Lenfödemi erken teşhis edecek cihaz geliştirdiler
KOCAELİ Üniversitesi Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı Medikososyal Merkezi'nde görev yapan Dr. Havva Bozdemir ve Sakarya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Dilek Aygin'in birlikte geliştirdikleri 'Lenfödem Ölçüm Cihazı' başlıklı Faydalı Model başvurusu Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Dairesi Başkanlığı tarafından tescillendi. Prof. Dr. Aygin, firmalardan destek beklediklerini belirterek cihazın tüm evlerde kullanılmasını amaçladıklarını belirtti. Dr. Havva Bozdemir ise 'Güvenilir bir ölçüm cihazı geliştirdik. En büyük amacımız lenfödemi erken tanılamak' dedi.
Kocaeli Üniversitesi Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı Medikososyal Merkezi'nde hemşire olarak görev yapan aynı zamanda Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nden doktoralı olan Dr. Havva Bozdemir ile Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Dilek Aygin’in birlikte geliştirdikleri "Lenfödem Ölçüm Cihazı” başlıklı Faydalı Model başvurusu, Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Dairesi Başkanlığı tarafından tescillendi. Lenfödem ön tanısını belirlemede kullanılacak ölçüm cihazıyla, lenfödemi erken tanılayıp daha ileri zamanlarda gelişebilecek komplikasyonları önlemek amaçlanıyor.
‘LENFÖDEMİ ERKEN TANIMLAMAK İÇİN GELİŞTİRDİĞİMİZ BİR CİHAZ’
Cihazın geliştirilmesi sürecini anlatan Dr. Havva Bozdemir, “Meme kanseri sonrasında, cerrahi sonrasında lenf nodlarının çıkarılmasından sonra hastanın lenfatik sistemindeki dolaşımının bozulması nedeniyle geri dönüşümsüz olabilen, erken fark edildiği zaman daha kolay tedavisi olabilen bir durum. Bunu saptamak için de çeşitli ölçüm araçları var. Bu ölçüm araçlarından dünya literatürüne de baktığımızda en iyi olanı, en uygun olanı ve en maliyeti az olanı, kol çevresi ölçümleri. Fakat kol çevresi ölçümlerini yaparken ‘daha güvenilir hale nasıl gelebilir’in sorusunu bulmak için baktığımızda biz bu cihaza ulaştık. Kol çevresi ölçümlerini yapmak için geliştirdiğimiz, lenfödemi erken tanımlamak için geliştirdiğimiz bir cihaz. Lenfödem ölçümünün belirlenmesi, yani kol çevresi ölçümlerinde farklı alanlardan ölçümler yapılıyor. Bu cihazla hem kolun farklı alanlarından hem de sabitlemeyle aynı alanlardan tekrarlı ölçümlerin yapılabildiği bir cihaz” dedi.
'GÜVENİLİR BİR ÖLÇÜM CİHAZI GELİŞTİRDİK'
Başlıca amaçlarının lenfödemi erken tanımlamak olduklarını söyleyen Dr. Havva Bozdemir, “Aslında lenfödem ölçümü yapmak için birçok yöntem var ama çok pahalı yöntemler de, çok dijital yöntemler de var. Daha çok hastalara da indirgenebilecek, hem maliyeti daha uygun, hem kol çevresi öncesi ve sonrası ölçümlerin daha kontrol edebilir ve daha güvenilebilir tek notadan ölçülebilmesi için bir sabitleyici de içine koyduğumuz bir cihaz. Hem üretime hızlı dönüştürülebilir, hem hasta kolaylıkla kullanılabilir hem de hastanelerde kullanılabilir. Güvenilir bir ölçüm cihazı geliştirdik. En büyük amacımız lenfödemi erken tanılamak. Memeli cerrahi sonrasında lenfödemi alınan hastalar için de olabilir, başka lenfödem alabilen hani bacak ölçümlerinde de olabilir. Bu cihaz çeşitli kol ve bacak çevresi ölçümlerinde kullanıp, lenfödemi erken tanılayıp hastayı daha ileriki zamanlarda gelişebilecek komplikasyonlardan önlemek amacını taşıyor” ifadelerini kullandı.
'FİRMALARDAN DESTEK BEKLİYORUZ'
Sakaryua Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Dilek Aygin ise cihazın prototipini geliştirmek için firmalardan destek beklediklerini belirterek, “Bu tescil sürecinden sonra bizim amacımız yaygın etki sağlamak. Çünkü bu hem evde kişinin bireysel olarak hem de hastanede sağlık profesyonellerinin takibi için çok önemli bir cihaz. Dolayısıyla üretimin yani maliyet açısından etkinliği var. Kullanımı rahat ve kişinin kolda, bacakta anatomik açıdan, doğru ölçüm noktalarına tekrarlayan ölçümlerdeki farkları görme, hatta eklediğimiz dijital kısım ile tekrarlayan ölçümleri takip ve kayıt altına alacak. Biz bu prototipi geliştirmek için öncelikle firmalardan destek bekliyoruz. Firma arayışı içerisindeyiz. Firmalardan destek aldığımızda, onlarla TÜBİTAK projesi yapıp prototipi geliştirmek, sonrasında bu maliyeti etkin olan aracımızı tüm evlerde kullanmak. Sadece meme kanserli ve lenfödemli hasta değil yine diğer kanserli hastaların, lenfleri alınan ve lenfatik drenajı bozulduğu için doku arasında sıvı biriken, lenfatik sıvı biriken hastalarda yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, dolayısıyla yaşam kalitesini arttıracak ve kendi sağlık bakımını üstlenmesini sağlayacak bir şey” dedi.
'ÜLKE EKONOMİSİ AÇISINDANDA DA ÖNEMLİ'
Gelişmiş cihazların çok az hastanede olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aygin, “Erken dönemde gelirse bunun ameliyatla çözümüne gerek kalmaz. Hem ülke ekonomisi açısından da önemli çünkü biz gereksiz ameliyatlarla hepimizin vergilerinden ciddi olarak para harcıyoruz. Ayrıca sağlık profesyonelinin iş yükünden de kazancı olacak. Kişi kendini iyi takip edip erken dönemde teşhis olursa tedavisi mümkün ve yaşam kalitesini arttırıcı. Çünkü bu ömür boyu takip edilmesi gereken bir süreç. Dijital teknolojilerin kullanıldığı, yapay zekanın kullanıldığı, özel ışınlarla üç boyutlu ölçüm yapılı cihazlar elbette var ama bu çok az hastanemizde var” ifadelerini kullandı.
“HASTANEYE GEREKSİZ BAŞVURUYU ÖNLEMİŞ OLACAĞIZ”
Prof. Dr. Aygin, cihaz sayesinde hastaneye gereksiz başvuruların önleneceğini belirterek, “Pandemiyle teletıp daha çok gündeme geldi. Teletıpla hastaların evindeyken yaraların resmi çekilip, nasıl gönderilip takip ediliyorsa, kişiler ölçümlerini yapıp teknolojisiyle, hekimiyle, hemşiresiyle bu şekilde haberleşerek de takiplerini sürdürebilirler. Hastaneye gereksiz başvuruyu da önlemiş olacağız ve dijital cihazlar 1 tane alıp hastane konulabilirken, her 8-10 kadından birinin meme kanseri olduğunu düşünürsek ve bu kadınların ameliyat sonrası lenfödemle ilgili sıkıntılarını göz önünde bulundurduğunda, bir de diğer lenfoma gibi farklı hastalıklar ve diğer lenflerin alındığı kanserler ve hastalıkları düşündüğümüzde erkekleri de bağlıyor aslında, sayı çok daha fazla ve bu çok fazla kişiye ulaşabilecek. Takip açısından da hastayı, sağlık profesörünün işini kolaylaştıracak firmalar için belki üretimin çok olması ve çok fazla kişiye satılabilecek olması cazip gelebilir yoksa dijital pahalı bir aracı bir tane hastane alır, yeter ama takip açısından sıkıntılar doğuruyor” dedi.