CHP'li Aktaş, Öğretmenler Günü nedeniyle mesaj yayınladı;
CHP Darıca İlçe Başkanı Gökhan Aktaş, Mustafa Kemal Atatürk'ün Başöğretmen ünvanını aldığı gün olan 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün tüm yurtta coşkuyla kutlandığını hatırlatarak, '' O gün öğretmenlere çift maaş verildiğini ve öğrencilerin okul bahçelerinde öğretmenlerini sevgi saygıyla sarılarak kutladıklarını söyledi
CHP Darıca İlçe Başkanı Gökhan Aktaş, yayınladığı mesajında şunları söyledi; Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen ünvanını aldığı gün olan 24 Kasım Öğretmenler Günü tüm yurtta coşkuyla kutlandı, öğretmenlerimize bu özel günde, özverili çalışmaları nedeniyle 2 maaş ikramiye verildi. Öğrencileri okullarının bahçesinde öğretmenlerini sevgiyle sarılarak kutladılar. Bu cümlelere daha birçok güzel ve umut dolu cümle ekleyebilirim. Ama maalesef gerçek bu değil. Gerçeğin ne olduğuna bakalım:
41 öğretmen ataması yapılmadığı için intihar etti. Aybüke Öğretmen, Necmettin Yılmaz Öğretmen, Eda Öğretmen, Sevilay Öğretmen, Necmeddin Kuyucu Öğretmen ve daha niceleri öldürüldüler. Terör örgütü öldürdü, öğrencisi öldürdü, eşi öldürdü, velisi öldürdü. Geçinemedikleri için ek iş yapmak zorunda kaldılar. Yani öğrencilerine ayıracakları zamanı, aç kalmamak için ikinci işe ayırdılar. Dayak yediler, haklarını arayamadılar. Arkamda dağ gibi devlet var güvencesini hissedemediler.
Bu koşullarda yapılan eğitim ne yazık ki her geçen gün geriye gitti. 2013-2014 Öğretim Yılı’nda kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 99,57 iken, 2018’de bu oran yüzde 91,5’e düştü. Ülkemizde 4 milyon 330 bin 504 çocuk okula gitmiyor. Öğretmenlerin yüzde 82’si eğitimin yetersiz olduğunu söylüyor. Köy okullarının kapatılması bu sonucun en büyük nedenlerinden birisidir. Çünkü köy öğretmeni çocukları eğittiği gibi oradaki halkı da eğitir. Okuduğunu anlamayan, dört işlem yapamayan nesiller yetişti. Bu başarısızlık ilkokuldan başlayarak, ilerleyen sınıflarda artarak devam etti.
Çocuklarımız bilinçli olarak cahil bırakılıyor. Ünvanı profesör olan bir zatın söylediği “Bize cahil, okumamış insanlar lazım. Onların ferasetine güvenirim” sözü adım adım hayata geçirildi. Okumayan, sorgulamayan, araştırmayan, düşünmeyen bir nesil yetişti. Bu nesil, nasıl kolay para kazanırım, kimin üzerine basarak yükselirim, benim çıkarlarım herşeyin üstündedir devletin bile, anlayışıyla yaşamını sürdürmektedir. Güçlünün zayıfı korumak yerine ezdiği, ahlakın yok olduğu bir yerde var olmanın zorluğunu varın siz düşünün. Sonuç: 2020 yılının ilk dokuz ayında 369 kadın cinayeti, çocuk cinayetleri, tecavüz, taciz…. Kadın cinayetlerinde 17 yılda yüzde 344,5 artış. Daha biraz önce okuduğum bir haber beni ürküttü. İmam Hatip Lisesi’nde sarık ve şalvarla derse giren bir öğrenciyi uyaran öğretmene öğrencinin verdiği yanıt ürkmem için yeterliydi. “Senin dedelerin benim dedelerimi astı, kadın başına konuşma, seni döverim.” İşte eğitimin, pardon öğretimin, geldiği nokta. Eskiden “Eğitim Öğretim Yılı” deniliyordu. Şimdi yalnızca öğretim yılı deniliyor. Eğitim sözcüğünün yok edilmesinin sonuçlarını çok ağır ödüyoruz.
Her zaman söylenen klişe bir söz vardır. “Bu ülkede kadın, çocuk ve hayvan olmak çok zor.” diye. Ama inanın bu ülkede gerçek bir öğretmen olmak çok daha zor.