Tarhan, Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'ni değerlendirdi
CHP Parti Meclisi Üyesi, Kocaeli Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Tahsin Tarhan, TBMM'de görüşülecek Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'ni değerlendirdi.
Tarhan daha önce Nükleer Düzenleme Kurulu’nun kuruluşunu düzenleyen KHK’nın CHP Grubunun başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatarak “4 yıl önce apar topar bir KHK ile Nükleer Denetleme Kurumu kuruldu. Oysa KHK ile bir kurum ihdası Anayasa’ya ve Anayasa’ya uyum anlamında yapılacak düzenlemelere aykırı idi. Biz bu nedenle iptal talebiyle Anayasa Mahkemesine gittik ve Yüksek Mahkeme de bizi haklı buldu KHK’yı iptal etti. Kurumun mevzuatının oluşturulması için de bir yıl süre verdi. Şimdi bir yılın dolmasına yaklaşık 1 hafta kala Kanun teklifi hem tali komisyon olan Çevre Komisyonunda hem de esas komisyon olan Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülecek. Apar topar ve aynı günde. Biz Çevre Komisyonundaki arkadaşlarımızın görüşmesinin sonucunda hazırlanan raporu inceleyemeden bir görüşme yapıp kendi raporumuzu yazmak durumunda kalacağız. İktidarın ise gerekçesi vakit kalmadı bu yasanın çıkması gerekiyor. Yani temelde hatalı olan bir yaklaşımla KHK ile kurum kuranlar, şimdi hatada ısrar ederek enine boyuna tartışmadan Kanun Teklifi bir an evvel yasalaşsın peşindeler. İlk düğmesi yanlış iliklenmiş gömlek gibi, hatanın üstüne doğruyu bulabilmek için önce yanlış iliklenen düğmeyi bir düzeltmek gerek. Tüm tarafları dinlemek, bu işin uzmanlarının, bilim adamlarımızın görüşlerini almak, enine boyuna tartışmak gerek diyoruz. Ama ona da vaktimiz yok deniyor.” diyerek Teklifin bir an evvel kanunlaşması için iktidar partisinin müzakereden kaçan yaklaşımını eleştirdi.
“Bu haliyle teklif yine Anayasaya aykırıdır”
“Teklifte daha önce KHK’de yer verildiği halde Nükleer Düzenleme Kurumunun kuruluş, görev ve yetkileri, çalışma usul ve esasları gibi düzenlenmelerine yer verilmediğini görüyoruz. Oysa AYM'nin iptal ettiği 702 s. KHK'nın ilk maddesinde "teşkilat", "görev", "personelin özlük hakları" düzenlemeleri de açıkça yer almaktaydı. Anayasamıza göre kamu tüzel kişiliğinin kurulması için iki yol var Kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar ise Kanunla kurulacak kurumlar kategorisinde yer alıyor. Cumhurbaşkanına bu yetkiyi Anayasa vermiyor. Bu nedenle teşkilat, görev, yetki ve personele ilişkin düzenlemeler açıkça bu kanunda yazılmalıdır, cumhurbaşkanı kararnamesine bırakılmamalıdır, yoksa bu haliyle teklif yine Anayasa’ya aykırılık taşıyacaktır.” diyen Tarhan, Anayasa Mahkemesinin kararının, 9 Mart 2021’de Resmi Gazetede yayınlandığına ve Anayasa Mahkemesinin kurum mevzuatsız kalmasın diye 1 yıl süre verdiğine, sürenin 9 Mart 2022’de dolduğuna dikkat çekti.
“Milletvekillerinin saha ziyareti neden iptal edildi?”
Tarhan, Komisyonun özellikle teknik bilgi gerektiren konularda milletvekillerinin teklifleri daha doğru bir şekilde değerlendirebilmesi amacıyla bürokratlar tarafından sunum yapılması ve saha ziyaretleri gerçekleştirilmesi gibi bir geleneğinin olduğunu hatırlatarak şunları söyledi; “Bu Kanun gelmeden önce de planlanmış bir saha ziyareti vardı. 25-26 Şubat’ta Komisyon üyeleri, başta Akkuyu nükleer santrali olmak üzere bölgeyi yerinde inceleyecek ve bilgi alacaktı. Nükleer enerjiye verdiğimiz önem nedeniyle bu bilgilendirmeye ihtiyaç vardı. Bizim grubumuzu temsilen de bir arkadaşımız ziyarete katılım sağlayacaktı. Çalışma ziyaretine bir gün kala Komisyona kanun gelecek diyerek cuma ve cumartesi için planlanan ziyaret iptal edildi. Bu milletvekillerine siz tesisin inşaatını yerinde görmeyin, bilmeyin kanunu bu şekilde değerlendirin demektir. Milletvekillerinin Akkuyu ziyareti neden iptal edildi? Milletvekillerinden ne saklanıyor?
“Akkuyu Milli bir Proje değil, tesisin sahibi Ruslar ve en pahalı enerjiyi üretecekler”
Tarhan, Akkuyu Nükleer Santrali’nin yap-işlet-devret modeliyle değil, yap-sahip ol- işlet esasıyla Rusya ile yapılan sözleşmeye bağlandığını hatırlatarak, “Tesis Türkiye’ye devrolmayacak. Tüm sistemi Rusya yapacak, sahibi olacak ve de işletecek. Bu yönüyle Akkuyu NES, egemen bir devletin sınırları içinde olup da bir başka devlete ait olan ve o devlet tarafından işletilen ilk ve tek NES olma özelliğini taşıyor. Üstelik 2021’de yapılan YEKA GES-3 yarışmasında kilovat saat başına verilen alım garantisi 2,5 ila 3,5 dolar sent arasında iken Akkuyu Nükleer Santralı’ndan üretilecek elektriğe verilen alım garantisi ise kilovat saat başına 12,35 dolar sent ile rüzgâr ve güneş gibi kaynakların yaklaşık 3-4 katı tutarında.” dedi.
Tarhan ayrıca şunları kaydetti; “Enerjide Rusya’ya göbeğimizden bağlandık. Ruslardan başka kimse sistemi veya güvenlik önlemlerini tam olarak bilmiyor. Daha ötesi böyle bir zamanda biz Rusya’nın Ukrayna işgaline dair milli güvenliğimizi, ekonomimizi, ticaretimizi de yakından ilgilendiren konular hakkında yürütmenin Meclise bilgi sunmasını talep ederken, Rusya’nın lokomotif olduğu Nükleer Enerjiye dair Kanunu apar topar görüşmeye çalışıyoruz.”
“Nükleer ile ilgili konular Tek Adam’ın inisiyatifine bırakılamaz”
“Nükleer işi tek adamın kararlarına bırakılamayacak kadar önemli ve hayatidir. Ak Partililerin hep kullandığı bir slogan var “dünya beşten büyüktür” Nükleer enerji de tek adamdan büyüktür.” diyen Tarhan teklif metninde 7 ayrı yerde Cumhurbaşkanına düzenleme yetkisi tanındığına dikkat çekti. Tarhan “Eğer tüm kritik kararları Cumhurbaşkanı verecekse o zaman bu kurum neden kuruldu?” diye sordu.