünde taşımak istemenin en doğal yolu elbette ki devlete rağmen seçenekli bir kutlama değil, devletin öngördüğü kutlamalar içinde yer alarak şevk ve heyecan içerisinde cumhuriyetin getirisi olan kazançları paylaşmaktır.
Devletin en başındakiler ise, cezalandırma ve yasakçı mantığıyla hareket ederek elindeki güvenlik güçlerini siyasi hırsına alet etmemelidir… Bir düello savaşı gibi alanlarda vatandaşa biber gazı sıkan güvenlik güçleri ile, kendi mantığıyla hükümeti dolaylı olarak protesto etme düşüncesinde olup cumhuriyete bu şekilde sahip çıkan halk ve siyasilerin ortaya koyduğu bu tablo yanlış oğlu yanlıştır!..
Belki politikası gereği, parti mesuplarına veya sempatizanlarına enerji pompalamak isteyen CHP, 29 Ekim’i bir fırsat görüp destekçilerine bu şekilde enerji aşılamaya çalışıyor olabilir.
Ortaya koyduğu eylemin amacı da bu sanırım!...
Ancaaakkkk…. 29 Ekim’ler, 23 Nisan’lar ve 19 Mayıs’lar bu amacı güden siyasetçilerin elinde politik erguman olarak kullanılmaya başlarsa ötekileştirmenin yolunu açacaktır ne yazık ki!..
Elbette gönlümüzden geçen ve olması gereken Dini ve Milli Bayramların siyasi malzeme olmaktan çıkarılmasıdır…
İşte bu nedenle, hem dini, hem de milli bayramların anlamsızlaştırılması, zaten duygusal bir toplum olan milletimizde yeni travmalara yol açabilir!.. Ve, en önemlisi, bu özel günler için ‘’senin değil, benim bayramım’’ şeklindeki mantık milli ve manevi hissiyatımızda tahribatlar yaratabilir
Kuruluşundan önce de varolan ve yasaklarla büyüyen Ak Parti, zaman zaman yasakların sıkıntılarını da yaşamadı dersek yalan olur!.. Fakat, yasaklara karşı bir sempati ve mağdura karşı sahip çıkma güdüsü de var bizim toplumumuzda… Bu manada iktidar partisinin yasakları tercih eden bir görünüşe bürünmesi aslında kendi ayağına kurşun sıkıyor olmasıyla aynı eşdeğeri taşımıyor mu?...
Tüm haber kanallarında ve gazetelerin birinci sayfalarında da yer alan vatandaş ile güvenlik güçlerinin karşı karşıya geldiği resim hiç hoş değildi. Bu durum, güvenlik güçlerine karşı bir nefretin gelişmesine dolaylı da olsa katkı sunmakla birlikte, oluşan genel kanı, demokratik olmadığımızı gösterdi ne yazık ki!...