Bakan Soylu: Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz

Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999 depremin 23'üncü yıldönümü anma törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz. Türkiye'nin bir afet bölgesi olduğunu kimse unutmamalı" dedi.

17 Ağustos 1999 depreminin anma programı saat 21.00'de Gölcük Anıt Park´ta kortej yürüyüşüyle başladı. Yürüyüşe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 81 ilden gelen AFAD gönüllüleri ve vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşü Kavaklı sahilinde son buldu. Kortej yürüyüşü öncesinde gazetecilere açıklama yapan Bakan Soylu, 17 Ağustos depreminden ders çıkartıldığını belirterek, "Tam 23 yıl önce bugün bize bu acıları yaşatmasıyla birlikte Türkiye'yi afetler konusunda bir başlangıç yaptı. Buradan ders çıkardık. Her afetten çıkardığımız gibi her olaydan çıkardığımız gibi dersler çıkarttık. Birçok hazırlıklar yapılıyor ve yapılacak. Türkiye'de bu afetten sonra afete yönelik strateji oluşturduk. Afet öncesi, sonrasına yönelik planlar oluşturup adımlar attık." dedi.  

`TÜRKİYE'NİN BİR AFET BÖLGESİ OLDUĞUNU KİMSE UNUTMAMALI´ 
Bakan Soylu, Türkiye´nin bir afet bölgesi olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: 
"Hepimiz biliyoruz çocukluğumuzda siyah beyaz TV´lerde hepimiz gördük. 'Nerde bu devlet' diye vatandaşımızın yalnızlığı ve çaresizliği vardı. 2 2,5 yıldır bugün Allah´a hamd olsun. Afetten afete koşuyoruz. Kimse 'Nerde bu devlet' demiyor. Hem afet öncesinde yapacağımız hazırlıkları bütün kapasite ve kabiliyetimizle yapıyoruz. Afet anında devletin tüm kurum kuruluşları, sivil toplum kuruluşları vatandaşlarımızla birlikte afete maruz kalan vatandaşlarımıza, ticarethane, evler dahil devlet her yere yetişmeye çalışıyor. Vatandaşlarımız yetişmeye çalışıyor ve el birliğiyle yetişmeye çalışıyoruz. Biz depremi unutabiliriz ama deprem bizi unutmaz. Depremle, yarın veya öbür gün olabilecek diye sözleşmemiz de söz konusu değildir. Her an yine yeniden bir depremle karşı karşıya kalabiliriz. Türkiye'nin bir afet bölgesi olduğunu kimse unutmamalı."

`AFETLERDE NE YAPACAĞIMIZI ORTAYA KOYAN STRATEJİLERİMİZ VAR´ 
Depremde, selde ve afetlerde plan ve hazırlıkların olduğunu söyleyen Soylu, "Türkiye'nin selden depreme kadar, orman yangınlarından heyelana kadar, çığ düşmesinden kaya düşmesine kadar bir deprem bölgesi olduğumuzu unutmamak gerekir. 1980´den bugüne kadar afetsellik 4 kat artmıştır. Tam 4 kat ve artmaya devam etmektedir. Bu konuda bütün tedbirlerimizi sadece devlet değil sadece sivil toplum kuruluşları değil bir millet olarak eksiksiz yerine getirmek durumundayız. Geçen yıl afet eğitim yılıydı. Geçen sene 56 milyon insana bir şekilde afetle ilgili dokunduk, eğitim ortaya koymaya çalıştık. Bu yıl 54 bin 300 tatbikat dedik ve aştık. Kurumlar, okullar, madenlerde yapıldı. Çığ, kar, tahliye, sel, orman yangını tatbikatları yapıldı ve yapmaya çalışıyoruz. Bugün 24 bin 800 civarında afet toplanma alanımız var. Kişi başına metrekaresi sayısını 2-3-4 katına çıkarttık. Depremde, selde afette ne yapacağımızı ortaya koyan stratejilerimiz, planlarımız hazırlıklarımız çalışmalarımız var." diye konuştu. 

`İNŞALLAH AFETLE KARŞILAŞMAYIZ´ 
En son Batı Karadeniz'de sel afeti yaşandığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu: 
"Hepinizin cep telefonlarına mesajlar geldi ve hepiniz tedirgin oldunuz. Hepimizi uyandıran veya hepimizi acaba ne oluyor diye endişeye sevk edilen mesajlar geldi. AFAD mobil uygulamasından yapılan barajların su tutulmasına kadar. DSİ'nin yaptığı özellikle ırmaklarda, derelerde, nehirlere kadar kentsel dönüşüme kadar yanı sıra okulların hazırlıklı hale gelmesine kadar ve depreme dayanıklı olmayan binaların yıkılmasına kadar, Türkiye 1999 depreminden sonra farkındalığa kadar eğitime kadar birçok yenileşme ortaya koydu, birçok adım attı ve devam ediyoruz. Arama kurtarma ekiplerimize kadar helikopterlerimizin köylere jeneratör getirmesine gıda getirmesine kadar birçok koordinasyonumuz var. En önemlisi sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kurulan bir AFAD kurumu var. Bütün kurumları koordine eden bu kurumların yaptıklarını takip eden ve beraber çalışan yaygınlaştırmaya çalışan AFAD kurumu var. İnşallah böyle bir depremle karşılaşmayız, inşallah bir afetle karşılaşmayız. Ama her an karşılaşabilecek gibi de hazırlıklı olmalıyız, hazırlıklarımızı yapmalıyız."