Cem Evi, Kadınlar için yürüdü
Anadolu Kültür ve Görgü Derneği Darıca Cem Evi yönetimi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yürüyüş ve miting düzenledi.
Kadının toplumdaki yeri ve önemine dikkat çekmek için Anadolu Kültür ve Görgü Derneği Darıca Cem Evi yönetimi, dün, İstasyon Çınar mevkiinden başlayan ve Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren bir yürüyüş düzenledi. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve Darıca Cem Evi Yöneticilerinin de hazır bulunduğu yürüyüşta kadına yönelik şiddet protesto edilirken, kadının toplumdaki yeri ve önemini konu alan pankartlar dikkat çekti. Darıca Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından burada bir konuşma yapan Anadolu Kültür ve Görgü Derneği Darıca Cem Evi Başkanı Şerif Arslan, kadınlara öncelikli olarak kanuni haklarının verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Başkan Şerif Arslan konuşmasının devamında kadınlara hitaben şunları söyledi, ‘’ Nazım’ın, dizelerinde, sofradaki yeri, öküzümüzden sonra gelen Duygu Asena’ya göre, adı olmayan kadınlarımız; Her sabah dünyayı yeniden doğuran kim? Giydiğimiz elbisede, yediğimiz ekmekte, içtiğimiz çayın deminde, elektrik düğmesinde, muslukları akan suda, ocağın başında kimin adı var? Bu toplumun yarısından fazlasını oluşturan kadınlar ezilip sömürülmakte, bunlara ek olarak çifte sömürü dediğimiz ikinci bir boyunduruk daha vardır kadınların boyunda, yaşamak için gerekli olan diğer işlerin yapılması da onların görevidir. Ev işleri onları bir kez daha ezer. Bu nedenle yükleri erkeklere göre bir kat daha fazladır. Kadınlar ekonomik büyümede gerektiğinde üretim alanına çekilr, kriz koşullarında da ilk kapıya konulanlarda onlardır. Böylesine ikilemlerin sebeplarini araştırmak da snırız ki bilim insanlarının, üniversitelerin ve STK’ların sorumluluğunda ve bu şekişlde bir ikilem hangi mantıkla açıklanır bilemiyoruz. Özellikle son dönemde sıkça yaşanan, Kadına şiddet haberlerinin patlaması, hala kadın ile erkek eşit midir ? sorousunu soran ‘’eksik etek, elinin hamuru ile erkek işine karışma’’ mantığı ile hareket eden, eğitimli veya eğitimsiz bir kesim varken kadının işi gerçekten de zordur. Bu konuda ne yapılabilir, bu problemler nesıl çözülür? Bunun için Atatürk gibi iradelere ihtiyaç vardır. Kadınlara, öncelikli olarak kanuni haklarının verilmesi gerekmektedir. Daha özgür ve emeğine saygılı kadın toplumu 1920’li yıllardan b u yana tün dünyada çeşitli etkinlikler ile yol almaya çalışan Dünya Kadınlar Günü’nde de kadının toplum içinde daha etkin, daha güçlü olabilmesi için kadınlara yönelik şiddete, tacize, cinayetlere dur diyebilmek için yapılan çalışmalara destek verilmesini umuyor ve artık kadının adının olmasını yürekten istiyoruz.’’