NATO’dan Suriye’ye uyarı!
NATO’dan yapılan ilk açıklamada konunun Kuzey Atlantik Konseyi’nin ’gündeminde’ olduğu belirtildi.
Türkiye’nin çağrısı üzerine konsey TSİ 23.00’te olağanüstü toplandı. NATO yetkilileri Türkiye’ye yönelik saldırgan tutuma son verilmeli diyerek Suriye’yi uyardı.
Akçakale şehir merkezine isabet etmesi sonucu beş kişinin hayatını kaybetmesinin ardından NATO’dan yapılan ilk açıklamada konunun Kuzey Atlantik Konseyi’nin gündeminde olduğu belirtildi. Türkiye’nin çağrısı üzerine konsey TSİ 23.00’te olağanüstü toplandı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Akçakale’deki olayın hemen ardından NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’i arayarak bilgi verdi.
Daha sonra NATO’dan yapılan açıklamada, olayın Kuzey Atlantik Konseyi’nin gündeminde olduğu ifade edildi. Kuzey Atlantik Konseyi de TSİ 23.00’te büyükelçiler düzeyinde toplandı.
Toplantıda öncelikle Türkiye’nin NATO nezdindeki büyükelçisi Haydar Berk’in, üye ülkelerin büyükelçilerine olayla ilgili bilgi vereceği ifade edildi.
Toplantının devam ettiği sırada gelen haberlerde ise NATO’nun ortak açıklamasında, Suriye’nin saldırısının ağır bir dille kınandığı, Suriye’den Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve BM Güvenlik KOnseyi kararlarına uyması ve uluslararası toplumun beklentilerine karşılık vermesinin talep edildiği belirtildi.
Ankara’nın arkasındayız, gerektiği takdirde gereken desteği vermeye hazırız mesajının yanı sıra açıklamada Türkiye’nin ölçülü tavrından duyulan memnuniyetin de vurgulanması bekleniyor.
Analistler, açıklamanın Ankara’nın beklentilerini karşılayacağını, Türkiye’nin istediği hukuki, diplomarik ve askeri desteği almış olacağını ifade etti.
5’İNCİ MADDE SÖZ KONUSU DEĞİL
NATO Şartı da denilen Washington Anlaşması’nın 5’inci maddesinin uygulamaya konması ise söz konusu değil.
5’inci madde NATO üyesi bir ülke saldırıya uğradığında tüm üye ülkelerin birlikte savaşmasını öngörüyor. Henüz bu maddeyi yürürlüğe koymak için erken olduğu ancak sınır güvenliğini artırmak amacıyla ihtiyati tedbir önlemleri alınabileceği belirtiliyor. Ancak Kuzey Atlantik Konseyi’nden Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırı düzenlendiğine dair de bir ortak açıklama ve destek mesajı bekleniyor.
UÇAK DÜŞÜRÜLDÜĞÜNDE DE TARTIŞILDI
Haziran ayında Türk Hava Kuvvetleri’ne ait RF-4E keşif uçağı Akdeniz’de düşürüldüğünde de 5’inci madde tartışmaları gündeme gelmişti.
O dönemde, Brüksel’de Türkiye’nin talebi üzerine ve NATO Şartı’nın 4’üncü maddesi doğrultusunda toplanan Kuzey Atlantik Konseyi, Türkiye’ye destek mesajları vermiş ancak 5’inci maddenin uygulanmasının söz konusu olmadığını bildirmişti.
NATO Şartı’nın 4’üncü maddesine göre bir üye devletin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ve güvenliğinin tehdit altında olması durumunda tüm üye devletlerin birlikte istişarelerden bulunmasını öngörüyor.
5’inci maddeye bir giriş niteliğindeki 4’üncü maddeyi son kullanan da yine Türkiye idi. Ankara, Şubat 2003’te Irak’ın kuzeyinden gelen tehdit nedeniyle NATO ile istişarelerde bulunmuş, 5’inci madde uygulanmasa da NATO Türkiye’nin güvenliğine destek niteliğinde bazı adımlar atmıştı. Türkiye ayrıca, Nisan ayında Kilis’teki bir kampa Suriye tarafından açılan ateş sonucu iki vatandaşı yaralandığında da bu maddeyi gündemine almış ancak işletmemişti.
5’inci maddeye göre ise bir üye devlete yönelik bir saldırı tüm üyelere yapılmış kabul ediliyor. 5’inci madde bugüne kadar yalnızca 11 Eylül saldırılarında yürürlüğe sokuldu.
BM DE TOPLANABİLİR
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Türkiye’nin Suriye’deki hedefleri vurması hakkında yaptığı açıklamada, Suriye hükümetini, komşularının toprak bütünlüğüne itibar etmesi gerektiği konusunda uyardı ve Suriye halkına yönelik şiddetin sona ermesi gerektiğinin altını çizdi. Ban, bugün yaşananların, Suriye’deki çatışma ortamının, komşu ülkelere giderek daha fazla zarar verdiğini gösterdiğini söyledi.
Bu açıklamalar ışığında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun ve Güvenlik Konseyi’nin de olağanüstü toplantılar yapması söz konusu. BM Güvenlik Konseyi’nin toplantı için Türkiye’nin mektubunu bekledği belirtiliyor.
Türkiye’nin BM nezdinde ciddi güvenlik tehlikesi oluştuğunu belirterek nefs-i müdafaa ve sınırları koruma gerekçesiyle BM Şartı’nın 51’inci maddesinin devreye sokulmasını talep etmesi mümkün. Bu madde nefs-i müdafaa halinde ülkelere BM Güvenlik Konseyi kararını beklemeden harekete geçme hakkı tanıyor.
Diğer yandan BM Güvenlik Konseyi’nden bir şey beklemek çok da doğru değil. Zira Rusya ve Çin’in Suriye konusundaki daha önceki vetoları düşünüldüğünde, olası bir oylamada bu iki ülkenin yine olumsuz tavır takınacağı tahmin ediliyor. BM Genel Kurulu’nun ise bağlayıcı olmayan kararlar dışında bir etkinliği yok. Ancak uluslararası kamuoyunun ortak bir tavır içinde olduğunu sergileyen kararlar alabilen Genel Kurul’un önemi sembolik.