31 yıl önce keşfedilen Gültepe Nekropolü, sahipsiz kaldı
İzmit'te, 1991'de TEM yolu inşaatı sırasında keşfedilen Gültepe Nekropolü, aradan geçen 31 yılda kaçak kazılarla tahrip edildi. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, "Bir açık hava müzesi ya da ziyaret alanı gibi düzenlense tabi ki en azından kültür varlığı ve kültürel miras farkındalığını da artıracak bir durum olur" dedi.
12 Mayıs 2022 - 10:26
Kentte 1991 yılında TEM yolunun inşa edildiği Gültepe bölgesinde milattan sonra 2'nci ile 4'üncü yüzyıllar arasında oluştuğu belirlenen alan keşfedildi.
Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu düşünülen nekropolde yapılan çalışmalarda ortaya çıkan küp, gözyaşı şişesi, ayna gibi eserler de Kocaeli Müze Müdürlüğü'ne götürüldü.
Alanda ayrıca duvarlarında fresklerin bulunduğu mezar odası, uzun ince dörtgen odalardan oluşan mezar odaları, martyrion kalıntıları ve haç planlı kilise kalıntısı keşfedildi.
Bölgedeki arkeolojik çalışmaların tamamlanmasının ardından etrafı tel örgüyle çevrilerek, otoyol inşaatına devam edildi. Aradan geçen 31 yılda Gültepe Nekropolü, define avcılarının yaptığı kaçak kazılarla tahrip edildi.
'TURİSTİK NOKTAYA DÖNÜŞTÜRMEK MÜMKÜN'
İzmit'in tarihi açıdan zengin olduğunu belirten Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, "Bu, ilin geçmişi açısından çok önemli bir bulgudur. Yan tarafından bir kara yolunun geçmesi ve üzerinde yerleşimin bulunması, biraz sıkıntılı bir süreç olacaktır fakat yine de inanç turizmi kapsamında gezilebilecek turistik bir noktaya dönüştürmek mümkündür.
Bunlar Kültür Bakanlığı'nın ilgili birimleri tarafından yürütülür. En azından üzerinde herhangi bir yapılaşma olmayan kısmında bir kurtarma projesi yürütülse buralar açığa çıkarılsa ve bir açık hava müzesi ya da ziyaret alanı gibi düzenlense tabi ki en azından kültür varlığı ve kültürel miras farkındalığını da artıracak bir durum olur" dedi.
Arkeolojik alanlara sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ökse, "Türkiye'nin neresine ayağınızı atsanız illa ki eski bir yerleşim yeri vardır.
Bunlar, insanlık tarihinin arşivleridir. Bunlar yok olduğu ya da araştırılmadığı sürece insanlık tarihini araştıramayacağız demektir.
Bu tıp, mühendislik gibi günümüz insanının hizmetine sunulabilecek bir şey değil ama sonuçta bu bizim geçmişimiz, buna sahip çıkmalıyız. Bunun için de bir farkındalık yaratılması gerekir" diye konuştu.
Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu düşünülen nekropolde yapılan çalışmalarda ortaya çıkan küp, gözyaşı şişesi, ayna gibi eserler de Kocaeli Müze Müdürlüğü'ne götürüldü.
Alanda ayrıca duvarlarında fresklerin bulunduğu mezar odası, uzun ince dörtgen odalardan oluşan mezar odaları, martyrion kalıntıları ve haç planlı kilise kalıntısı keşfedildi.
Bölgedeki arkeolojik çalışmaların tamamlanmasının ardından etrafı tel örgüyle çevrilerek, otoyol inşaatına devam edildi. Aradan geçen 31 yılda Gültepe Nekropolü, define avcılarının yaptığı kaçak kazılarla tahrip edildi.
'TURİSTİK NOKTAYA DÖNÜŞTÜRMEK MÜMKÜN'
İzmit'in tarihi açıdan zengin olduğunu belirten Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, "Bu, ilin geçmişi açısından çok önemli bir bulgudur. Yan tarafından bir kara yolunun geçmesi ve üzerinde yerleşimin bulunması, biraz sıkıntılı bir süreç olacaktır fakat yine de inanç turizmi kapsamında gezilebilecek turistik bir noktaya dönüştürmek mümkündür.
Bunlar Kültür Bakanlığı'nın ilgili birimleri tarafından yürütülür. En azından üzerinde herhangi bir yapılaşma olmayan kısmında bir kurtarma projesi yürütülse buralar açığa çıkarılsa ve bir açık hava müzesi ya da ziyaret alanı gibi düzenlense tabi ki en azından kültür varlığı ve kültürel miras farkındalığını da artıracak bir durum olur" dedi.
Arkeolojik alanlara sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ökse, "Türkiye'nin neresine ayağınızı atsanız illa ki eski bir yerleşim yeri vardır.
Bunlar, insanlık tarihinin arşivleridir. Bunlar yok olduğu ya da araştırılmadığı sürece insanlık tarihini araştıramayacağız demektir.
Bu tıp, mühendislik gibi günümüz insanının hizmetine sunulabilecek bir şey değil ama sonuçta bu bizim geçmişimiz, buna sahip çıkmalıyız. Bunun için de bir farkındalık yaratılması gerekir" diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR