Ali Erbaş: Allah'ın kitabını öğrencilerinizin öğrenmeleri için teşvik edin
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde katıldığı Hafızlık İcazet Merasimi'nde, 'Eğer isterse bir okulda bütün öğrenciler Kur'an-ı Kerim dersini seçebilirler. Bu imkan var. Okul müdürlerimizin bu imkanı iyi değerlendirmesi lazım. Müdürlerimize sesleniyorum. Allah'ın kitabını öğrencilerinizin öğrenmeleri için teşvik edin, rehberlik yapın. Bundan siz de kazançlı olacaksınız. Siz de bundan sevap alacaksınız' dedi. Ali Erbaş: Allahın kitabını öğrencilerinizin öğrenmeleri için teşvik edin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde bulunan Hacı Fatma Kahraman Camisi'nde düzenlenen Hafızlık İcazet Merasimi'ne katıldı.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli İl Müftüsü Sinan Cihan ve beraberindekilerin katıldığı merasimde hafızlara icazet belgesi takdim edildi.
Ali Erbaş, burada yaptığı konuşmada, daha fazla hafızın olması gerektiğini belirterek, “2022 yılında 12 bin kadar hafızımız başarılı oldular. İcazetnamelerini aldılar. Elhamdülillah. Şu an itibariyle 200 bin kadar oldu. İcazetnamesi olan hafızlarımızın sayısı. Bir o kadar da hafızlığını tamamlamış ama icazetname almamış olan hafızlarımız var. 400 bin civarında belki daha fazla. Yeterli mi? Değil. Nüfusumuza baktığımız zaman daha fazla hafızımızın olması icap ediyor. Hafızlarımız inşallah eğitimlerini tamamlayıp mihraplarımıza imam olacaklar. Minberlerimizde, kürsülerimizde hatip olacaklar inşallah. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak istiyoruz ki imamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz, müftülerimiz, bünyemizde görev yapan bütün hocalarımız öncelikle hafız olsunlar. Hafızlık, mihrabı minbere, kürsüye çok yakışıyor” dedi.
'2000’DEN SONRA HAFIZ KALMAMIŞTI SINIFLARIMIZDA'
Kur’an-ı Kerim’in mucize olduğunu söyleyen Erbaş, “İnşallah hafızlarımız imam hatip tahsillerini tamamlayıp ilahiyat fakültesi tahsillerini alacaklar. Hafızlarımızdan istiyoruz ki, tefsir doçentlerin, profesörlerin, hadis, kelam, fıkıh, ilahiyat fakültesindeki bütün ana bilim dallarında çalışan hocalarımız hafızlarımızdan olsun. Bunu arzu ediyoruz. İmam hatip liselerinde görev yapan hocalarımız, öğretmenlerimiz hafızlardan olsun. Derslerde, kürsülerde, ders anlatırken hafız öğretmenlerimiz derslerini anlatsınlar. Bunu arzu ediyoruz.
Hafızlık o kadar önemli ki Cenabıhak hafızlarımıza bir lütufta bulunuyor. Onları adeta Kur'an'ın muhafızları olarak tanıtıyor. ‘Şüphesiz muhakkak Kur'an'ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz.’ Rabbimiz böyle buyuruyor. Cenabıhak hafızlarımızı muhafaza kılıyor Kur'an'ın muhafazası için vasıta kılıyor. Biraz önce Şevki hocamız ifade buyurdular, Kur’an’ı Kerim'in dışında hiçbir kitaba nasip olmayan bir hıfz mucizesi var. Bu bir mucizedir. Kur'an-ı Kerim'in dışında ne kutsal kitap olarak addedilen kitaplarda ne de diğer kitaplarda baştan sona yanlışsız, atlamadan ezberlenen bir kitap yok. Bu Kur'an'ın mucizesidir. Allah Resulü Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’a verilen en büyük mucizedir Kur'an. İnişiyle mucize. Muhafazasıyla mucize.
Hıfzıyla mucize. Yaşanmasıyla mucize. Ezberlenmesiyle mucize. Okunması, tilaveti mucize. Gönüllerin titreten tilaveti, başka hangi kitabın tilaveti yapabiliyor? Onun için değerli kardeşlerim buralara kolay gelinmedi. 2000’li yıllarda ben 20 yıl ilahiyat fakültesi hocalığı yaptım. Sınıflarımızda 2000 yılından önce 5-10 hafız olurdu. 2000’lerden sonra hafız kalmamıştı sınıflarımızda. Öğrenci de kalmamıştı ya. 60 küsur hocamız vardı, 20 öğrenci veriyordu. O 20 öğrenci de başka yerlere gitmeyen öğrenciler. Şimdi öyle mi?
Şimdi bunlar 15 sene önce, 20 sene önce 100 öğrencisi olan bir fakültenin, 2 bin öğrencisi var. 3 bin, 5 bin öğrencisi olan ilahiyat fakülteleri var. Şimdi, okullarda seçmeli Kur'an dersleri var. Seçmeli, peygamber efendimizin hayatı dersleri var. 10 sene önce, 11-12 sene önce gerçekleşti. Ama 13 sene önce sizlere bile sorsalardı, ‘Ülkemizde, okullarda, Kur'an-ı Kerim dersi düşünülüyormuş, ne dersiniz?’ diye sorsalardı. ‘Olmaz böyle bir şey. Yapılamaz böyle bir şey’ derdiniz. Ama oldu. Peki bunu yeterince değerlendiriyor muyuz? Şimdi işte önümüzdeki haftalarda seçmeli derslerle ilgili tercihler başlayacak. Bu kadar büyük emeklerle elde edilen haklarımızı yeterince kullanmamız lazım” ifadelerini kullandı.
'BUNDAN SİZ DE KAZANÇLI OLACAKSINIZ'
Erbaş, Kur’an-ı Kerim derslerinin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Çocuklarımızı, öğrencilerimizi yönlendirmemiz lazım. Kur'an-ı Kerim derslerini seçmeleri için rehberlik etmemiz lazım. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hutbelerde dile getiriyoruz. Ama yeterli değil. Anneler, babalar, öğretmenlerimiz bu bir fırsattır. Ülkemizde örgün eğitimle din eğitimi alanların oranı yüzde 15’lerin altında. Peki diğer yüzde 85 dinini nereden öğrenecek? Kitabını nereden öğrenecek?
Ya yaz Kur'an kurslarında camilere gelecek ya da hafta sonlarında camilere gelecek, öğrenecekler, ya da işte fırsat. Eğer isterse bir okulda bütün öğrenciler Kur’an-ı Kerim dersini seçebilirler. Bu imkan var. Okul müdürlerimizin bu imkanı iyi değerlendirmesi lazım. Müdürlerimize sesleniyorum. Allah'ın kitabını öğrencilerinizin öğrenmeleri için teşvik edin, rehberlik yapın. Bundan siz de kazançlı olacaksınız. Siz de bundan sevap alacaksınız. Bazı okullarda yüzde 10-20’lerde öğrenci seçiyor. Bu o okul müdürü için gerçekten üzülecek bir hadisedir. Yüzde 10 olur mu Kuranı Kerim'i seçenler? Diğer yüzde 90 öğrenci neden seçmez?
Buradan özellikle okullarımızdaki din dersi öğretmenlerimize, din kültürü ahmak bilgisi öğretmenlerimize seslenmek istiyorum. Din kültürü ahlak bilgisinin dersini yine devletimizin marifetiyle 9 yıl boyunca bir öğrencinin almasını sağlanıyor. 4’üncü sınıftan başlıyor, 12’nci sınıfa kadar. 9 yılda imamlık yapacak derecede bir gencin bilgiler alabilmesi mümkün. Sokak röportajlarında mikrofonu uzatan bir sunucu, bir gence ‘Salavat getir bakalım’ dediği zaman, salavat getiremeyen o gencin vebali, günahı kimin üzerinde? 9 yıl boyunca bu çocuklarımıza ne öğretiyor din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimiz? Mecburi ders, bunlara dikkat etmemiz lazım. Bunun vebali hepimize zarar verir. Onun için bu fırsatları iyi değerlendirelim. Camilerimizde, yaz kurslarımız şu anda devam ediyor. Yaz kurslarımıza çocuklarımızı daha fazla gönderelim. Hocalarımız, yavrularımızı, çocuklarınızı camilere bekliyor. Kur'an kurslarına bekliyor. Biz de bu konuda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Cenabıhak bizleri Kur'an yolundan ayırmasın.”