Oğuz Kafkaslı'dan zorla bağış almışlar

Erol Polat araştırdı ve yazdı! 28 Şubat sürecinin ve Derin Devlet'in Gebze'deki ayağını gün ışığına çıkartacak bu yazı dizisinde, aynı davada yargılanan ve Ahmet Penbegüllü aleyhinde ifade veren aynı dönemin Temizlik İşleri Müdürü olan, dönemin Gebze Güreş İhtisas Kulübü'nün Muhasip üyesi de olan Hasan Payyu'nun sanık olarak verdiği ifadelerin, 2. Bölümü

Soruldu : Gebze Spor Kulübü veya Gebze Belediyesi Güreş İhtisas Kulubü veya bağlı kulüplerden bîrinde görev aldınızmı? Aldı iseniz göreviniz ne idi? Bu kulüplerin gelir kaynakları nelerdi? Bu kulüplere nasıl bağışlar toplanırdı açıklayıcı biçimde anlatınız.   Makbuzlara ben imza atardım ama parayı ben almazdım Şu anda Gebze Belediye Başkanı olan Ahmet PENBEGÜLLÜ aynı zamanda Gebzsporun da başkanlığını yapmaktadır. Ben Gebze Belediyesinde 1994 yılında Hesap işleri Müdürü olara göreve başladım. Göreve geldikten sonra Belediye Başkanımın isteğiyle güreşle ilgilenmeye karar verdik. Ata sporudur, direk reklamımızı da yapar düşüncesiyle buna karar verdik, bunun için yukarıda saydığım insanların bazılarının da bulunduğu bir ortamda Güreşten kim anlar dedi, ben de ben okulda iken ilgilenmiştim dedim, bunun üzerine araştırıp bir güreş takımı kuralım dedi. Aslında Gebze Belediyesine bağlı olarak daha önce kurulmuş GEBZE BELEDİYESİ 100. YIL SPOR KULÜBÜ vardı, bu kulübünde ana ihtisas dalı Güreş idi, ancak Belediye Başkanı ayrı bir kulüp kurma isteğinde idi. Bunun için ben de araştırdım ve bıı kulübün ismini değiştirmenin daha iyi olacağını düşündüm. Bunun için Belediye Başkanının başkanlığında 100 Yıl Spor kulübünün iç tüzüğünde değişiklik yaparak bu kulübü Gebze Belediyesi Güreş İhtisas Kulübü olarak değişirdik ve bu kulübün ilk yönetim kurulu toplantısını yaptık, Başkanı Arif ALFAYDIN oldu, diğer yönetim kurulu üyeleri, Ali YAZICI, Abdullah YAĞCI, Ben, Ali TAŞTAN, Mehmet KEPEK, Hasan SOLAKOĞLUZ olduk, bunların içerisinden ben MUHASİPLİĞE getirildim. Diğer görev dağılımını da yaptık. Ben tarihten 9 ay öncesine kadar bu görevi yürüttüm, Bu görevim süresince Kulüpte bağış veya diğer gelirleri toplamaya ben yetkili idim. Ancak ben hiçbir kimseden bağış  almadım. Vatandaşlardan veya kurumlardan yani kim bağış yapacaksa ben onlardan para almadım, parayı ya kulüp başkanı veya Belediye Başkanı alır sonra beni çağırır makbuza imza atmamı söylerler ve ben de parayı görerek makbuza imza atarım makbuzu kesip yine ya kulüp Başkanına veya Belediye başkanına  veririm o kime verirse verir. Parayı da almam Kulüp başkanı alır ne yaparsa yapar.      Ne kadar olduğunu ve nerelerden geldiğini bilmediğim paralar alınıyordu Kulübün bağış alındı makbuzları, hesap defterleri, kaşeler, kasalar, faturalar, harcamalar, yani kulüp ile bütün her şey Kulüp başkanı olan Arif ALPAYDIN'ın  makam odasındadır. Sürekli bunlar bu odada durur ve bunların hepsini Arif ALPAYDIN düzenler, buna bağış almak da dahildir. Bağış alma sistemi, bağış alınacak kişi veya kuruluştan Belediye. Başkanı veya Arif ALFAYDIN nereden aldıklarını ve ne kadar olduğunu bilmediğim yerlerden paraları alırlar, hemen hemen hepsini Arif ALPAYDIN yazar doldurur (nereden aldığını, ne kadar olduğunu ne amaçla verildiğini gibi ...), hatta benim kaşemi basar veya ismimi yazarlar, yani her şeyi hazırlarlar ve sonra beni çağırırlar bana derler ki şu kadar bağış alındı, ben parayı göreyim derim bana parayı gösterirler ve ben de imzalarım, bu makbuzlarda sadece imza bana aittir.    Paraları Belediye Başkanı veya Kulüp Başkanı alırdı. Belki de gösterilen bağış miktarı az olup alınan paranın miktarı fazladır İmzamı atar çeker giderim, sonra parayı ne yaparlar bilmem, ben şu ana kadar hiçbir kimseden elinden para almadım ve kimin para verdiğini de görmedim. Hep Kulüp başkanı veya Belediye Başkanı alır niçin ne amaçla ne kadar alındığını dahi bilmem. Belki de bağış gösterilen miktar az olup alınan para miktarı fazladır ancak ben bunları bilmem, hatta Gebze Belediyesinin yaptığı çeşitli şuyurlandırmalarda tekrar  arsalarını geri satmak veya Meclisten bir kararı çıkartmak için vatandaşlardan bağışlar alındığını duydum bana da çok serzenişte bulundular ancak ben bunları bilmem, nasıl, ne amaçla alındığını da bilmem.  Bağış Makbuzunda benim adım yazıyordu ama imza bana ait değildi Ben bunları çok duydum, hatta Gebze İlçesi sakinlerinden Oğuz KAFKASL1 isimli bir şahsın şuyulandırma sonucu hatırladığım kadarıyla arsasını geri vermek için kendisinden zorla bağış almışlar, hatta bu durum SON DEYİŞ isimli bir dergide haber de oldu. Oğuz o zamanlar bana da geldi ve ben makbuza baktığımda bu imzanın bana ait olmadığını anladım ve kendisine de söyledim. Yani bağışta benim adım yazılmasına rağmen buradaki imza bana ait değildir, İmza Arif ALPAYDIN'a aittir. Ayrıca alındı makbuzlarındaki yazılar da Arif ALPAYDIN'a aittir. Bu olay mahalli gazetelerde yayınlandı. Mahalli gazetelerde bu olay yayınlanınca bende kulüp başkanı Arif APAYDIN'la tartıştım. Niçin benim kaşemi kullandın diye tartıştım. Arif ALPAYDIN da makbuz vermek mecburiyetindeydik, parayı alıp deftere işledim dedi, Bunun haricinde makbuzsuz olarak para toplamadım. Toplanan paraların harcaması ise kulüp başkanlığı tarafından yapılan harcamalar fatura karşılığı olarak ödenir. Alınan malların bir kısmı ekseri gıda mallarıdır. Güreş için başka ilere gidildiğinde ben hepsine gitmiyorum buralardaki harcamalar görevliler tarafından yapılır ve kulüp başkanı faturayı bize getirir buna göre harcama yapılır.    Dünya Şampiyonu Harun Doğan’a Şahin yerine Mercedes aldık Transfer ücretleri ve güreşçilere verilen ödüller, mükafatlar, güreşçilerin maaşları kulübün gelirinden yapılır. Ben 8 ay önce güreş ihtisasın yönetiminden ayrıldım. Benim yönetimde olduğum dönemde 120 civarında güreşçi vardı. Şu anda ne kadar güreşçi olduğunu bilmiyorum. Gebze Güreş İhtisas kulübü tarafından dünya şampiyonu olan milli güreşçi Harun DOĞAN'a şampiyonluğuna karşılık kendisine sözleşme gereği ikramiye veriliyordu, biz  şampiyon olunca Şahin marka yeni bir araba vermeyi taahhüt ettik  kendisine- Şahin oto alınacaktı ama bir miktar parasını olduğunu ve şahin otonun yerine parasının verilerek kendi birikimini de katıp Mercedes almayı teklif etti ve aldı, basında bu Mercedes marka oto alındı diye yazıldı. Olay ise anlattığım şekilde olmuştur.     SORULDU : GEBZE BELEDİYESİ OLARAK BURS VERİLEN ÖĞRENCİLER NASIL TESPİT EDİLİR VE SEÇİLİR, YUR DIŞINDA OKUYUP BELEDİYEDEN BURS ALANLAR VARMIDIR ANLATINIZ.   Burs alacakları zabıtalar araştırırdı Ben burs verme işinde yoktum, bildiğim kadarıyla burs verileceği ilan ediliyordu, müracaat edilirdi, bir komisyon kurulur ve zabıta görevlileri görevlendirilerek burs almaya caiz olup olmadığı araştırılır ve komisyon kararı ile burs verilir. Yurt dışında kimlere burs verildiğini bilmiyorum. Hangi ülkelerde okuyanlar burslu öğrenciler olduğunu da bilmiyorum.   İhaleleri Marmara Uzmanlar’a vermek için fesat karıştırıyorlardı Ben Hesap İşleri Müdürü olarak çalıştığım birimde ihalem yoktur. Mezarlıklar Müdürlüğünde ise Mezar Kazma işi, Tahta Alma işi. kefen alma işi, Çevre Koruma ve Temizlik işleri Müdürlüğünde ise Çöp toplama ve taşıma işi ile Çöp süpürme işi ihaleleri vardır, bu ihalelerin günü geldiğinde biz Başkanlık makamına bir yazı ile bildirerek Başkan Fen işlerine havale eder bizim işimiz biter, sonraki işi Fen işleri halleder.- Bizim ihalelerde duhulümüz yoktur. Önemli ihaleler Çöp toplama ve taşıma işi ile çöp süpürme işidir. Bu her iki ihaleyi de hep MARMARA UZMANLAR ŞİRKETİNE verilir. Büyük meblağlar tuttuğu için veriliyor. Hatta 2000 yılı içerisinde ben Çevre Koruma ve temizlik İşleri Müdürü olunca Marmara Uzmanlar şirketine bu işleri bazı büyük savsaklamalar olduğunu gördüm. Bu İşçiler Belediyenin yan kuruluşunun işçileri olduğu için kendilerini Belediye işçileri ile aynı vasfa koyuyorlar ancak az para aldıkları için savsaklamalar olmaktaydı, ayrıca işçilerin hepsi Belediye başkanı tarafından alındığı için kontrollerde belediye başkanının adamıyız diyerek ters hareketler yapmaklaydılar. Bunun için ben belediye yönetimine bu olumsuzlukları anlatarak, ihaleleri Marmara Uzmanlara verilmemesini sakıncalarını anlattım. Bunu anlatmamdaki amacım bu ihaleler Marmara Uzmanlara bilerek ve isteyerek veriliyordu. Bir başkasının ihaleye girmesi engelleniyordu, bunları bildiğim için söyledim, hatta iki ihaleden birini başkasına vermesini istedim. Ancak buna rağmen 2000- 2001 ihaleleri yine bu şirkete verildi, İhaleler usulüne uygun başvurular yapılmakta ancak oluşturulan ihale komisyonu ihalenin yapılacağı gün ihaleden birkaç saat önce komisyon toplanır ve ihaleye giren firmaların mutlaka bir eksiklik bularak yeterlilik verilmiyordu. İhaleye çok kısa zaman kala bunlar olduğu için firma eksikliğini gi deremi yordu. Bu şekilde diğer firmalar ekarte ediliyor ve yine ihale Marmara Uzmanlara veriliyordu. Daha önceleri başka firmaların bu ihalelere girmesini engelleyerek tek katılan firma yapılıyordu. Bu şekilde ihaleye fesat karıştırılıyordu, hatta duyduğuma göre Marmara Uzmanların teklif hanesi komisyondu yazılıyormuş. Bunları bildiğim için ben ihale sözleşmesine ihale alan firmanın bu işi başkasına devredemez maddesi koydurdum. Önceleri bu madde yoklu, ancak Marmara Uzmanların ihaleyi alıp başkasına devredebilir. Bunun olup olmadığını bilmiyorum ancak müsaitti. Hatta ihaleyi .ben daha alenileştirerek özellikle benim dönemimde yapılan ihaleye daha çok firmanın katılmasını sağladım ancak bunların çoğuna da yeterlilik verilmeden elendi. Benim ihale ile ilgili bildiklerim bundan ibarettir. İhale evrakları incelendiğinde bunlar anlaşılacaktır.   SORULDU : VAKIF VEYA DERNEKLERE YAPILAN BAĞIŞLAR HAKKINDA BİLDİKLERİNİZİ ANLATINIZ. Belirtmiş olduğunuz ve açıklamış olduğunuz demek vakıf gİbi kuruluşlara nasıl ne şekilde bağışlar yaptırıldığı veya toplandığı hususunda bilgim yoktur. Dedi alınan ifadesini okudu doğruluğunu imzasıyla tasdik etti ve edildi.   Yarın: Başkan Ahmet Penbegüllü, aleynindeki iddialar için kendisine sorulan sorulara karşısında İstanbul DGM’de nasıl savunma yaptı?