Şehit Cenazelerindeki istenmeyen olayların adı ne ?
Böylesine hassas bir konu üzerinden kimsenin pirim yapmaya hakkı olmamalı..
p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 14.0px Helvetica} p.p2 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 14.0px Helvetica; min-height: 17.0px} p.p3 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Helvetica; min-height: 14.0px}
Titreyen bir elin işaret parmağı istemeye istemeye apartmanın ziline dokunur…
Az sonra bir kadının sesi duyulur diyafondan…
‘’Kim o ?’’
O parmağın sahibi,
Ünvanını söylemedi, söyleyemedi…
‘Sadece, ‘’Kapıyı açar mısınız?’’ diyebildi…
Titreyen sesiyle komutan..
Bazı şeyler vardır,
Zordur söylemesi..
Onun gibi bir şeydi,
Şehidimiz Tahsin Sarıtosun’un şehit olduğunun ilk haberini ailesine vermek gibi…
İlk ben oradaydım o gece..
1 saate yakın dolandım kapısının önünde..
Bana düşmezdi elbet,
Bu yüzden aileye acı haberi verecek heyeti bekledim…
Haberim olmasına rağmen, heyetin acı haberi aileye bildirmeden haberi gazeteye servis bile etmedim, edemezdim de..
Böylesine hassas bir konu üzerinden kimsenin pirim yapmaya hakkı olmamalı..
Cenaze Namazı’nda yaşananların adını hâlâ koyamıyorum!..
Tarifi imkansız bir acının paylaşıldığı bir ortamda, konu ne olursa olsun, özellikle şehidin ailesine bunlar yaşatılmamalıydı..
Onca acının yaşandığı, onca ağıtların yakıldığı, şehit Tahsin Sarıtosun’un selâsının henüz verildiği bir anda CHP’nin çelengi parçalanıyor…
Olmadı !..
Olmaması gerekirdi…
Bazıları olayı ‘’provakasyon’’ şeklinde yorumlasa da ben öyle düşünmüyorum…
Bir anlık refleks, bir anlık öfke ve siyasi bir tepkinin sonucuydu sanırım yaşananlar…
‘’Siyasi bir tepki’’ diyorum, çünkü şehit cenazelerinde yaşanan bu ve buna benzer saldırılarda bu görüşüm daha ağırlıklı olarak öne çıkıyor.
Özellikle CHP’li bazı isimlerin YPG-PYD’yi Terör örgütü olarak görmedikleri şeklindeki beyanatları gerilimin ana sebeplerinden birini oluşturuyor…
Diğer bir sebep ise bu söylemlerin üzerinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Haziran 2018 tarihinde yaptığı açıklamadır. Bakan Soylu o açıklamasında müsteşar aracılığıyla valilere CHP İl Başkanlarını Şehit Cenazelerindeki protokole sokmamaları konusunda talimat verdiğini söylüyor.
Her iki siyasi kanattan yapılan bu açıklamalar, o an için olmasa da şehit cenazelerinin gelmesiyle tepki patlamasına neden oluyor.
Şehitler bizim, şehitler hepimizin, ama böylesine hassas bir konu üzerinden siyasilerin sorumsuzca açıklamalarda bulunmaları, sonucunun nereye ve neye mal olacağını bilmeden sadece oy uğruna toplumu germeye yönelik ifadelere yer vermelerini doğru bulmuyorum.
Şehitlerimizin anasının, babasının kardeşinin hangi partiye oy verdiğini kim nereden biliyor?
Acılarını paylaşarak cenazelere katılan onca kalabalığın sadece bir partinin mensubu olma ihtimali sizce ne kadardır?
Ateş, düştüğü yeri yakıyor…
Siyasetçilerin verdiği ‘’gaz’’ ise hepimizi yakıyor !..
Daha fazla yanmadan ve yakmadan lütfen biraz daha sağduyu..